Bu bölüm çok sevgili okurum @zzzzzzzzzaa1998 e geliyor😍Yorumlarınla yazdıklarıma değer kattığın için sonsuz teşekkürler canım🙏🏻
Eylem
İstanbul Boğazı'nın kızıl bir akşam üstüne ev sahipliği yaptığı Kuzguncuk sahilindeydik. Yol boyunca ikimizin de ağzından tek kelime çıkmamıştı. Ben yaptıklarıma kılıf uydurmakla meşguldüm. Selim'inse ne düşündüğünü bilmiyordum.
Arabayı durdurduktan sonra bir sigara yakıp "Dinliyorum" dedi sakin bir ses tonuyla. Gözlerine bakıp yol boyunca düşündüklerimi toparlamaya çalıştım. Sabırsızdı. "Neden yaptın?" diye sordu kırgın bakışlarıyla "Neden bana söylemedin?"
"Kızgındım sana" dedim hiç düşünmeden "O gece beni bırakıp gittiğin için, geri dönmediğin için çok kızmıştım."
"Bu mu yani?" dedi alay edercesine gülüp.
Bu soru tüm yaşananların cevabıydı aslında. Benim hayatımı alt üst eden bir gece, Selim için kuru bir özürle üstü örtülecek kadar önemsizdi.
"Mantıksız geldiğini biliyorum ama o an öyle düşünmedim" dedim ben de umursamaz görünmeye çalışıp "Seni üzmek istedim sadece."
"Beni üzmek için kasayı mı açtın?" diye güldü bu defa "Çok yaratıcı gerçekten, tebrik ederim."
"Tabii ki hayır" dedim gözlerimi devirip "Fırat'a senin canına okumasını söyledim. O da sende ona ait bir şey olduğunu, onu getirmem karşılığında istediğimi yapacağını söyledi."
Çok zekiydim gerçekten.
Gözleri dehşetle açılırken dudaklarından hayret dolu bir gülme sesi yükseldi. "Sen... sen benim canıma okuması için Fırat'la iş birliği mi yaptın?"
"Evet yaptım" dedim sesimi bir ton yükseltip "Beni bırakıp gittin geri zekalı. O gece beni hiç tanımadığım bir adamın insafına bırakıp gittin. Ne yapmamı bekliyordun?"
"O konuyu halletmiştik" dedi hayretler içinde "Beni affettiğini söylemiştin."
Eylem affederdi çünkü. Eylem küsmezdi, darılmazdı, gücenmezdi. Selim ne yaparsa yapsın Eylem onu bırakmazdı. Aptaldı çünkü Eylem. Ne yaparsa yapsın sevdiği adamı temize çıkarırdı bir şekilde. Unutmak isterdi, konduramazdı, kondurmak istemezdi.
"Affettim" dedim hafifçe gülümseyerek "Çok kızmıştım o gün sana ama sonra affettim. Hatta sana bir teşekkür borçluyum."
Gözlerini kısıp 'Neden?' dercesine kafasını salladı.
"Eğer sen o gece beni bırakıp gitmeseydin, Fırat'ı tanıma şansım olmazdı. Ben onun seni tanımama vesile olduğunu düşünürken tam tersi oldu aslında, sayende Fırat'ı tanıma fırsatı buldum."
"Ne saçmalıyorsun Allah aşkına?" dedi sabrı tükendiğinde "Ne tanımasından bahsediyorsun? Adam piçin önde gideni!"
"Düzgün konuş" dedim uyarırcasına gözlerine bakıp "Sevgilimden bahsediyoruz şu anda, bilmem farkında mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSYAN ÇİÇEĞİ
RomanceFırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...