(Yoongi)
Taehyung ile yaptığım telefon görüşmesinin hemen ardından Choon Hee'yi almak için Plant Cafe'nin önünde beklemeye koyuldum.
Bakışlarım kol saatime düştüğünde, çok geç olmasa da bu kadar kalabalık bir yerde bulunması tedirgin olmama sebep olmuştu. Nihayetinde abisi Kim Taehyung, birçok suç örgütünü çökerten bir ekibin lideriydi.
Taehyung bu konuda kendince önlemler aldığından ailesiyle yaşamıyor hatta onlarla dışarıda görünmemek adına büyük bir çaba sarf ediyordu. Resmi kayıtlarda da ailesi hakkındaki bütün bilgiler gizli tutuluyordu.
Aslına bakılırsa bizim birimi, Kore'deki üç büyük merkez emniyet birimleri haricinde bilen de yoktu. Daha çok gizli görevlere tabii tutulup, sivil olarak görev başında bulunuyorduk.
Sıkıntılı bir nefes vererek içeri geçmek için hazırlandığımda, Choon Hee yanında arkadaşı olduklarını varsaydığım iki genç ile birlikte dışarı çıktı. Bakışları beni bulduğunda yanındakilere gülümseyip el salladı.
''Tekrar görüşürüz.''
Gözlerimi devirmemek adına kendimi zor tuttuğum anlardan birini daha yaşıyordum.
''Gidebiliriz.''
Soğuk bir ses tonuyla, bana bakmamaya özen göstererek arabaya geçtiğinde arabanın etrafından dolanarak sürücü koltuğuna yerleştim.
''Emniyet kemerini tak.''
Bana aldırmayıp başını cama doğru çevirdiğinde derin bir iç çektim. Ona doğru eğilip kemerini takmaya kalkıştığımda ise benden hızlı davranarak kemerini takıp yeniden bakışlarını dışarıyı izlemek adına cama yönlendirdi.
''Choon Hee, böyle soğuk olmana gerek var mı gerçekten?''
Bana bakarken gözlerinin içi gülen kızın, böyle davranmasına katlanamıyordum.
''Yine başlamayalım Yoongi.''
İşaret parmağını arabanın camında daire şeklinde gezdirmeye başladığında, stres olduğunun farkına varmıştım. Ne zaman canı sıkılsa parmaklarıyla oynadığını biliyordum.
''Pekala, en azından arkadaşlarınla daha sakin yerlerde buluşmayı dene olur mu?''
Arabayı çalıştıracağım sırada, Choon Hee histerik bir şekilde gülümsedi.
''Şimdi de abi tavsiyesi falan mı veriyorsun?''
Kapının koluna uzandığı sırada otomatik kilit sistemi ile kapıları içeriden kilitledim.
''Aç kapıyı Yoongi. Seninle gitmek istemiyorum.''
Dudaklarımı ıslatarak bileğinden tutup bana bakmasını sağladım. Anlık duraksasa da bileğini hızla benden kurtarıp olabildiğince geri çekildi. Bakışlarımı kısa bir süreliğine yere indirip söyleyeceklerimi toparlamaya çalıştım çünkü güzel yüzüne bakarken ona yalan söylemek pek mümkün olmuyordu.
''Eskisi gibi yakın olalım istiyorum sadece.''
Onu sevdiğimi söyleyemediğimden, yakınında kalmayı teklif ediyordum. Ne acizlik ama!
''Sana duygularımdan bahsedip, beni kardeş gibi gördüğünü söyledikten sonra mı?''
Gözlerinin dolduğunu ve bakışlarını benden kaçırdığını fark etmemle birlikte sertçe yutkundum. Onu fazlasıyla üzüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...