"Nasıl bütün gün orada olursun Hayal? Mucize ve ben ne olacağız?" diye sordu Selim."Hayatım sadece bir günlük idare etmeliyiz. Eczane içinde küçük bir staj dersi olacak. İlaçlara alışmamız için. O da aralıksız bir gün sürecek işte. Zaten ben ara ara gelmeye çalışacağım."
"Alış veriş olacak yani. Gelen giden belli olmayacak öyle mi?"
"Konuyu saptırmasana Selim."
Eczacılık için ara ara derslerde staj şeklinde alıştırmalar yapmaya başlamıştık dostlar ki, onlardan birine denk gelmiştik. Neyseki ben ve Doğukan eş olarak seçilmiştik de Selim'in itirazları uzun sürmedi. Doğukan da benim gibi eşyalarımı toplamaya çalışırken Selim işaret parmağını önünde sallayarak tehdit etti.
"Bak sırf sen varsın diye gönderiyorum he, ablana göz kulak ol tamam mı bonus kafa?"
Doğukan saçlarını parmaklarının arasından geçirerek "Tamam abi ya. Bonus kafa da nerden çıktı Allah Allah. Saçlarım dalgalı bir kere benim," dedi.
"He he, yumurta da zaten tavuktan çıkıyordu," dedi Selim gözlerini devirirken.
"E zaten öyle," dedi Doğukan omuzlarını silkeleyip.
İki dakika düşündü Selim. "Şimdi düşününce bana da doğru geldi. O soru öyle değil miydi ya? Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuğu doğurur? Böyle değil miydi?"
Mucize'nin kıyafetini giydirirken ters ters baktım Selim'e. Her şeyin bir absürtlüğünü buluyordu yeminle. Hayır insan bilerek yapsa bu kadar olmaz. Bildiğin absürt olmak için gelmişti dünyaya.
"Yok abi ya, o soru öyle olmaz çünkü teknik olarak yumurta tavuğu doğuramaz. Ayrıca tavuk yumurtlayarak çoğalan bir hayvan," dedi Doğukan.
"O zaman şey miydi ya? Doğumla çoğalan hayvan hangileriydi? Hah balina. Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa balina mı tavuğu şey eder. Ne tuhaf bi soru oldu lan bu böyle?"
Selim ve Doğukan sorunun doğrusunu bulmaya çalışırlarken, ben çoktan hazırlanmıştım bile.
"Ben çıkıyorum Doğukan. Sen istersen Selim abinle tavuk ve yumurtayı eşek sudan gelene kadar konuşun!" diye bağırdım.
Tam o anda "Buldum!" diye bağırdı Selim.
"Hayal harikasın hayatım. Eşek tabii. Bak soru şöyleydi. Eşek mi yumurtayı doğurur, yoksa tavuk mu Bremen mızıkacısıdır?"Selim'i alkışlayan Doğukan "Sonunda buldun ama Bremen mızıkçılarındaki Horoz değil miydi abi ya?" diye sordu.
"O zaman şey yapalım. Bremen mızıkacısı eşek midir, yoksa mızıkacı mı eşektir?"
Doğukan ciddi ciddi Selim'i alkışlarken, hayatı sorgulamaya başlamıştım. Bu dünyaya niye geldim mesela? İnsanoğlu neden var? Kutup ayıları neden yalnız? Penguenler neden paytak paytak yürür? Babam böyle güzel pasta yapmayı nerden öğrendi?
"Tamam tamam buldum!" diye bağırdı Selim en son kapıdan.
"Eşek mi mızıka çalar, yoksa mızıka mı eşeğe biner!"
❄️
Staj yaptığımız eczaneye geldiğimizde dağ kadar işle karşılaştık dostlar.
"Tamam efendim. Vitaminler burada efendim. Yok aşıları getirmedim efendim. Tamam onları da şey edeyim şuraya."
"Hayal bu profesör valla anamızı ağlatacak ben sana söyleyeyim." dedi Doğukan fısıltı ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELEFERİK
RomanceHayal ve Selim tek kişilik ücret ödedikleri teleferikte mahsur kaldıklarında planları alt üst olur. Kurtarma ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen uzun süre aşağı inemeyen ikili için yapılacak pek fazla bir şey yoktur. Yalnız işler ikisinin de umduğ...