Uğur'un bir anda masaya bir kaç konuştuğu adam ve yanlarında bir kaç kadın geldiğinde Atlas tam karşımızda kalmıştı. Gitmek için adım atınca Burak kolumu sıkıca tutmuştu. Canımın acısından hareket edemeden öylece ayakta dikiliyordum tıpkı diğerleri gibi.
Bir anda mavi ışık yanıp sönmüş ardından yerini kırmızı ışığa bırakmıştı.
"Ne oluyor?" Diye sordum Burak'a merakla. Çünkü bir hareketlilik yaşanmıştı."Açık arttırma başladı." Diyince "açık arttırma mı?" Diye tekrar ettim.
"Kafesteki kadınlar için para teklif edecekler. En yüksek teklifte bulunan arkadaki odalara geçebilecek" demesiyle Burak'ın ağzım açık kaldı.
"Niye hala burdayız?" Diye çıkıştım onu sarsıp. Ama camın diğer tarafındaki örtünün çekilmesiyle birlikte kafesteki kadınlar ortaya çıkmıştı ve bütün erkeklerden daha doğrusu düzeltmek istersem bütün misafirlerden heyecan dolu ses çıkmıştı.
"Artık kapılar kilitli zaten. İstesek de bu saatten sonra çıkamayız" diyince "niye?" Diye sordum sesimi ona duyurmaya çalışarak.
"Kural böyle. İçeriye kimsenin girmemesi için aslında amaç. Zamanında alttakiler buraya izinsiz girmeye çalıştıkları için çok olay çıkmış." dedi Burak.
"Aman ne güzel" diye mırıldandım. Kadınları bir ürün gibi tek tek anons edip tanıtmışlardı.
"Allah'ım burdan çıkar çıkmaz ilk işim bu iğrençliği şikayet etmek olacak""Burdan çıktığında tek bir gene bile rastlayamayacağın şekilde temizlik olacak" dedi Burak tek kaşını havaya kaldırıp. "Sanma ki bu parti hep burada, hep aynı yerde oluyor" Demesiyle sinirlerime hakim olmaya çalıştım.
"Bak Burak buraya beni getirdin, tamam. Ama bu kadarı artık çok fazla. Adamlar eşya satın alır gibi kadınları satın almaya çalışıyorlar" dedim. Kadınların elleri ayakları zincirlenmişti.
"bu kadınların rızası var mı burda olmaya?" Diye sordum."Ne paralar döndüğünü bir bilsen, rızasız gelen tek kişinin de sen olduğunu bilirdin" dedi.
"Dayanamayacağım gerçekten" diyip koltuğa çöktüm. Yanıma oturup kollarını göğsünde bağladı ve bana doğru eğilip "her biri bakire. O yüzden bu kadar deliriyorlar" diyip etrafa göz gezdirdi.
"Daha neler duyacağım ya" dedim gözlerimi yere çekip. Resmen fiyatları milyon dolara çıkardıklarına şahit olmuştum kadınlar için.
"Ne? Gördün mü?" Dedi Burak ayağa kalkıp.
"Ne oldu?" Diye sordum ben de ayağa kalkıp."Atlas ve şurdaki adam dört numara için kapışıyor" diyince o adamın bazanın altında fotoğrafları olan adam olduğunu görünce tahminlerimde haklı çıkmanın verdiği gururla duruşumu dikleştirdim.
Bir süre sadece burdan çıkabilmeye odaklandığım için Atlas'ın burada olduğunu unutmuştum.
"Atlas bu kadar çıkamaz" dedi adamdan duyduğumuz dokuz yüz binden sonra. Ama Atlas'tan on milyon teklifinin gelmesiyle şok dalgası bütün vücudumda yayıldı."Ne? On milyon dedi. " dedim.
"İlk defa bu kadar çok büyük bir meblağda teklif geldi. Bu çok şaşırtıcı" dedi Burak. Uğur yanımıza gelip şaşkın ördek yavrusu misali ortamıza oturup "Atlas'ın bu teklifi yapabileceğini tahmin edebilir miydiniz?" Diye sordu.
Etrafta bir sessizlik oluştuğu için kısık sesle konuşmuştu. Yine aniden iki kez mavi ışık yanıp söndü ve yerini kırmızı ışığa bıraktı. Bu da demek oldu ki dört numaralı kız Atlas'a kaldı. Diğerlerinde de aynı durum yaşandığı için çoktan çözmüştüm ışık mantığını.