40.Bölüm

11.6K 1.1K 728
                                    

(Taehyung)

Hayatımın büyük bir kısmı sürekli koşuşturmaca içinde geçiyordu ve bugün de onlardan birisiydi.

Yoongi ve Jimin'in soruşturma sırasında Seo Han Gyu'ya yem atması sonucunda hiçbir şey elde edememiştik. Bu kadar çabaya rağmen konuşmamayı tercih etmesi, bir şeyler uğruna sustuğunun göstergesiydi ve ben bunun sebebinin kesinlikle Jungkook'un birkaç dakika önce birimimize getirdiği kadın olduğunu düşünüyordum.

''Komiserim, hazırsanız sorguya geçebiliriz.''

Jungkook'un yanındaki kadına ait bilgilerin bulunduğu dosyaya göz attım. Kırk altı yaşında bir kadına göre fazla yaşlı ve halsiz görünen yüzü, çökmüş göz altlarını süsleyen koyu halkalar kaşlarımın tekinin havalanmasına sebep oldu.

''Jin Hyung geldi mi?''

Na Ri'nin bir cevap vermesine gerek kalmadan Jin Hyung elindeki dosyayla birlikte içeri geçtiğinde Jungkook'a sorgu odasında beklemesini söyleyerek, Jin Hyung'a doğru ilerledim.

''Hastane kayıtlarını inceledim ve son iki yıldır herhangi bir kaydının olmadığını öğrendim. Daha önceki kayıtlara bakılırsa akciğer kanserinin diğer organlara da sıçradığı ve fazla ömrünün kalmadığı ile ilgili kayıtlar mevcut. Bu zamana kadar yaşamış olması bile mucize.''

Bakışlarımı kısarak, başımı usulca salladım. Bu işin altından tuhaf şeyler çıkacağını düşünüyordum. 

''Ben artık adli tıp merkezine döneyim.''

Jin Hyung'u durdurarak başımı olumsuzca iki yana salladım.

''Soruşturmayı çok uzun tutmayacağım. Kadını bir sağlık taramasından geçirmeni isteyebilirim. Biraz daha beklemelisin.''

Jin Hyung beni onaylayarak Na Ri'nin yanında bir yere otururken adımlarımı soruşturma odasına doğru yönlendirdim.

Jungkook ve Yoongi'nin yerlerini aldığı odada, kadının tam karşısındaki boşluğa oturdum.

''Artık neden apar topar buraya getirildiğimi öğrenebilir miyim?''

Gülümseyerek ''acele etmemelisiniz'' dedim ve dosyasını açarak bilgilerine göz gezdirirken konuşmayı da başlattım. ''Kim Haneul, 46 yaşında dul bir kadınsınız ve Seoul'de herhangi bir akrabanız yok. Doğru mudur?''

Bakışlarım Bayan Haneul'e odaklandığında başını usulca salladı.

''Seo Han Gyu ile nasıl bir ilişkiniz var?''

Bayan Haneul oldukça sakin bir şekilde ''kendisinin işlettiği güzellik merkezine kaydım var'' diye yanıtladı. 

Az önce burada bulunduğu için pek hoşnut bir ifadeye sahip değilken aniden bu kadar sakin cevap vermesi bile kendisini ele veriyordu. Bu tür soruları rahat bir şekilde yanıtladığında şüpheli olmaktan çıktığını mı sanıyordu? Öyleyse yanılıyordu.

Üstelik akciğer kanserinin son evresinde olan ve çoktan ölmesi muhtemel olan birinin güzellik merkezinin işletmecisi ile saatlerce konuşuyor olması pek normal değildi.

Bayan Haneul masada bana doğru eğilip bakışlarını benimkilere odakladı. Muhtemelen gülümseyerek ona bakmam onu tedirgin etmişti. Bunu düz ifadesinden anlamak pek mümkün olmasa da ona soru sormama bile gerek kalmadan atağa geçmiş olmasından anlayabiliyordum.

''Bakın ne için beni buraya kadar getirdiniz bilmiyorum fakat hastalığım sebebiyle burada daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum.''

Öne doğru eğildiğinden boynundan sarkan kolye ucu dikkatimi oraya çekti. Bir kurşunu hangi akıllı boynuna kolye diye takardı?

House of Cards ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin