esinti

85 5 0
                                    


Elimden tutup beni yukarı çıkardı.  Direk bir odaya girip kapıyı kapattı. "Of başım ağrımış" dedi otururken yatağa. Yanına geçip ben de oturdum. Bacağımı tutup "morarmış. Şu dizinin mor olmadığı zaman yok Hüzzam ya." dedi. Başımı salladım sessizce.

"Hüzzam başına bir şey gelmesinden çok korkuyorum. Bu gece lütfen bende kal" diyince Geriye doğru uzanıp yatakta "benim ortalarda gözükmemem hiç hoş olmaz" dedim.

"Biliyorum" dedi. Yanıma doğru yatınca ona doğru döndüm. "Odandan hiç çıkma. Bir şey olursa da hızlıca beni ara. Aldı değil mi Burak yeni telefon?" Diye sordu.

"Aldı" dedim sakince.

"Gidecekler diye bekliyorum. Yoksa bu kadar çok ısrar etmezdim durmak için." Dedi başka bir konuya geçip.

"Anladım" diye mırıldandım. Yanımda uzanırken yine hayallere dalıyordum. Ona hem bu kadar yakın olup hem de çok uzak olmak canımı sıkıyordu.

Kapı çalınca "gel Yiğit" diye seslendi. Hemen yattığım yerden kalktım.

"Yiğit olduğunu nasıl anladın?" Diye sordum Yiğit'i kapıda görünce.

"Kapı çalışından" diyip güldü.

"Gökhan ve Aleyna gidiyor" diyince "tamam ben geçirip geliyorum" dedi Atlas ve yataktan kalktı.  "Betül?" Diye sordu tam kapıdan çıkacakken Atlas sessizce.

"Abi o birazdan gidecek" dedi.

"Neden ki?" Diye sordu Atlas.

"Gökhan'lar gitti bile sen inesiye" diyince Gökhan kapıyı çekip gitti Atlas.

"Sanırım önemli bir şey konuşuyordunuz" diyince "hayır, önemli değildi" dedim itiraz edip.

"Aşk mevzuları değildi yani?" dedi Yiğit. Bir an beynimden kaynar sular dökülür gibi oldu.

"Neyi kast ediyorsun?" Diye çıkıştım sinirle. Atlas hemen yetiştirmiş miydi?

"Tüm bu beraber takılmalarınızın sizi yakınlaştırdığını düşünüyorum"  diyince biraz olsun rahatladım.

"Öyle bir halimiz mi var Yiğit?" Diye sordum sinirle.

"Atlas benim yıllardır arkadaşım Hüzzam. Onun ağzından bir şeyler kesinleşinceye kadar laf çıkmaz zaten ama bu halleri normal de değil." diyince gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ama bu yaptığın yıllardır kurduğun arkadaşlığa karşı gelmek olmuyor mu?"  Diye sordum  hızlıca.

"Atlas iki ay önce kötü bir olay yaşadı" dedi Yiğit. "Ben onu ilk defa o zamandan beri heyecanlı gördüm. Seninle çalışma fikri onu gerçekten çok mutlu etmeye başladı. Kendisiyle konuşulmuyor bu mevzular. Fırsatını bulmuşken sana sormak istedim" dedi.

"Atlas neden zor zamanlar geçirdi ki?" Diye sordum.Şansımı denemek istemiştim.

"Bence bunu onunla konuşmalısın" dedi. Ardından "aşağıdan hiç ses gelmiyor. Baksak mı?" Diye sordu.

Aşağıya indiğimizde Atlas ve Betül ortalıkta olmayınca "nerdeler ki?"Diyip balkona çıktı Yiğit. Geri döndüğünde "dışardalar mı?" Diye sordum. 

"Yoklar." Diyip müziğin sesini kıstı. Telefonu eline alıp aramaya başladı.

"Betül açmıyor, Atlas'ı arasana " diyince "ya markete falan gitmişlerdir gelirler şimdi. Telefonum kırık zaten" dedim. Napayım haber vermeden ortadan kaybolmuştu biz mi arayacaktık bir de?

"İyi ben sen merak etme diye aradım " dedi Yiğit otururken koltuğa. 

"Yiğit sence Fırat bu akşamdan sonra içeri girer mi?" Diye sordum.

* YALNIZ KUŞ *        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin