HAYAL_ETİN ÇİÇEK BAHÇESİNİN LALELERİ YENİ BİR BÖLÜMLE BEN GELDİM...BİR KAÇ KEZ YAZIP SİLDİĞİM BİR BÖLÜM OLDU VE İNANIN BU KADAR ZORLANDIĞIMI HİÇ HATIRLAMIYORUM...NEYSE OKURKEN KEYİF ALMANIZ DİLEĞİYLE...
İYİ OKUMALAR;
"Yenge biz Yiğit'in bir kez olsun konuştuğu şahit olmadık.Sen emin misin onun konuştuğuna?"
"Nazlı sen dalgamı geçiyorsun benimle?Ne demek konuştuğu hiç duymadım?Tamam çok fazla cümle kurmuyor ama..."Dediğinde Nazlı heyecanlanıp beklemeden kucağındaki yeğenini kendisine çevirdi.O da konuşmasını duymak istiyordu.Bu evde o kadının gitmesinden sonra en üzücü olay Yiğit'in konuşmamasıydı.Eğer yengesinin dediği gibi yeğeni konuşuyorsa bu onun sayesinde olacak ve ömür boyu ona minnettar olacaklardı.
"Halacığım hadi bir şeyler söyle.Bende göreyim konuştuğunu lütfen."Aygen karşısındaki manzara karşısında ne yapacağını bilememişti.Ciddiydi görümcesi ve şu an gözlerinden akan yaşlar bunu ispatıydı.
"Ne oluyor burada?"Gelen diğer sesle Aygen kapıya dönerken görümcesi hala aynı şekilde Yiğit'in yüzünü tutmuş konuşmasını bekliyordu.
"Ağabey,yengem Yiğit'in konuştuğunu söylüyor.Yiğit hadi konuş bak babanda geldi o da duysun."
"Nazlı saçmalama bunun olmayacağını ikimizde biliyoruz.Şimdi Yiğit'i odasına götür."
"Ama ağabey."
"Nazlı sana ne diyorsam onu yap.Hemen!"Aygen daha ne kadar şaşıracağını bilememişti.Yiğit'in konuşamamasına mı yoksa konuştuğunu ailesinin bilmemesine mi?Toparlanıp odadan ayrılan ikiliye baktı.Hala olanlara anlama veremiyordu.Konuşmuyorsa ufaklığın ağzından çıkan kelimelerde neydi?Hemde onu ilk gördüğü gün konuşmuş anne demişti Aygen'e.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"Karşısındaki adamın bağırması üzerine daldığı düşüncelerden çıkıp öfkeyle ona yaklaşan adama baktı.Anlamıyordu o ne yapmıştı ki?Gördüğünü ,duyduğunu dile getirmişti sadece.
"Gördüğün üzre ben bir şey yapmadım.Hem neden böyle bir tepki veriyorsunuz onuda anlamış değilim."
"Dalgamı geçiyorsun sen bizimle?"
"Bunu yapmam için bir sebep görmüyorum."
"Bana bak sakın oğlumla canımı yakmaya çalışma.Seni perişan ederim.Duydun mu beni SENİ-PERİŞAN -EDERİM."Diyen kocasına birde onun kolunu tutan eline öfkeyle baktı.Elçine ve kendisine bir söz vermişti.Bu adamın bir daha dokunmasına müsaade etmeyecekti.
"Birincisi oğlunun konuşmadığından haberim yoktu.İkincisi eğer senin canını yakmak istersem bil ki masum birini kullanmam.Direk bunu senin üzerinde seve seve uygularım.Şimdi ya o elini çekersin yada avazım çıktığı kadar bağırırım."Kolunun üzerindeki baskı biraz olsun hafiflediğinde beklemeden kocasının markajından kurtuldu.Neden her seferinde onu suçluyordu hemde yapmadığı bir şey yüzünden.Bıkmıştı.Üstelik Yiğit konuşuyorsa buna sevinmesi gerekmiyor muydu neden bu kadar ağır tepki veriyordu.Bir kez daha nefret etti kocasından.Acımasızdı o ,duygusuz ve kötüydü.
"Hah öyle mi?Bekle o zaman."Deyip kocası odadan çıktığında derin bir nefes aldı.Eziyet gibi geçen evliliğinden yorulmaya başlamıştı.Her defasın da yapılan imadan ,sözden, bakışlardan bıkmıştı.Ona göre hep kötüydü iyi bir şey yapmış olsa da onun nazarında bu bir suçtu.
"Al bak ne demek istediğimi anlayacaksın ve uyarıyorum seni bir daha o zırvalıkları duymayacağım.Oğlumun üzülüp psikolojisinin bozulmasını istemiyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...