Sınıfa girdiğimizde görüş alanıma Ateş arkadaşları ve bizimkiler. Ateş biraz sinirli gibiydi. Bana sinirle bakıyordu. Beyfendiye bak hele gelmiş bana sinirle bakıyor ama dur ben dünü hatırlatayım o zaman anlar.
Uğur denen çocuk bir yere geçti bende çantamı bıraktım. Ders neydi? Immm..
Sanırım edebiyat..
Hemen edebiyat dersinin kitabını çıkarıp sırama oturdum. Saçlarım da gezinen el ile o tarafa döndüm. Ateş'i görmemle şaşırdım.
"Kimdi o çocuk?"
"Sanane ?"
"Sevgilinim ben senin!"diye bağırdı. Bütün sınıf bizi izliyordu."Öyle mi Ateş efendi şimdi mi sevgiliniz olduk?"
"Ne demek istiyorsun sen?"Hemen sınıftan çıktım biraz hoca sınıfa girecekti fakat şuanda bu umrumda bile değildi. Lovaboya girdim. Çok sinirlenince ağlayacak gibi olurdum ve bu özelliğimden nefret ederdim.
Tam kapıya doğru yaklaştım ki Ateş'i gördüm.
"Mira!"
"Ne var ne!"
"Kimdi o çocuk dedim sana yoksa yeni sevgilin mi?"
"Beni sen ne olarak görüyorsun lan sen dun beni arayan sen değil miydin he barda o kızla beraberdin hem de bana bunu söylüyordun şimdi ben sana ne demeliyim ha?"
"Hangi kız?"
"Sen benden daha iyi bilirsin hangi kız olduğunu?"
"."
"Noldu sessiz kaldın Ateş efendi? ha dur sana ss aldığım fotoğrafı gostereyim o görüntülü konuşmada."Hemen telefonumu açıp fotoğrafı gösterdim.
"Özür dilerim."diyerek bana sarılmaya başladı. Hızlı bir sekilde ittim onu.
"Benden asla özür dileme Ateş simdi o çok sevdiğin barda ki kızlarla takılmaya devam et zamanını boşa harca bitti!"
Diyerek lovaboya ilerledim hani bu hayatta dostların olmazsa olmazındır ya hayır bakin! Benim yanimda kimse yok!O sıra da kapı bir güzel açıldı. Gelen kişi İpek ve sürüsünden başka biri değildi.
"Bakın şuna nasıl da ağlıyor?"Dedi İpek
"Sakın hola sümüklerini akıtma Ateşin bir daha bakmaz sana."dedi Sedef.Bu boş insanlardan o kadar çok sıkılmıştım ki anlatılmaz... Kim ne varsa hepsi bos...
"Bırakın lan kızı !"diye bağıran ses??
Tuğçe?
Arkasında Dilara.Gelmişti işte kurtarıcılarım.
"Sürü de geldi."dedi Sedef.
Mira ayağa kalktı ve "Bana bak İpek seninle uğraşacak kadar vaktim yok Ateş'i de boşverdim istediğin kadar tepe tepe kullan."dedim.
Hemen hızla lovabodan çıktım. Okuldan biran önce gitmek istiyordum. Hemen sınıfa ilerledim. Galiba ders boştu ve sınıfta tek tük insan vardı onlarda telefon ile oyun oynayan insanlardı. Hemen sınıftan çantamı aldım ve sınıftan ayrıldım. Merdivenlerden hızla aşağı indim. Çıkışa ilerledim. Güvenlikçi abi beni tanırdı çıkmama herhalde izin verir diye umuyorum diyerek çıkıyordum ki güvenlikçi abinin sesiyle sağ tarafa baktım.
"Mira nereye?"
"Eve gidiyorum abi izin ver lütfen."
"Üzgünüm ama çıkmana izin vermem mümkün değil."
"Ya gerçekten ihtiyacım var bir kereliğine yapsan Hüseyin Abi."
"Peki ama müdürün haberi olmayacak."
"Tamam"Diyerek hızla okuldan ayrıldım en zor kısmı hallettik diyebiliriz diyerekten yürümeye başladım.
/Dilara'dan/
Lovabodan çıkan Mira ile bakışlarım İpek'te gezindi. Tuğçe kendini zor tutuyordu."Aklını başına topla Ateş'te gözün var onu adımız gibi biliyoruz onlar hala birbirlerine deli gibi aşık sen aralarında bile değilsin bu yaptığın çok yanlış."dedi Tuğçe düzgün bir şekilde. Rahatlamış gibi gözüküyordu.
"Seni neden ilgilendiriyor ki? Ateş zaten Mira'yı hiç sevmedi. Mira bir kere benim abimden hoşlanıyor!"diyerek İpek ve sürüsü lovaboyu terk ettiler.
Aklımız karışmıştı. Ya gerçekten öyle birşey varsa diye düşünmeden edememiştim ama öyle bir şey olsaydı Mira söyler ve Ateş'ten tamamiyle kopardı.
Aklımda ki düşüncelerden kopmamı sağlayan Tugce'nin sesiydi."Bence İpek ve sürüsü yalan söylüyor hem Mira'ya sormadan bilemeyiz."
"Evet Haklısın."Mira Hakkında düşündüklerimden biraz utanmış gibi olmuştumSınıfa yöneldik. Edebiyat dersi boştu aslında buna sevinmedim değildi. Yalnız Mira?
Mira'nın sırası boştu ve İpek ve sürüsü yoktu ayrıca Ateş ve çevresi? Heyy sınıfta niye çok az kişi var?
Herkes nerede?
Tuğçe ile az bir çok bakıştık bir süre. Sonra da bizde çantaları alıp okuldan ayrıldık.
Merdivenlerden hızla inerken telefondan Mira'yı arıyordum fakat telefonu kapalıydı.
"Acele etmeliyiz tek başına nereye gitmiş olabilir?"
"Ben altta ki lovaboya sen de zemin katta ki lovaboya bak."
"Tamam."Diyerek Tuğçe ile ayrıldık. Benim bulunduğum katta loavboları tek tek açıp baktım. Fakat Mira yoktu. Zemin kata geldiğim de Tuğçe de tam lovabodan çıkıyordu.
'yok mu?'bakışı attım oda kafasını bir sağa sola çevirdi.
"Belki de okulun çevrelerindedir. Ben on bahçeye bakıcam sende arka bahçeye bak."
"Tamamdır.""O nereye ?"diyen bir ses?
"Ne kadar da kulağı kanatabilen bir ses."diye bağırıp arkasına döndü Tuğçe.
Bende aynı sekilde döndüm. İpek ve çevresi. Hadi ama yine mi bunlar?
"İsterseniz Mira'yı aramanıza yardım edebiliriz."dedi Sedef 'incelterek.'
O sırada arkadan Ateş Berk Kaan iniyordu. Berk ve Kaan bizlere bakarken Ateş hızla okulu terk etti.
"Bizde hızlıca bahçelere baktık. Fakat yoktu. Bu sırada bize yardım eden Berk ve Kaan'dı.
Görevli abinin Yanına geldik. "Abi Mira burdan geçti mi?"
"Böyle 20-25dk önce"
"Tamam." deyip hepimiz çıktık.
Aslinda görevli nasıl hemen izin vermişti onu düşünmeye başladım."Herhalde hala nasıl çıktığımızı düşünüyorsun güzellim."
Bana güzelim dedi!
Güzelim dedi bana
Dedi bana güzelim
Dedi güzelim bana
Güzelim bana dedi
Bana dedi güzelim"Müdür bizim Ateş'in arkadaşları olduğumuz için çıkardı sizde bizimle olduğunuz için."
Kafamı usulca salladım.
"şey bizde çıksak olur mu?" arkamızı döndüğümüz zaman İpek ve çevresi. Bunlardan kurtulmak mümkün değil galiba.
"biz onlarla birlikteyiz."dedi İpek.
Gözlerimi açabildiğim kadar açtım ki Berk'in dediği şeyle gözlerimi pörtlettim."Bizimleler görevli!"
Tuğçe de inanamamış bakışlarını yollarken Kaan'ında naptın abicim bakışı attı
İpeklerde hızla yanımıza geldiler. Mira kim bilir şimdi nerelerdeydi?
Selam bölümü aslında dün yayınlayacaktım fakat işler yoğundu ve tam oturmamıştı. bende tekrar düzenleyip yayınladım😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~SERSERİ~ YENİDEN YAZILIYOR
ChickLitBaşlama tarihi:26.06.2018 (20.Bölüme kadar düzenlenmiştir, hikaye eskisine göre değiştiriliyor. 20.bölümden sonrası garip gelebilir)