House of Cards ❧ V

Bölüm 55

(Choon Hee)

Ji A sorduğum soru ile birlikte bakışlarını abime yöneltti ve abimin stresli tavrı karşısında bir müddet duraksadı.

''Benim akşama biraz işlerim var.''

Bu akşam yemekte Ji A'nın da bize katılmasını çok istiyordum ve Ji A'nın da aslında gelmek istediğini fakat abimin tavrına göre bir cevap verdiğini fark edebiliyordum.

''Kabul etmiyorum bunu Ji A.''

''Ama..''

Ji A itiraz etmeye kalkışacağı anda parmağımı havaya kaldırdım ve onu durdurdum.

''Hem senin de evleneceğin insanın ailesi ile çıkacağın ilk yemeğe ben de geleceğim. Söz!''

Kurduğum cümle ile abimin de bakışları beni buldu ve hemen ardından bakışlarını devirdi. Ji A'nın başkası ile evlenebileceği fikrine pek sıcak bakmadığı ortadaydı. Ya da benim yaptığım kinayeyi anlamıştı ve göz devirişi banaydı. Abimin zeki biri olduğunu düşünürsek ikincisi daha mantıklıydı.

''Siz aranızda karar verin. Ben Jungkook'un yanında olacağım.''

Abim yanımızdan ayrılırken ardından kısık bakışlar atıp Ji A'ya döndüm. Benim gibi abimin gidişini izlese de onun yüzünde buruk bir ifade vardı.

Ji A'ya biraz daha yanaşıp elini tuttuğumda dikkatini bana ancak verdi.

''Üzülme, seni istemediği için bu şekilde davranmıyor.''

Ji A söylediğim şeyden bir anlam çıkarmaya çalışır gibi yüzüme baktığında tuttuğum elini sıktım ve onu koltuğa doğru çekiştirdim. Oturmasını sağladıktan sonra ben de tekli koltuğun kollarından birine eğreti bir şekilde oturdum.

''Demek istediğim, senin yanında olduğu sürece verdiği karara uymamaktan korkuyor. Seni gerçekten çok seviyor ve bir anda unutmasının mümkün olmadığını biliyor olman lazım.''

''Verdiği karar bu kadar önemli mi gerçekten? Yani kararından dönmemek için her şeyi bir kenara atabilir mi?''

Ji A'nın korkusunu bakışlarından anlayabiliyordum.

''Aslına bakarsan abim kafasına koyduğu her şeyi yapabilen birisi. Bunu en az benim kadar bildiğin için korkunu anlayabiliyorum. Fakat ona bu kararı verdiren şey, ilişkiniz hakkında endişe duyması, geleceğinizden şüphe duyması ve en önemlisi senin ona gerçekten güvenebileceğini düşünmüyor olması. En ufak bir pürüzde senin yanında olman gerekirken karşısında durmandan korkuyor muhtemelen.''

Ji A usulca başını salladı ve alt dudağını sıkıntıyla dişlerinin arasında bir müddet ezdi.

''İnsanlara asla güvenmemem gerektiğini öğrenerek büyüdüm. Bu bir anda aşabileceğim bir şey olmasa da çaba gösteriyorum. Yeni aileme alışmaya çalışıyorum ve onlara sırtımı yaslayabileceğime dair umutlar ediniyorum her geçen gün. Yanımda olan insanlara içimi açmaya başladım. En çok da Taehyung'a anlatmak istiyorum. onunla paylaşmak istiyorum hissettiklerimi, yaşadıklarımı. Çabalıyorum, kendi içimde kendimle savaşıyorum. Her şeyi kabullenmek çok zor ama Taehyung olsa daha kolay olurdu değil mi?''

Gülümseyerek Ji A'nın elini sıktım ve diğer elimi de kullanarak elini avuçlarımın arasına hapsettim.

''Farkında değilsin ama aslında abim ile her şeyi daha kolay atlatacağını düşünmen bile ona güvendiğini gösterir. Çabaladığını biliyorum, bunu abim de fark ettiği zaman ilişkinize bir şans daha verecektir.''