14.BÖLÜM

47.9K 2.4K 326
                                    

HAYAL_ETİN BAHÇESİNİN YASEMİNLERİ YENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM.BAZI YENİ OKUYUCULARIM KİTABI BIRAKMAMAM KONUSUNDA YORUMLAR ALIYORUM...CANLARIM KİTABI YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM FİNAL OLMADAN DA BIRAKMAYACAĞIM...SADECE DİĞER KİTABIMDAN DOLAYI BİRAZ GEÇ YAYINLIYORUM HEPSİ BU...NEYSE BU BÖLÜMÜ YORUM YAPIP BENİ ÇOOOK MUTLU EDEN TATLIŞ OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM...

İYİ OKUMALAR;

Bütün damarlarındaki kan çekilmiş tek bir noktada toplanmıştı.Kalbine.Deli gibi atıyor ve beyninde ufak bir uğultuya sebep oluyordu.Karşısında adamın bakışlarını yüzünün aldığı ifadeyi değiştirememişti.Ne demişti kocası kendisine?Bende bir an önce gidip Cenk denen adamla tanışmak istiyorum zaten.İşte buraya kadardı huzur dolu geçen iki günü an itibariyle sona ermiş mutluluğunun katili şu an karşısında oturuyordu.

"Çok mu şaşırdın karıcığım?Yoksa bana hoş geldin demeyecek misin?"Dediğinde sesindeki bariz aşağılama dikkatinden kaçmamıştı.Derin bir nefes alıp toparlanmaya çalıştı.Panik kaplamıştı vücudunu çünkü kocasını daha önce yanında çalışan adamına şiddet uygularken görmüştü ve hastaneye gittiklerinde olacakları kestiremiyordu.Yutkundu ama yinede korkusunu belli etmemek için toparlanıp sesini düz tuttu.

"Seninle boş konuşmalara girip tedavime geç kalmak istemiyorum.Eğer o kadar çok merak ediyorsan bence bir an önce arabayı sürmeye başla aksi halde fizyoterapistimle tanışma şansın olmayacak."Dediğinde söylediklerine kendi bile inanamamıştı.Hem yapacaklarından korkuyor hemde söylediği gibi olmadığını ona göstermek istiyordu.

"Boş konuşmak...Hastaneye gittiğimizde kimin boş konuştuğunu göreceğiz."Bunu kocası öyle  bir dile getirmişti ki Aygen biran ürperdiğini hissetti.Sesi tamamen tehdit yüklüydü.Biraz önce sıcaktan bunalan bedeni şimdi anlamsız bir şekilde sızlıyor hatta üşüyordu.Cevap vermeden bakışlarını cama çevirdi.Biliyordu bu konuşmanın nereye gideceğini ve kendini daha sonra kopacak kıyametin sessizliğine bıraktı.

Kocası arabayı evlerinin devasa bahçesinden çıkartıp ana yola çevirdiğinde Aygen boş gözlerle etrafı izlemeye başladı.Ruhu katrana bulanmış gibi temiz değil hep karanlıktı düşünceleri ve iyiye dair ne hissediyorsa celladı tarafından yok ediliyordu.Çok değil dakikalar önce yüzüne yerleştirdiği mutluluk ucu kirli silgiyle silinmiş yerini siyahın alaca hali almıştı.Yıpranmıştı. Ruhunun bedenine ağır geldiğini hissediyordu çoğu vakit.Ölüme dair düşüncesi yoktu elbet sadece yaşadıkları ve yaşayacakları onu yormaya başlamıştı.Yeniden ciğerlerini doldurduğunda arabanın durduğunu fark etti.İkilemde kalmış gibiydi.Arabadan kocasından önce inse farklı sonra inse farklı yorumlanacaktı.Bekledi.Ne yaparsa yapsın olacakların önüne geçilmeyeceğini anlamıştı.Onu dikiz aynasından izleyen kocasını fark eder etmez arabanın kapısına asılıp kendini dışarı attı.Yürüyordu.Avcısının pençelerini ensesinde hissetmiş bir ceylana gibi ürkekti adımları.Kapının örtülme sesiyle irkildi ama adımlarını aynı ritm de atmaya devam etti.

Hastaneden içeri girdiğinde yanında olan kişinin varlığını yok saymaya çalışmıştı çünkü ciddi anlamda çekiniyordu.Pişmanlık bedenini bir virüs gibi şimdiden kaplamıştı.Ona yakıştırdığı o sıfattan ne olursa olsun kurtulamayacaktı.Boşunaydı çabası belki.İstediği kadar ciddi olsun yada buraya gelmesin en başından beri onu basit biri olarak görmüş ve bu yakıştırmayı  canını acıta acıta sırtına dikmişti.Tedavi gördüğü odanın açık duran kapısından içeri süzülürken yüzüne diğer günlere tezat zoraki bir gülümsemeyle içeri süzüldü.Filiz ve Efe çoktan tedavisine başlamıştı.Onlara uzaktan el sallayıp kendi çalışma alanına geçerken Cenkle göz göze gelmiş ve hemen bakışlarını farklı bir yöne çevirmişti.Masum birinin canı yansın istemiyordu.O akşam boş boğazlık yapıp ismi dökülmeseydi ne bu kadar gerilecek nede olabileceklerin endişesini duyacaktı.

Hüzün Kokulu PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin