HAYAL_ET'İN ÇİÇEK BAHÇESİNDEN YİNE GÜZEL ÇİÇEKLERE SARDUNYALARIMA KOKULU BÖLÜMLER...ZORLA YAZDIĞIM VE YİNE BU WATTPAD'IN AZİZLİĞİNE UĞRAYAN BÖLÜMÜMLE GELDİM HUZURLARINIZA...BEŞ KERE SİLİNEN BÖLÜMÜME İNAT PES ETMEDEN HUZURLARINIZDAYIM...
İYİ OKUMALAR;
"Şimdi her neredeysen doğruca eve git.Benim ne senin kapris'inle, nede annemin sitemiyle uğraşacak vaktim yok!"Aygen duydukları karşısında önce şok olmuş ardından gelen aramanın nedenini anlamıştı.Zeynep hanım evlenecek çiftin ortalıkta olmayışının öfkesini gelininden ziyade oğlunu arayarak çıkartmayı tercih etmişti.
"Şu an kapris yapmıyor ,kendime vakit ayırıyorum ve senin aksine şu son bir aydır bu hengamenin içinde olup koşturan benim.Birazcık dinlemeye nefes alamaya ihtiyacım var."
"Bu söylediklerinin hiç biri umurumda değil.Şimdi dediğim gibi hemen eve gidiyorsun.Yarım saat evet tam yarım saatin var.Annemi arayacağım eğer bu süre zarfında yanında olmadığını söylerse işte o zaman nefes alman için bolca vaktin olacak."Aygen bu konuşmanın altındaki imayı gayet iyi anlamıştı.Tam telefonun ucundaki adama böyle abartılı düğüne gerek olmadığını sade bir nikahla da evlenebileceklerini dile getireceği sırada telefondan gelen kapanma sesiyle tekrar şaşırarak ekrana baktı.Şaka gibi dedi kendi kendine hem ortalarda olmadığı gibi birde emir vermesine Aygen sinir olmuştu ama elinden bir şey gelmediği için mecburen dediğini yapmak üzere oturduğu banktan kalktı.Hızlıca telefonunu,kitabını çantasına atıp çocuklarla vedalaştığı gibi yuvadan ayrılarak taksiye bindi.Burası İstanbul'du ve bu trafikte eve verdiği sürede gitmesi neredeyse imkansızdı.Saatine baktı on beş dakika çoktan geçmişti.Koltuktan öne kayarak şoförün duyabileceği kadar yaklaştı.
"Lütfen biraz daha acele edebilir misiniz?On üç dakika içerisinde evde olmam lazım."İki dakikayı bahçeden eve girme süresi olarak ayırmıştı fakat bu gidişle değil eve vaktinde varmak akşama kadar bu trafiğin içinde kalacak gibi hissediyordu.
"Abla şu trafiği bir atlatalım ben seni dediğin sürede eve yetiştiririm evelAllah."Aygen içten içe dua etmeye başlamıştı.İki buçuk ay sonra aklına gelen nişanlısına ettiği kelam tamamen tehdit ve emir içerikliydi.Aygen asla boyun eğmeyeceği bu durum karşısında ne yazık ki sessizce kabul edişler kendini gösteriyordu ve onun çaresizliğinden karşısındaki insan acımasızca yaralanıyordu.
Geçen on dört dakikanın ardından taksici dediğini yapmış kestirmeden getirerek Aygen'i evin önüne bırakmıştı.Kalan bir dakikayı koşarak eve gitmesiyle tamamlamış ve girdiği an itibariyle evi telefon sesi doldurmuştu.Salona hızlı adımlarla geçtiğinde ise Zeynep hanımın telefonunu çantasından çıkarttığını gördü.Arayanı tahmin etmesi zor değildi tam otuzuncu dakikaydı.Kayın validesi önce ekrana baktı daha sonrada telefonun hırsla çantasına fırlattı.Onun bu hali Aygen'i güldürmüştü çünkü ne otuz dakikanın hükmü kalmış nede verdiği emrin yerine getirilip getirilmediğinin önemi.Aygen neşesi kaçmış bir birine somurtarak bakan kadınların görüş alanına girdi.
"Biraz geciktim kusura bakmayın hoş geldiniz."Önce kayın validesinin elini öptü ardından organizasyon şirketi çalışanı Mukaddes hanımın elini sıktı.Zeynep hanım gelinini karşısında görünce bütün kızgınlığı bir anda uçmuş sevinçle karşılık vermişti.
"Olsun güzel gelinim, geç olsun da güç olmasın, geldin ya çok şükür işlerimizi halledebileceğiz."Deyip yanına vurarak oturmasını istedi gelin kızının.Aygen sıcak bir gülümseme ile kayın validesinin isteğini yerine getirirken Yılmazlar ailesinin kadınlarını erkeklerinden daha çok sevdiğini düşündü.Nazlı yani görümcesi final haftası olmasına rağmen yengesi ve annesine eşlik etmek için elinden geleni yaparken vakit bulamadı zamanlar da ise aramaktan geri kalmıyordu.Kayın validesi Zeynep hanımla ise son bir aydır neredeyse haftanın dört günü bir araya geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...