Ölüm sessizliği dedikleri bu olsa gerek diye düşünüyordum. Ne o konuşuyor ne de ben. Sadece yolları izliyordum. Ses falan da yoktu arabada. En iyisi bir müzik açmaktı sanırım. En azından kafam dağılırdı.
"Müzik açma"
"Niye?"
"Sevmiyorum." Allah Allah, o sevmiyor diye açmayacağımmış. Tabiki de açacağım.
Herhangi bir müzik açtım. Yol bitene kadar dinledik. Rahatladığımı hissettim. Ateş müziği açtıktan sonra gıkını çıkarmadan sadece araba sürmüştü. Araba sürmeyi deli gibi özlemiştim. Geçen sene amcamla beraber sürüyorduk, bomboş yolda ve deniz yolunda. Araba konusunda çok iyi değildim ama süre süre alışıyordum. Alıştırma yapmayalı baya olmuştu.
***
Tam 2 saatten beri geziyorduk. Yorulmuştum. Kamp gezisi için de birşeyler almıştık. İki alışveriş merkezi de yan yanaydı ve şimdi diğerine geçip ordan da alışveriş yapacaktık.Dönemeçten geçtik ve kontrol amaçlı çantaları bıraktık, telefonları da koymuştuk. Ateş benim önümden geçmişti. Kontrolden çantayı aldıktan sonra omzuna taktı. Hey benim çantam o?
Ağırdı taşısındı.
Hemen bir mağazaya girdik. Burada yeşilin hakim olduğu renkler vardı. Yeşil kamp için güzel bir renkti.
Yeşil pantolon ve beyaz sade bluz. Beyaz ayakkabı kombin bence kötü olmamıştı. Kasiyere elimdekileri uzattım bir taraftan da Ateş'e bakınıyordum. Montumun cebine attığım paraları verdikten sonra poşeti elime alıp mağazadan çıktım. Ateş mağazanın dışında bekliyordu, o da elinde bir poşet taşıyordu heralde o da kendine bir şeyler almıştı.
"Sonunda gelebildin."
"Çok sıra vardı."
***
"Bence fazla abartmıyor musun? Kampa gideceğiz baloya değil!"dedim bıkkınca. Şu alışverişi Ateş değilde başkasıyla neden yapmıyordum ki! Sırf inat uğruna buraya gelmiştim. Hey sakin ol! Sadece yarım saat içinde evinde olup bu rahatsız edici kıyafetlerden kurtulacaksın. Sonra da televizyonun karşısına-"Sana sesleniyorum duysana!"
Adam hayal kurmama bile karışıyordu be!"He noldu?"dedim çemkirerek.
"Yoruldun mu sen?"dedi gülerek, elinde düşmeyen telefonuna sürekli bakması sinirimi bozmuştu."Burdan bakılınca öyle duruyorsa doğru, o yüzden gidelim artık."dedim gözlerimi devirerek.
"O güzel gözlerini devirme" dedi bana bakarken, bende ona bakarken.
Sonra bir anda kahkahayı bastı. "Gözlerini devirince çok çirkin oluyorsun."dedi ve önümden ilerlemeye devam etti.
Sanane çirkin oluyorsam?
Seni niye ilgilendiyor?
Muşmula suratlıya bak be!"Merak etme gidiyoruz şimdi eve."dedi Ateş. Gözlerim nasıl açıldı bilemezsiniz, nasıl rahatladım öyle böyle.
Bu Alışveriş Merkezi çok büyüktü ve ilk defa buraya gelmiştim. Zaten yeni taşınmış sayılırdım o yüzden de Ateş'in peşinde geziyordum.
Bir sürü kapısı olan yerlerden geçmeye başlamıştık. Hey burası da neresiydi? Benim bildiğim bir dönemeçten geçersin sonra da zaten dışarda olmuyor mu insan?
"Şuradan çıkalım"
"Orası çıkış kapıs-"
"Dur benim bulduğum bir yer gel" hey dostum napıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYOR
Literatura FemininaBaşlama tarihi:26.06.2018 (20.Bölüme kadar düzenlenmiştir, hikaye eskisine göre değiştiriliyor. 20.bölümden sonrası garip gelebilir)