PAPATYALARIM BEN GELDİM SÖZ VERDİĞİM GİBİ...HER CUMA BURADA OLACAĞIMI TEKRAR BELİRTEYİM ÇÜNKÜ HALA BÖLÜMLER HAFTADA BİR GELSE DİYEN OKUYUCULARIM VAR...BİRDE BÖLÜMÜ YAZARKEN NE KADAR ZORLANDIĞIMI YAZMADAN DA EDEMEYECEĞİM.KELİMELER TIKANDI CÜMLELER YARIDA KALDI...BÖLÜM BİTTİ AMA BENDE BİTTİM.NEYSE FAZLA UZATMADAN ARANIZDAN ÇEKİLİYORUM.
İYİ OKUMALAR;
Ahmet'in toplantı odasından ayrılmasıyla yumruk yaptığı ellerini masaya dayadı.Bakışları boş ama zihni düşüncelerle doluydu.Tahmin ettiği ama kesinlikle olmasını istemediği şeyler yaşanıyordu.Tesadüfler silsilesi bu günü bulmuştu.Gülüp geçerdi.Daha önce kontrol ettiği dosya boş ,Ahmet'in bilgisayarı çalışamaz durumda tamamen saçmalık ötesiydi.İnsanların bu kadar alçalacağını düşünmek dahi istemiyordu ama yapılanlar tamda bu doğrultudaydı.Ya kocası oda mı bu işin içerisindeydi?Biraz zihnini yokladı.Odasına girdiğinde verdiği tepkiyi hatırladı.Beklemedik birini gördüğün zaman verilen tepki vardı yüz ifadesinde.Yinede son bir teste tabi tutmak istedi.Eğer dediği gibi kocası toplantıya gelirse seve seve kontrol edecekti.Açılan kapı ile hemen kendini toparladı.İçeriye iki şirketinde yönetim kurulu üyeleri giriş yapıyordu.Aygen yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip karşılamak için yanlarına geçti.İdris bey kocası ve şirketin baş mimarı Nesrin hanımda hatta Fatih Yılmazlar bile teşrif etmişlerdi.
"Hoş geldiniz."
"Ben Aygen Yılmazlar.Şirketimiz adına sunacağımız projeye önderlik yapıp sizlere ben tanıtacağım."
"İdris bu senin..."Soru dolu bakışlar üzerinde gezdiğinde İdris bey beklemeden sorusunu yanıtladı.
"Aygen benim gelinim."
"Hoş bulduk kızım ama İdris'in gelini olman sana torpil yapacağım anlamına gelmez.Beğenmezsem olamamış der çeker giderim haberin olsun."Aygen beklenmedik anda gelen bu tok cümleye istinaden ilk şaşırmış ardından hemen kendini toparlayarak aynı düzeyde cevabını verme isteği duymuştu.
"Biliyorum ve kesinlikle böyle bir beklentim yok siz hiç merak etmeyin."
"O zaman kendine güvenin tam."Adamın zor birazda huysuz olduğunu duymuştu ama bu onu yıldırmadı tam tersine duruşunu dikleştirdi.Kendine güven ve ilk izlenim önemini biliyordu.
"Evet fazlasıyla buyurun lütfen."Aygen diğerlerine aynı şekilde karşılık verip koltuklara geçmelerini bekledi.Herkes yerini aldığında asıl beklediği kişi henüz kapıdan içeri girmemişti.Bu esnada yanındaki hareketlilik dikkatini çekti.Bakışlarını önce omzundaki ele ardından Nesrinin alaycı yüz ifadesine takıldı.
"Ah tatlım rengin atmış yoksa ters giden bir şeyler mi var?"Bu sözlere şaşırmadı.Beklediği kişiden beklediği alçaklığı görmüştü.Nede olsa istenmiyordu ve şirketten göndermenin bu yoldan geçeceğini düşündüğü için çeşitli dalaverelerle onu alt etmeye çalışıyordu karşısındaki kadın.
"Belki bu soruya ben değil sen cevap vermek istersin."Dediğinde Nesrin büyük bir rahatlıkla omuz silkti.
"Ama ben nereden bileyim dosyanızın bir anda puf olduğunu."Bu kadın Aygen'i cidden çileden çıkartıyordu ama yinede kendini belli etmesine saçma olsa da sevinmişti.DÜŞMANLARIN EN BÜYÜĞÜ,DÜŞMANLIĞINI GİZLEYENDİR (Hz.Ali) Sözünü hatırladı ve bundan sonra gelecek aksiliklerin müsebbibini tahmin etmekte zorlanmayacaklardı.Bağırmamak için dişleriyle dudaklarını kavrayıp başını salladı.
"Peki öyle olsun bakalım."Nesrin tüm rahatlığıyla sandalyesine kurulurken, Aygen masanın ucuna,sunumu anlatacağı yere ağır adımlarla geçti.Kendince biraz olsun vakit kazanıyordu.Durdu bir vakit.Gelenleri şöyle bir analiz etmek istedi.İdris ve Dursun beyden başka sohbet eden yoktu aksine tüm ciddiyetini toplayan misafirler pür dikkat ona bakıyordu.Kocası ve Fatih Yılmazlar da dahil.Daha fazla boş beklemenin saçma olacağını düşünerek konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...