BEN GELDİM PAPATYALARIM...İSTEĞE UYGUN UZUN BİR BÖLÜMLE HUZURLARINIZDAYIM...BU BÖLÜMÜ OY VE YORUMLARINI EKSİK ETMEYEN NADİDE VE ÖZEL OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM...SEVİLİYORSUNUZ...
İYİ OKUMALAR;
AYGEN YILMAZLAR
Siyahtı kaderinin yazıldığı defter.Belki kirli eller dokunduğu için bu hali almıştı.Sayfaları beyazı unutmuş kalem değdikçe sadece izi kalıyordu.İyiyi düşünemiyor aklına hep kötü senaryoları getiriyordu.Nede olsa yaşamı ondan nefret eden bir adamın elindeki kalemin ucunda saklıydı.O yazıyor Aygen oynuyordu.Gök gürledi.Hava bozdu ama tene değen sert rüzgar değil kıvılcım,alev alan yerse yüreğiydi.Korku ve endişe tüm bedenini sarmıştı.Annesi buradaydı ve duygu yüklü gözleriyle ona bakıyordu.Bocaladı.Ona sarılıp kokusunu içe çekmekle,neden geldin anne demek arasında gidip geliyordu.Endişe ediyordu.Kocasının gelmesinden ve annesinin sorduğu o sorulara cevap bulmasından deli gibi korkuyordu.Dahası kocasının kendisine yaptığı gibi annesinin de o küçük düşürücü sözlere maruz kalmasından endişe ediyordu.Titreyen dudakları yana kadı ve attığı ufak bir kaç adımla annesine ulaştı.Elleri boynuna giderken hemen boğazını temizleyerek biraz önce yarım kalan sözlerini tamamladı.
"...kusura bakma ne olur seni birden karşımda görünce şaşırdım."Merhamet kokan eller saçlarına değdiğinde Aygen beklemeden gözlerini kapatarak huzuru içerisine çekti.
"Sürpriz yapmak istemişti.Böyle şaşıracağını bilseydim kapıyı ben açmazdım."Kırgın sözler kırık kalbine ulaşınca beklemeden annesinden ayrılıp ellerine sarıldı.Pamuk beyazlarını dudaklarına götürüp sevgiyle öpüp başını sağa sola salladı.
"Olur mu hiç öyle şey annelerin en güzeli çok sevindim tabi.Hoş geldin."
"Mübalağa ediyorum sadece deli kız.Gel bakalım buraya."Deyip kollarını iki yana açan annesinin kollarına kedi gibi sığınarak mırıldandı.Yaşı değil yirmi beş, yetmiş beş de olsa annesinin sevgi dolu göğsüne sığınmaktan vazgeçmeyecekti.Çünkü merhamet vardı,şefkat vardı en önemlisi karşılıksız kocaman bir sevgi vardı.
Aygen annesiyle sarmaş dolaş içeri girdiğinde ilk kayın validesi markajına girdi.Ardından görümcesi ve Semra ablası yüzlerine yerleştirdikleri kocaman tebessümle onlara bakıyorlardı.Aygen bu insanlar tarafından bir kez olsun incinmemişti.Aksine onun iyiliği için ellerinden geleni yapıyorlardı.Mesela hasta olduğu zaman Zeynep hanımın anne şefkatiyle yaklaşması,onunla sürekli konuşma çabası, ilgisi ,alakası hep iyi gelmişti ana.Aygen'inde annesine duyduğu özlemden midir bilinmez ilk Zeynep hanıma karşı tüm kalkanlarını indirmişti.Nazlı ise çoğu zamanlarını arkadaşlarıyla geçirse de evde olduğu günlerde onu yalnız bırakmıyordu.Film izliyor, okul maceralarını anlatıyor bazen gecenin bir yarısı odasına gelerek dondurma partisi yapıyorlardı.Sorun bu kadınlar yada İdris babası değildi.Sorunun kaynağı kocasının ta kendisiydi.Aklı bir türlü almıyordu.Bu denli iyi insanların arasında nasıl olur da kocası gibi bir canavar çıkardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...