(Taehyung)
"Şöyle yola gelin işte! Burada ne işiniz var?"
Sinirle alt dudağımı dişlerimin arasına aldım çünkü sesini duyduğum, kızlardan birinin ardına geçen kişi Seo Han Gyu'dan başkası değildi.
"Teslim olun, bu yaptığınızı ağır ödersiniz."
Seo Han Gyu odayı dolduran kahkahası ile birlikte adamlarına bizi içeri almaları adına emir verdi.
Kolumdan tutan adama karşı içimde oluşan öfkeye rağmen ses etmeyip içeriye yürüdüm. Benimle birlikte ekibimden herkes buna dahil olmuştu. Yavaşça elimizdeki silahları yere bırakmak zorunda kaldığımızda içimden olan bitene lanet ediyordum.
Etrafımızı silahlı adamlar sararken, Jimin ile göz göze geldim. Acı ile yüzünü buruşturduğundan bakışlarım aşağıya indi. Bacağına bir kurşun isabet etmiş olmalıydı. Gözlerimi kısa süreliğine kapattım.
Kimse ekibinden birine zarar veremezdi!
"Maskelerini indirin şunların!"
Silahlı adamlar maskelerimizi indirmek adına bir hamlede bulunduğu sırada Jungkook'un sesi kulaklarıma doldurdu.
"Önce siz silahlarınızı indirin beyler!"
Jungkook ve yanındaki on kişilik ekip silahlı grubun etrafını sararken bir rahatlama hissettim.
Adamlar başımıza dayadıkları silahları yavaşça aşağıya indirdiğinde Seo Han Gyu ardına saklandığı kızlardan faydalanarak sola doğru kaçmaya başladı.
Deney tüplerinin bulunduğu tezgahın ardına geçip saf alkol şişesini eline aldı ve hızlı bir şekilde bir de çakmak çıkardı.
"Burayı ateşe veririm. Yaklaşmayın!"
"Na Ri, sigorta kutusunu bul ve şarteli aşağıya indir!"
Fısıldayarak söylediklerimin üzerine Na Ri yavaşça yanımdan ayrılırken, Seo Han Gyu'ya doğru birkaç adım attım. O ise bakışlarıyla adımlarımı takip ediyordu.
"Yaklaşma, tutuştururum burayı!"
Gerizekalı herif elektrikli cihazların bulunduğu bir ortamda çıkacak yangında sağ kalacağını mı sanıyordu?
Ortamdaki tüm ışıklar söndüğünde Na Ri'nin elektrik tesisatını devre dışı bıraktığından emin olup Seo Han Gyu'ya doğru hızlı adımlarla yaklaştım fakat o kaçarken belgelerin bulunduğu dolaba alkolü boşaltıp belgeleri tutuşturdu. Kaçmadan önce tutuşturacağı kadar önemli ne saklıyordu? Üstelik o nereye kaçtığını sanıyordu?
Buranın bir de çatı katı mı vardı?
Peşinden ben de çıkmaya koyulduğumda yangın merdivenlerini kullanarak yukarı çıkmaya çalışan Han Gyu'yu takip ediyordum.
Hemen ardından çatı katına çıktığımda bana dogrultulan silah ile duraksadım.
"Ölmeye yemin etmiş gibisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...