BEN GELDİM PAPATYALARIM SÖZ VERDİĞİM GİBİ ARTIK HER CUMA AKŞAM SEKİDE SİZLERLEYİM...YALNIZ YİNE ÇOK ZORLANDIM PEKTE İÇİME SİNMEDİ AMA UMARIM BEĞENİRSİNİZ...NEYSE SEVİLİYORSUNUZ...BU BÖLÜMÜ BENİ YALNIZ BIRAKMAYAN OY VE YORUMUNU ESİRGEMEYEN OKUYUCULARIMA GELSİN.
İYİ OKUMALAR;
Aygen Elçinle yaptığı konuşmanın ardından çok ikna olamasa da projenin taslak haline tekrar bakıp aklındakileri paylaşmıştı.Elçin de bir kaç fikir sunmuş ortaya çıkan şeyse tek kelime ile mükemmel olmuştu.Tabi çizimler belediyenin isteği üzerine de biraz değiştirilmişti ama taslak hali bile cezbetmeye yetmişti.Ahmet'in cam fikri ,Yeşim'in L şekli Aygen'in ilham kaynaklarını harekete geçirmişti.Şimdi ise yapılacak tek şey iç kısımlara ufak dokunuşlar yapmak ve bunların sunum gününe eksiz hazırlamaktı.Aygen daldığı düşüncelerden Bedrinin ona seslenmesiyle çıktı.
"Evden ayrılacağın zaman beni haberdar et ağabeyim seni eve benim götürmemi istedi."Dediğinde Aygen başını hemen kaldırıp aylarca hasret kaldığı evle karşı karşıya geldi.Yüreği özlem öyle katlanmıştı ki ne yapacağını bilemeden öylece bakakalmıştı.Kuş misali çırpınan kalbi rafa kaldırılan tozlu sandığın kapağına dokundu.Anahtarı bu evdi.Çocukluğu gençliği her şeyi.Aile kavramı mutluluğu hüznü yuvası daha nicesini sıralayabilirdi...
"Yenge iyi misin?"Bedrinin sorusu üzerine Aygen derin bir soluk alıp ona endişeli gözlerle bakan adama döndü.Kırıktı tebessümü.Gönlü kırıktı.Yaşananların hiç birini hak etmemişti.Bunca zamandır gelemeyişini tek bir kişiye yükledi.Canını yakan adama.Aylarca iyileşmeyi bekledi ailesi öğrensin istemedi.Kendisini çekti ama bu süreçte en çok o yıprandı.Annesinin merhametli kolları ona en güzel şifaydı.Aç bıraktı ruhunu üzülmesin diye kendine sakladı yarasını.Sonuç ise ne Aygen'i tatmin etti nede özlemi hafifledi.Elinde değil ama yüreğinde kocaman bir delik vardı.Her atışında ona hayat değil acı veriyordu.
"İyiyim."Diyebildi sadece biraz daha konuşsa tutmakta zorlandığı göz yaşları sel olup akacaktı.
"Peki o zaman akşam görüşürüz."Sessizce başıyla onayladı.Arabadan indiğinde sanki dünya ağır çekimde ilerliyordu.Aygen'in adımları bitmiyor karşısında duran ev kilometrelerce uzakta gibi gözüküyordu.Bir adım iki adım derken kendini koşarken buldu.Ne kıyafetleri ne ayağındaki topuklu ayakkabısı nede insanları bakışlarını umursadı.Tek istediği bir an önce ailesine kavuşmaktı.Bahçenin demir kapısını var gücüyle itip hızını düşürmeden evin oymalı kapısının önüne durdu.Kalbi deli gibi atıyordu.Bunu biraz önceki koşması değil yaşadığı duygular tetikliyordu.Heyecanlıydı.Elini zile basmak için kaldırdığında titrediğini gördü.Sakinleşmeliydi eğer biraz daha böyle devam ederse içeri girmeden bayılacaktı.Derin derin bir kaç nefes aldı ve biraz olsun sakinleştiğini kanaat getirerek zile bastı.Uzaktan o ince sesi duyduğundaysa dizleri titredi.Elini son an da duvara yasladı.Takati kalmamıştı az kalsın dizlerinin üzerine düşecekti.Adım sesleri kulaklarını dövüyordu.Nefesi hızlandı ve kapı açılır açılmaz annesi ile göz göze geldi.İki kadın iki can iki bir birine bağlı yürek sadece bir birine bakıyordu.Ne Aygen hareket edebiliyor nede annesi tepki verebiliyordu.
Yaş buldu gözleri.
Vuslat buldu yürekleri.
"Anne..."Dedi kekeleyerek sesi titremişti.
"Annem..."Sonrası ise koca bir hasretin bitişi iki canın kavuşmasıydı.Sımsıkıydı tutuşlar ayrılmak istemez gibiydi.Öyle ki kaburgalarına sığmadı duygular dışa vurdu diller ortak oldu.Asiye hanım hemen ayrılıp Aygen'in yüzünün her zerresini öpmeye başladı.
"Yavrum,kıymetlim,biriciğim geldin demi hayal görmüyorum demi sensin bu?"
"Benim annem geldim.Hayal değilim.Karşındayım."Dediğinde Asiye hanım tekrar Aygen'i göğsüne çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kokulu Papatya
General FictionEliyle biraz sonra evleneceği kızın çenesini kavrayıp yerde olan gözlerini,gözlerine sabitledi.Tamamen duygudan yoksun buz gibi bakışlarını önce çehresinde dolandırdı,ardından konuşmaya başladı. "Biliyor musun beyazlar içindesin ama ben sende değil...