İyi bayramlar çok kıymetli okurcanlarım🌸'Can bula cananını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola
Hüzn-ü keder def ola
Dilde hicap ref ola
Cümle günah afola
Bayram o bayram ola...'
Böyle güzel bayramlarınız olsun inşallah🙏🏻
Bildiğiniz üzere yorum yapan okurlarımın yeri bende ayrıdır. Seviyorum elde değil😍
Bu bölüm de yorumlarıyla yüzümü güldürenim @SaimeSelcukK a geliyor♥️
Çok teşekkür ederim canım seviyorum seni🙏🏻
Eylem
Cumartesi sabahının erken saatlerinde huzursuz bir uykudan huzurla uyanmıştım. Gökyüzüne serpiştirilmiş gibi duran bembeyaz minik bulutlara açılan gözlerim Fırat'ın nefesini ensemde hissettiğimde keyifle kapanmıştı tekrar. Belimi saran kolu, sırtımı kaplayan geniş göğsü ve saçlarımın arasından enseme yayılan sıcak nefesi kısa zamanda huzur dolu bir alışkanlığa dönüşmüştü benim için. Tıpkı Fırat'ın suyunun halfeti gülüne hayat verdiği gibi Fırat'ın nefesi de ensemdeki gülden tenime karışıp ruhuma hayat veriyordu.
Hayatım Fırat'tan önce ve Fırat'tan sonra olarak ikiye ayrılıyordu sanki. Öncesinde sadece yaşıyorken, şimdi yaşadığımı hissediyordum. Sevilmemekle lanetlendiğim hayatıma gözlerime açtığım güne bir kez daha mutsuz uyanıyordum fakat ilk kez sırtımı dayayabileceğim birisi vardı yanımda. Kalbimi çepeçevre kuşatan burukluğa rağmen gülümsemek için bir nedenim vardı ilk kez.
Fırat'ın "Günaydın sevgilim" diyen boğuk sesiyle kafamın içindeki düşüncelerden sıyrılıp an'a konsantre oldum. Sırt üstü dönüp kolumu yastığa uzattığımda yüzünü boynuma gizleyip dudaklarını tenime bastırdı. Sakallarının tenimdeki iç gıcıklayıcı etkisi kıkırdamama neden olmuştu. Burnunu boynuma sürtüp daha fazla gülmemi sağladı.
Elimi saçlarının arasından geçirip "Yapma" diye isyan ettim.
Daha fazla gömüldü tenime. Kokumu içine çekip "Şşşştttt" dedi fısıldadı "Rahat dur! Günlük dozumu alıyorum, girme aramıza."
Tam şerefsizdi.
Bile isteye sakallarını boynuma sürtmeye başladığında kahkaha atıyordum artık. Uzaklaşsın diye saçlarını çekiştirdim fakat işe yaramadı. İnadına daha fazla sokuldu tenime. Daha fazla kahkaha attım.
Dakikalar süren boğuşmamızın ardından "Ya bırak ölücem şimdi" dedim nefes nefese. Yeterince dozlanmış olmalı ki dudaklarını son kez boynuma bastırıp geri çekildi.
Dirseğini yastığa dayayıp başını avucuna yasladı sonra. Saçları dağılmış, hayranı olduğum eşsiz gülümsemesi yüzünün her bir noktasına ulaşmıştı. Hayranlık dolu bakışları doğrudan kalbimi hedef alıyor, sabah sabah aşırı doz mükemmeliğe maruz kalan zavallı kalbim kendini bıçaklıyordu.
Saatlerce seyredebilirdim beni seyredişini. Gözleri gözlerime değdiğinde öyle güzel bakıyordu ki, bakmalara doyamıyordum. Hep çok güzeldi gözleri ama en çok ben yakışıyordum gece karası gözlerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSYAN ÇİÇEĞİ
RomanceFırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...