(Taehyung)
Ji A ve Choon Hee'yi gönderdikten sonra masamın üzerindeki resim çerçevesini elime aldım.
Ji A' nın saçlarının uçuştuğu ve gözleri kısılana kadar kocaman güldüğü fotoğrafa bakıp baş parmağımı elmacık kemikleri üzerinde gezdirdim.
Fotoğrafı sırf kıskançlığı yüzünden buraya kadar getirmiş olması gülüşümü sürekli derinleştiriyordu.
Oturduğum yerden kalkıp, Amir So ile görüşmek için bir üst kata doğru yöneldim, bu sırada Se Mi'nin dosyalara gömüldüğünü de fark etmiştim.
Asansör kullanmak pek tercihim olmadığından merdivenleri birer ikişer çıkıp, Amir So'nun kapısını tıklattım.
"Gel, Taehyung!"
Kapıdan içeri yavaşça süzülüp, bakışlarımı amirimin solgun yüzünde gezdirdim.
"Sizi göreyim dedim, bir sorun mu var? ÇOK yorgun görünüyorsunuz."
Amir So karşısındaki koltuğu işaret ettiğinde hiç beklemeden oraya oturdum ve derdini anlatmasını bekledim.
"Dün akşam eski karımı gördüm."
"Amirim yine mi kapısına dayand..."
Cümlemi bitirmeme izin vermeyen Amir So başını olumsuzca salladı.
"Bu sefer tesadüfen karşılaştık. İlk buluştuğumuz yerde."
Dudaklarımı ıslatıp derin bir nefes aldım. Amir So'nun eski karısını hâlâ deliler gibi sevdiğini biliyordum ve ayrılma sebepleri içler acısı olduğundan hiçbir yardımda bulunamıyordum. Hoş bulunsam bile bir ise yaramayacağından emindim.
"Her gördüğümde kahroluyorum."
Derin bir iç geçirerek bakışlarımı amirimin solgun yüzüne çıkardım.
"Amirim, artık kendi yolunuza bakmalısınız. Kendinizi üzmekten başka elinize hiçbir şey geçmeyecek."
Amir So başını olumlu bir şekilde salladı.
"Biliyorum evlat, biliyorum ama içimdeki acı dinmek bilmiyor."
Amir So oldukça zor şeyler yaşamıştı. Bazen tüm bunlara rağmen ayakta kalabildiği için bile onunla gurur duyuyordum.
......
Aradan geçen birkaç saatlik süre boyunca teorimi güçlendirecek detaylara takılmıştım fakat daha iyisini yapabilmem için yeni bilgilere ihtiyaç duyduğumu biliyordum.
Amir So ile görüştükten sonra ekibimin görevlerini yerine getirmesinin ardından dava ile ilgili daha net verilerle çalışmayı uygun gördüğümden birimden erken ayrıldım.
Eve erken gidip Ji A'yı dışarı çıkarmak istiyordum.
Ji A'ya hazır olmasını bildiren kısa bir mesaj attıktan sonra arabama geçip, yola koyuldum.
Bu sıralar davalar dışında düşünmem gereken birçok şey olduğundan kendimi daha fazla yorgun hissediyordum.
Ji A aklımı en çok kurcalayan şey olsa da yanında her şeyi unutmamı sağlayan tek kişiydi.
Ailesi ve kendisi hakkında her şeyi bilmek istesem de bana anlatacağı günü sabırla bekliyordum.
Aslında istemediği taktirde anlatmasa da sorun etmezdim fakat sıkıntılarını kendi içinde yaşamasının bir süre sonra ona ağır geleceğini düşünüyordum. Bir hayatı paylaşmak istediğim kişinin gerekirse acılarını da sırtlayabilmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...