Samimi ilişkiler

87 7 1
                                    

Dedesi geldiğinde pasta kesilmiş, gruplaşma olmadan muhabbet ediliyordu. Bu çok hoşuma gitmişti. Çünkü böyle durumlarda genelde masa ikiye bölünürdü.
Muhabbete hiç katılmasam da canım sıkılmıyordu. Çünkü sürekli bir gülme krizine giriliyordu. Atlas'ın eniştesi tam bir komedyendi. Kuzenleri de çok yana yakındı. Özellikle İlayda sürekli  laf atıyordu bana. Muhabbete dahil etmeye çalışıyordu.

Atlas hemen arkamda yüzünü eline dayamış onları izliyordu. Arada bir ona dönüp baktığımda gözlerini kocaman açıp başını sallayarak tepki veriyordu.

"Atlas siz nasıl tanıştınız?" Diye sordu teyzesi aniden. Bu konulara hiç girmese miydik acaba?

"Kursta" dedi Atlas gayet rahat.

"Öğrencin miydi?" Diye sordu dayısı.

"Evet." Diyip sırtımı sıvazladı Atlas gülerek. "Ama bizim mesele çok karışık. Kurs dışında da bir mesele bizi bir araya getirdi diyelim" dedi.

Atlas, İlayda ve ben uzun tahtanın üzerinde oturuyorduk. Atlas'ın bir ayağı masanın tarafında, bir ayağı dışardaydı. Arada bir ona dayanıyordum rahat edemediğimde. Ama konu bize döndüğü için mecbur dik durmak zorundaydım.

"Kız arkadaşın ne yapıyor yengecim?" Diye sorunca kadın Atlas dudaklarını büzüp "ayrıldım ben ya" dedi. Ona doğru baktım aniden. Ayrılmışlar mıydı? Acaba Betül'den mi yoksa Eda'dan mı bahsediyordu? Bir de o vardı. Ailesi en son Betül'de kalmış olabilirdi çünkü.

"Aa neden?" Diye sordu teyzesi de.

"Ciddi bir şey değildi zaten. O da biliyordu bunu." dedi Atlas. Kalp atışlarım hızlanmış, sıcak basmaya başlamıştı.

"Atlas'ın klasik gönül eğlenceleri" dedi dayısı ters bir bakış atıp.

"Çocuğun aşık olacağı bir kız çıkmıyorsa ne yapsın? Nasibini bulduğunda sen istersin zaten evlenmeyi başta" dedi teyzesi. İçim kötü olmuştu nedense.

"İşte nasibinin nerde olduğunu hiç bilemiyorsun. Bir anda karşına çıkıyor. Benim ki de çıksa artık" dedi İlayda.

"Çıkar babacım" dedi eniştesi. "Var daha zamanın"

"Klasik baba avuntusu. Sen git Atlas'ın kursuna falan yazıl. İki üç salın" dedi teyzesi.

"Teyze kıza verdiğin tavsiyeye bak" dedi hemen Atlas.

"Biz bunu nasıl bulduk Atlas? Durduk yere gelmedi herhalde" diyince teyzesi eşini göstererek, kendimi tutamadım güldüm. Neyse ki herkes gülümsüyordu.

"Bizim kızlarda iş yok" dedi dedesi aniden. Atlas'ı pek sevmiyor gibiydi sanki. Dedesinin elini ben dahil öpmüştük ama Atlas öpmemişti. Bu da ilgimden kaçmamıştı.

"Oğlunda çok iş var sanki" dedi yengesi hemen. Ortam neşesini dayısıyla yengesinin tartışmaya başlamasıyla geri kazanmıştı.

Masayı toparlamaya başladıklarında hemen yardım ettim. Atlas, Timuçin'i yine kucağına almış, Bahadır ve Batuhan ile aşağıya top oynamaya iniyordu. Timuçin o kadar tatlı bir çocuktu ki insanın severken ısırası geliyordu. Tam bir yapma bebekti.

Tabakları toparlarken "Hüzzam kuzum bıraksana, sen misafirsin" dedi teyzesi.

"Olur mu öyle hiç" dedim.
Onlarla beraber kirli tabakları mutfağa indirdim.
"Hüzzam gel, gel fotoğraf çekilelim" dedi yengesi koluma yapışıp. Teyzesi, yengesi, İlayda ve ben fotoğraf çekilmiştik.

* YALNIZ KUŞ *        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin