(Ji A)
Mi Rae'nin yatağında yana dönüp, bacaklarımı karnıma doğru çekerek gözlerimi yumdum. Biraz olsun uyumak, her şeyi unutmak istiyordum.
''Ji A, sana meyve suyu sıktım. Hadi kalk da iç şunu.''
Mi Rae'nin sesi kulaklarıma dolduğunda ona doğru dönüp başımı olumsuzca iki yana salladım.
''İstemiyorum, biraz uyuyacağım.''
Mi Rae iyice üzerime çekiştirdiğim battaniyeyi ucundan tuttuğu gibi üzerimden çekip elindeki bardağı bana doğru uzattı.
''Hiçbir şey yemedin zaten. Şunu içmezsen seni rahat bırakmayacağım'' derken oldukça kararlı görünen Mi Rae yüzünden suratımı asıp yataktan doğruldum ve elinden aldığım meyve suyunu yavaş yavaş içmeye başladım.
''Hala anlatmak istemiyor musun?''
Başımı olumsuzca salladığımda Mi Rae dudaklarını birbirine bastırıp yanımdan yavaşça kalktı. ''Biraz dinlen yine geleceğim'' derken sesi bir miktar endişeli çıkmıştı. Mi Rae de diğer herkes gibi hakkımda hiçbir şey bilmiyordu.
Birkaç yudum aldığım meyve suyunu komodinin üzerine bıraktıktan sonra henüz durulan gözyaşlarım yanaklarımı yeniden ıslattığı için elimin tersiyle yanaklarımı sildim.
Zaten hayatımın hiçbir döneminde çok mutlu olduğumu hatırlamıyordum ve bir anda hayatıma ışık gibi doğan mutluluğumun benden uçup gideceğini daha ilk günden beri biliyordum.
Derin bir nefes alıp elimi kalbime götürdüm. Birçok kez bu ağrıyı derinden hissetmiştim ve yeniden hissediyordum. Sevdiklerim benden teker teker gitmişti ve bunun sorumlusu yine en sevdiğim kişiydi.
Yatak başlığına sırtımı dayadığım sırada zil sesi ile birlikte irkildim.
''Mi Rae, Ji A burada mı?''
Taehyung'un sesini bulunduğum odadan işittiğimde telaşla yerimden kalktım.
''Hayır, burada değil.''
''Kusura bakma ama kendim teyit etmek zorundayım.''
Gözlerim olabildiğince açılırken kendime saklanacak bir yerler aramaya başladım ve telaşla koşuşturup elbise dolabının içine saklandığım sırada odanın kapısının açıldığını duydum.
''Çantası burada.''
Saklandığım dolabın içinde kendime lanet ederken Taehyung'un adımlarını dolaba doğru attığını hissedebiliyordum.
''Mi Rae, sen bizi yalnız bırakır mısın?''
Birkaç saniye içinde odanın kapısının kapandığını duyduğumda gözlerimi devirdim. Mi Rae'ye Taehyung'u evden kovmak yerine içeri girmesine müsaade ettiği için daha sonra kızacaktım.
Saklandığım dolabın kapısı açılıp, bileğimden tutan el beni dolabın dışına çektiğinde bakışlarım onun sinirli yüz ifadesine takıldı fakat bana bakmaya devam ettikçe kaşları çatılmış, sinirli ifadesi yerini endişeye bırakmıştı.
''Neler oluyor Ji A?''
Meraklı bakışları yüzümün dört bir köşesinde dolaşırken, önce bileğimi kendime doğru çektim ardından ondan birkaç adım uzaklaştım.
''Yeterince açık bir not bıraktığımı düşünüyorum.''
Taehyung bakışlarını devirerek derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...