34.BÖLÜM

51.8K 2.3K 566
                                    

BEN GELDİM PAPATYALARIM...NEDENDİR BİLİNMEZ BU ARALAR İLHAM SIKINTISI ÇEKİYORUM...SANIRIM BUNA YORUM EKSİKLİĞİNİZ NEDEN OLDU...SANKİ BENİM SÖZLERİMİ BEKLİYORMUŞSUNUZ GİBİ YORUMLAR ESKİSİ GİBİ GELMEDİ...KIRILDIM...OYSA SİZE OKUDUĞUMU SÖYLEMİŞTİM...SADECE CEVAP VERMEKTE ZORLUK ÇEKTİĞİMİ YAZMIŞTIM...NEYSE BEN YİNEDE SÖZÜMÜ TUTUP AYNI GÜN VE AYNI SAATTE BÖLÜMLERİ YAYINLAMAYA DEVAM EDECEĞİM...BENDEN DESTEKLERİNİ ESİRGEMEYEN TATLIŞ OKUYUCULARIMA HAKSIZLIK YAPAMAM...BU BÖLÜM OY VE YORUM YAPAN PONÇİK OKUYUCUM SANA GELSİN...SEVİLİYORSUN...

İYİ OKUMALAR; 

Hakkı yoktu.Ne kızmaya nede söylediği sözlere alınmaya.İnsan ettiğini bulurmuş sözüne istinaden sadece kabullenişti yaptıkları.Hakkı olmadığı halde kötü davranan ve yine kötü ithamlarda bulunanda kendisiydi.Karısı çekip vursa sesi çıkmaz amenna der boyun eğerdi.Kötü evliliğinin sonucunu masum bir kızdan çıkarmış ve güzel ruhunun temizliğini gözüne inen kirli perde ile fark edememişti.Babası ve kayın babası Mehmet beyden sonra bir gerçeği de karısının eski patronundan öğrenmişti.Her ne kadar adını ağzına aldıkça sinirleri gerilse de çoğu zaman öfkesine hakim olup ve karısına ahlaksız teklifte bulunan adamı gebertmemek için kendisini zor tutmuştu.Belki sinirlenmeye veya bu kadar tepki göstermeye hakkı yoktu ama hangi erkek olursa olsun duyarsız kalamayacağını da biliyordu.Karısı onun namusuydu.Sıraladığı tehdit ve bir daha karısının etrafında gördüğünde yapacaklarından sorumlu olmayacağı konusunda uyarısını yapmıştı.Gerisini ise zamana bırakmıştı.Karısının eski patronuyla konuştuktan sonra eve gitmek yerine yuvaya geçmeyi  tercih etmişti.Fakat ne arabadan inmeye cesaret edebilmiş nede mutlu görünen karısının yanına gitmeye yeltenmişti.Kız kardeşi sabah onu çağırdığında karısının yüzünün aldığı ifadeyi görmüştü.Yanında kendisini istemediğini açıkça göstermekten çekinmemişti.Sadece park ettiği arabanın içerisinde uzaktan izlemekle yetinmişti.Her seferinde kendisine kızacak bir neden oluşturuyordu karısı.Bu kadar iyi oluşu ve duyduğu pişmanlık göğsünde tarifi imkansız bir sızı bırakıyordu.Dakikalarca içindeki burukla izlediği sahneyi gelen telefon bölmüş günün diğer kısmını Sergen ve öğrendiği bilgileri toparlayıp nasıl bir sonuç elde edebileceği yönünde geçirmişti.Eve döndüğünde çoktan gece yarısı olmuştu.Odaya girer girmez gözleri uyuyan karısına kaymış ve uyuma şekline tebessümle bakmıştı.Siyah saçları yastığa dağılmış,her zaman olduğu gibi üzerindeki örtüyü boğazına kadar çekmişti.Sessiz olmaya gayret ederek önce duş almış ardından aldığı yastık ve örtüyle koltuğa geçerek uzanmıştı.Aklında bin bir soru ruhu ise atılmış olduğu kuyuda,karanlığa mahkum çırpınıp duruyordu.Nedenler,niyeler,keşkeler dahası pişmanlık yakasını bir türlü bırakmıyordu.Bir insan nasıl bu batar nasıl her şeyi mahveder canlı örneğiydi kendisi.Pişmandı.Hemde deli gibi pişmandı.Kızıyordu.En çok kendisine ve sonra karısını ona mahkum eden babası ve Mehmet beye!Son zamanlarda olduğu gibi yine uyku girmemişti gözlerine.Saatlerce sırtı kendisine dönük olan karısını izlemiş sabahın ilk ışıklarına böyle kavuşmuştu.Düşünmekten uyuyamayacağını anladığı vakitse günlük koşusuna gitmek için üzerini değiştirmiş ve evden ayrılmıştı.Koştu.Aklını,mantığını kaplayan kadınla koştu.Rutin haline gelen sayıya bir kaç kilometre daha ekledi.Nafileydi.Ne yaparsa yapsın düşüncelerinden sıyrılamıyordu.Biliyordu tek bir çare vardı.Oda karısının ağzından çıkacak bir kaç kelimenin ardına saklıydı.Affettiğini dile getirdiği sözler.Biliyordu bu isteği zor hatta imkansızdı.Peki o pes edecek kadar vurdum duymaz mıydı?Bu da Yusuf yılmazların lügatında yoktu.Affettirecekti.Gerekirse önünde eğilecek yalvaracak yinede kendisini affettirecekti.Düşüncelerini biraz daha bastırmayı başarıp iyi hissettiğinde eve dönmeye karar vermişti.Temposunu hiç düşürmedi aksine biraz daha hızlandı.Eve girdiğinde herkesin çoktan ayaklandığını fark etti.Hemen odasına geçti.Önce banyoya oradan üzerine rahat kıyafetler geçirerek aşağı kata indi.Oğlu dahil herkes kahvaltı masasında çoktan yerini almıştı.

Hüzün Kokulu PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin