41.BÖLÜM

48.1K 2.2K 351
                                    

UZUN BİR BÖLÜMLE BEN GELDİM PAPATYALARIM...BU ARALAR BU KISMA ÇOK BİR ŞEYLER YAZMAK GELMİYOR İÇİMDEN O YÜZDEN ÇABUK ÇEKİLİYORUM VE BU BÖLÜMÜ OY VE YORUMLARINI ESİRGEMEYEN OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM....SEVİLİYORSUNUZ.

İYİ OKUMALAR;

"Birde bana Yusuf ağabey demen konusunda seni uyardığımı hatırlıyorum."Aygen eliyle boş ver der gibi geçiştiren kızdan bakışlarını öfkeyle çekip yanındaki adama çevirdi.Sinir kat sayısı kocası sayesinde ikiye katlanmıştı.Kesinlikle buraya gelerek büyük bir hata yapmıştı.Şimdi ise bunun ceremesini çekiyordu.

"Beni savunmana ihtiyacım yok kendimde konuşabilirdim."Deyip sessizce tısladığında aldığı tepki ufak bir omuz silkmesinden öteye gitmemişti.

"Sen savunmuyorum zaten.Üstelik bu konuda ne kadar yetenekli olduğunun da biliyorum.Sadece sana katıldığımı ve yanında olduğumu göstermek istemiştim."

"Ve çok işe yaradı emin olabilirsin.Baksana ne kadar da etkilenmiş duruyor Yusuf ağabeyi."Aygen tenini yalayıp geçen sert rüzgara karşın kabanına biraz daha sığındı.Tamda bu esnada kocası ona dönüp neredeyse dişleri takırdayan karısına baktı.

"Yelda bu konuyu başka bir yerde konuşsak daha iyi olacak.Mesela sıcak bir yerde."

"Tamam gidelim ama fikrimi değiştireceğimi sanmıyorum."Aygen daha fazla bu şımarık kıza katlanamayacağına inanıp doğruca arkasını dönüp arabaya bindi.Kocası da hemen onu takip etmiş yanında yerini almıştı.Kışı bir kez daha sevmediğini hatırladı ve ellerini bir birine sürttü.O bu yersiz ısınma çabasına girdiğinde kocası çoktan klimayı açmış ve arabayı çalıştırmıştı.

"Birazdan ısınırsın."Aygen konuşma gereği dahi duymadan bakışları cama çevirdi.Hala sakinleşmiş değildi.Düşüncelerini önemsenmeyen biriyle daha fazla muhatap olmak istemiyordu.

"Bence eve gidelim ikna edilmeyecek kadar inatçı biri ve tekrar konuşmamız işe yaramayacak."Deyip biraz önceki duygularını dile getirmekten geri kalmamıştı.

"Senin tabiatın da bu kadar çabuk pes etmek yok.Şaşırtıyorsun beni."

"Bazen olmayınca olmuyor.Zorlamamak lazım biliyorsun."

"Bilmiyorum.Çünkü ben kolay kolay pes etmem."

"Büyük konuşuyorsun elbette bıkacağın seninde pes edeceğin anlar gelecek."

"Söylediklerinin hiç biri olmayacak çünkü ben senin o güzel gönlünü alacağım."

"Aynı şeyleri söylemekten bıkmadın mı?Ben ciddi anlamda sıkıldım bu muhabbetten."

"Hayır sen beni affettiğini söyleyene kadar bu böyle devam edecek."

"O zaman hiç susmayacaksın."

"Gerekirse evet."Ne ara konun kendilerine döndüğünü bilemeyen Aygen kocasının bu kadar kararlı oluşu konusunda tedirgin olmuştu.Bunu zaten çoğu zaman dile getiriyordu fakat bu gün ki konuşması yüzünün aldığı hal çok farklıydı.Kocası değişmişti ve her gün karşısına farklı biri olarak çıkıp onu durmadan şaşırtıyordu.Mesela biraz önce sarf ettiği sözler ömrünü bile verecek kadar ona güvenmesi.Ondan kesinlikle beklemediği bir şeydi.Durup düşüncelere boğulan zihnini yokladı.Dur bir dakika!Konu ne ara onlara gelmişti?En son Yelda Hanlızadeyi konuşuyorlardı...

**********************************

Şehir merkezine geçtiklerinde oldukça lüks bir restoranı seçmişler konuşmalarının geri kalanını burada yapmaya karar vermişlerdi.Aygen ikna olmamak için direnen bu kıza ne diyeceğini bilmiyordu.Sakin olmayı seçmişti ama oturduğundan bu yana kızın şımarık tavırlarına takılıp kalmıştı.Oysa şirkette onu ilk gördüğünde oldukça çekici ve olgun gözükmüştü gözüne.Şimdi ise birazcık sohbet etmesi onun nasıl biri olduğunu çözmeye yetmişti.Baba parasıyla her şeyi ben bilirim havası taşıyan küçük bir kız çocuğundan farkı yoktu.Aklına gelmişken cidden bu kız kaç yaşındaydı?Aygen tabağındaki balığa çatalıyla işkence etmeyi kesip gözlerini tam karşısında oturan kıza çevirdi.Kendisinden küçük olduğu belliydi.Üç dört yaş fark olabileceği belki biraz daha fazla olabileceğini tahmin etti.

Hüzün Kokulu PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin