Tatlılarımız geldiğinde Ömer ile ikimiz birbirimizin tatlısını değişmiştik. Neden böyle bir şey oldu bilmiyordum ama aramızda mırıldanmalı bir muhabbet geçmişti masadan ayrı. İkimiz de senin ki daha güzel gözüküyor kararına vardıktan sonra bu işi kolay yolla çözdük.
Atlas'ın telefonu çalmaya başlayınca dışarıya çıktı. Kimin aradığını merak etmiştim.
"Adam yanında kendimi kasıyorum ya" dedi Ömer."Muhabbet etmeyi mi denesen acaba Ömer? Her konu hakkında rahatça konuşuluyor. Ben çok sevdim" dediğinde Oğuzhan'a çakması için elimi uzattım.
Ece de "ben de çok sevdim. Çok güleç, kibar" dedi. "Hem bizimle buluşmayı da o istemiş arkadaşlar"
"Neyse sessiz olun gelir şimdi" dedi Ömer.
Dediği gibi de kapıdan girdi içeri.
"Ömer sizinkiler napıyor? Görüşüyor musunuz?" Diye sordu Oğuzhan.
Gözlerimle takip ederken Atlas'ı kızın birisi durdurunca masadaki konuşmalardan kendimi soyutlayıp ona odaklandım. Atlas da aniden önüne geçmesiyle kızın neye uğradığını şaşırmıştı.Kız bir şeyler sormuştu sanki. "Hüzzam kızı tanıyor musun?" Diye sordu Ece kulağıma doğru yaklaşıp. Ömer ve Oğuzhan aralarında konuşuyorlardı zaten.
"Hayır ya" dedim. O sırada konuşmayı bırakıp masaya doğru geldi.
"Atlas arkadaşın mıydı?" Diye sordu Ece. Atlas arkasına doğru bakıp "yo tanımıyorum da o beni tanıyormuş, durdurdu" dedi. Umursamazdı. Bu tavrı içimi rahatlattı.
"Hadi ya" dedi Ece gülerek.
Bir yandan da Ömer ve Oğuzhan konuşmaya devam ediyordu.
"Kalkalım mı?" Diye sordu Oğuzhan."Kalkalım" dedim çantamı omzuma takıp.
Hesaba erkekler yönelince biz de Ece ile bekledik kapının dışında.
"Ömer'i bir daha asla çağırmam" dedim sinirle.
"İnadına çağır. Tek buluşma muhabbetini konuşurken Ömer'e bakışını fark etmedim deme Hüzzam." Dedi Ece.
"Fark ettim. Herkesin verdiği bir tepkiydi ama o" dedim hemen ardından. "Gelirken yolda evlilik cüzdanını parçaladı. Görmedin mi kucağındaki kağıtları?" Dediğimde Ece'nin ağzı açık kaldı.
"Neden yaptı bunu?" Diye sordu.
"Hiçbir önemi yok demeye getirdi işte. Sanki ben resmiyette evlendik diye gerçekten evlenmiş gibi davranıyorum da. Kurtulmak için böyle bir durum olduğunun farkındayım zaten. En çok da ben rahatsız oluyorum" dedim.
"Of Hüzzam sen yine dolmuşsun" dedi Ece.
"Sinir ediyor çok. Onu sevmek beni çok yoruyor Ece artık . " dedim ses tonumu giderek azaltarak konuşmuştum çünkü üçü de bize doğru geliyordu.
Ömer aniden belime dokunarak yanıma geçti. Ece'ye bakarken, Atlas'ı yine göz ucuyla gördüm. Ömer'e dik dik bakıyordu.
"Dağılıyoruz değil mi?" Diye sordu Ece.
"Evet" dedi Oğuzhan.
Oğuzhan ve Ömerle tokalaştık üçümüz.
Çünkü Ece'yi biz bırakacaktık.