BEN GELDİM PAPATYALARIM...DUYURU ALTINDA YAYINLADIĞIM RESİMLERİME KATILIMINIZ BENİ ÇOK MUTLU ETTİ...İLGİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...FAKAT GELEN ÇOĞU YORUMDA ESKİ KAPAĞIN DAHA GÜZEL OLDUĞUNA DAİRDİ...BENDE ŞİMDİLİK AYNI RESİMLE DEVAM ETMEYE KARAR VERDİM.OLUR DA İLERİ Kİ ZAMANLAR DA DEĞİŞTİRECEK OLURSAM BU DÖRT NUMARALI RESİM OLACAK...YİNE ÇOK UZATTIM...SEVİLİYORSUNUZ...
İYİ OKUMALAR;
Yusuf Aygen'den ayrılır ayrılmaz odasına geçmemiş tüm bu karmaşayı korku dolu gözlerle izleyen kuzenin yanında durarak olacakları uzaktan seyretmeyi tercih etmişti.Günler öncesi karısına baş mimar olma teklifiyle gittiğinden bu yana işleri biraz savsaklamış hatta oluşan karmaşayı bastırmaya çalışmamıştı.Sorun bildiren mimarları Aygen'e yöneltip onun daha iyi yardımcı olacağına dair temin de bile bulunmuştu.Daha önce söylediği gibi bu onun gibi mimarların işiydi kendisinin değil ve sorunun büyük kısmını çözmek onun engin bilgilerine dayanıyordu.Tek yapacağı kabullenmek ve kocasının teklifini kabul etmekti.
"Sence başarabilir mi?"
"Şüphen mi var?"
"Şüphe değilde endişelerim var.O sadece ekip arkadaşlarına akıl hocalığını yapıyor bu kadarı çok fazla değil mi sence?"
"O son derece zeki üstelik liderlik vasfına oldukça sahip.Karmaşa halinde ise insanları doğru yere yöneltecek kadarda işinin ehli.Üstelik değil bu bir avuç insanı koca şirketi parmağında oynatacak kadar maharetli."
"Tam bir alfa dişisi."Kuzenin benzetmesine gülerken başını aşağı yukarı sallamayı ihmal etmemişti.Eğer bir yakıştırma yapılma gerekiyorsa karısı için en doğru seçenek buydu.Kendisini çok ön planda göstermeyi sevmediğinin farkındaydı ama alttan alta tüm ekibi yüreklendirip onlara doğru yolu bir şekilde göstermeyi başardığını biliyordu.İkili hala sessizce Aygen'in ne yapacağını izlerken kocası bir ara onun asansöre bakıp tekrar kaçmayı planladığını düşündü.Fakat bir kere yakalanmıştı ve bu eylemi o kapıya varmadan sona ereceğine adı gibi emindi.Karısı da bu gerçeği anlamış alacak yerinden bir milim bile kıpırdamamıştı.İlk karısının adını seslenen kişiye baktı.Onu bir başkası takip etti.Yusuf daha rahat bir pozisyon alarak ellerini ceplerine soktu.Şimdi karısı için büyük bir mücadele başlıyordu.Neredeyse on,on beş kişi ona doğru gelirken kuzeni bakamayacağını söyleyip arkasını döndü.Yusuf tek bir mimiğini kaçırmamak için yüzünün her bir santimine pür dikkat odaklandı.Aygen korkmadı.Yada endişe ile sinmedi.Tam tersi duruşunu dikleştirip kararlı yüz ifadesi ile beklemeye başladı.Sağ yanına geçen kız elindeki dosyayı açıp ona gösterdiğinde başını hemen çevirdi fakat koluna dokunan başka biriyle bakışlarını karşısındaki gence yöneltti.Sesler...Seslerse bir birine girmiş her bir ağızdan farklı cümleler dökülüyordu.Karısının inip kalkan omuzlarını gördü.Düşünmek ve sakin olmak için bu onu sığındığı ufak bir hareketti.Biliyordu çünkü karısı ona ne zaman kızsa bu yöntemi kullanıyordu.
"Arkadaşlar..."Sesi cılızdı ve kimsenin onu duyduğunu düşünmüyordu.Zira kocasının da duyduğu söylenemezdi dudaklarını oynattığını görmemiş olsaydı.Dudağının sağ köşesi gülme isteğini bastırma isteğiyle titredi.
"Arkadaşlar..."Aynı kelime ve biraz daha sesli çıkmıştı bu sefer ama yine tek bir tepki alamamıştı.Bu sefer ciğerlerini daha derinden şişirdi.Omuzları daha çok yükselmişti aynı şekilde ses tonuda.
"Arkadaşlar."Birden derin bir sessizlik oluştu.Karısının nihayet sesini duyurmasıyla oluşan gürültü,çalışanların ona soru sorma çabası bir anda kesildi.Yusufu bu sefer daha farklı bir heyecan sarmıştı.Cebinden çıkardığı elini diğerine destek yapmış yumruk yaptığı eli ile ağzını kapamıştı.Gözleri ise hayranı olduğu kadına daha çok odaklanmış hatta kısılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...