İSYAN ÇİÇEĞİ

10. Bölüm

Bu bölüm canım arkadaşım @HandeTarlaci ya geliyor😉 iyi ki Hande'ciğim🙏🏻♥️😍

Eylem

"Yengeciğim..."

Arda elimi dudaklarına götürüp kısa bir öpücük kondurduktan sonra içtenlikle gülümsedi.

"Özrümü kabul et lütfen... böylesi bir güzelliğe dokuz vermem tamamen benim hadsizliğim. Geceye aldanan gözlerimi bağışlama nezaketini gösterirsen eğer, o uğursuz sayıyı bir daha ağzıma almayacağıma söz veriyorum."

Tüm gerginliğime rağmen Arda'nın ışıldayan gözlerine bakıp gülümsedim.

"Heyecanına veriyorum, bir daha olmasın."

Başını yana doğru eğip kaşlarını çattı fakat gülümsemesi yerli yerinde duruyordu.

"Ama sen böyle gülmeye devam edersen ben abimden nefret edeceğim yengeciğim, yazık değil mi bize?"

Abisi... Fırat... Selim... yenge...!!!

Arkama bakmadan kaçmak istiyordum.

Elimi nazik bir şekilde avucundan uzaklaştırırken tedirginliğim tavan yapmıştı. Arda bakışlarını Selim'e çevirip ardından tekrar gözlerime baktı "Rahatsız etmedim umarım."

Selim'in ölümcül bakışlarından ötürü ciddileşmişti bir anda.

"Hayır tabii ki" dedim samimi görünmeye çalışarak "Bize katılmak ister misin?"

Umarım istemezsin Arda. Zira şu an son istediğim şey Selim'le sohbet etmeniz. Farkındaysan tanıştırmadım bile sizi.

"Çok isterdim ama arkadaşlarım bekliyor. Teklifini daha uygun bir zamanda değerlendirmek üzere hafızama kaydediyorum. Görüşmek üzere yengeciğim."

"Ne zaman istersen" dedim gülümseyerek.

İki parmağını alnına doğru yaklaştırıp selam verdikten sonra hızla uzaklaşıp arkadaşlarının yanına gitti. Selim'e özellikle bakmamıştı çünkü bir sorun olduğunu anlamıştı. Muhtemelen beni zor durumda bırakmamak için de uzaklaşmayı tercih etmişti.

Selim'in gözlerine bakıp "Ne yaptığını sanıyorsun?" dedim öfkeyle "Kovsaydın direkt!"

"Bu mu yani?" dedi dişlerinin arasından "Şu an gerçekten bunu mu konuşacağız?"

"Evet tam da bunu konuşacağız" dedim sesimi alçak tutmaya özen göstererek ve sandalyeme oturdum "Yaptığın çok büyük kabalıktı, derdin ne senin?"

Onun derdi belliydi de benim öfkemin sebebi neydi bilmiyorum. Açıklama yapmamak için konuyu saptırıyordum sanırım.

"Eylem" dedi yine dişlerinin arasından "Hemen şimdi ne haltlar yediğini anlatıyorsun! Yenge ne lan?"

'Lan' derken sesini kontrol edememiş, Arda hariç masasındaki diğer üç kişinin kaçamak bakışları bize yönelmişti.

"Neyse ne!" dedim öne doğru eğilip "Seni ilgilendiren bir durum yok!"

"O adamın kim olduğunu biliyorum Eylem. Abisinin kim olduğunu da biliyorum. Ve sen hemen şimdi o piç kurusunun sana neden yengeciğim dediğini anlatıyorsun."