(Taehyung)
Kız kardeşimin doğum günü partisi, içinde bulunduğum onca operasyona göre daha atraksiyonlu geçmişti. Açıkçası bir günde daha ne kadar şey öğrenip, ne kadar soru işaretine sahip olabileceğimi fark ettiğim bir gündü.
En azından sevindiğim bir şey vardı. O da pasta kesildikten sonra herkesin normal bir doğum günündeymişiz gibi davranıp bütün sorunları bir kenara kaldırmasıydı. Bir süreliğine kız kardeşim için buna katlanabilmiş olsam da eve gelir gelmez Ji A'yı çekiştirmiş ve benimle birlikte yatağa uzanmasını sağlamıştım. Tabii bunu yapana kadar tonlarca laf dökmüştüm fakat şimdi yanyana uzanıyor ve aramızda yaklaşık 1 metrelik mesafe varken el ele tutuşuyorduk.
"Ji A, bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı?"
Ji A tavana diktiği bakışlarını bana yönlendirip sessizce durmaya devam etti ardından sırt üzeri duruş pozisyonu bozup bana doğru döndü. Hâlâ aramızda mesafe vardı fakat ben de aynısını yapınca biraz daha yakın hissediyordum. En azından şimdi ellerimiz dışında bakışlarımız da birleşmişti.
"Nereden başlayacağımı bilmiyorum."
Ji A'nın söylediklerine karşılık elini biraz daha sıkı tuttum.
"Neden evden ayrılmak zorunda kaldığından başlayabilirsin."
Ji A bakışlarını bir süreliğine yere indirip dudaklarını ıslattı.
"Taehyung, aslında senin bildiğin ailem, benim biyolojik ailem değil. İki sene önce beni evlat edindiler."
Pekala, böyle bir şey beklemiyordum ve duyduklarim kısa süreliğine duraksamama sebep oldu.
"Gerçek ailene ne oldu peki?"
Ji A bana biraz daha yaklaşıp işaret parmağını dudaklarıma bastırdı.
"Lütfen, bölme beni. Yalnızca bilmeni istediğim kısımları anlatacağım."
Bu da benden bir şeyleri gizlemeye devam edeceği anlamına geliyordu fakat yine de başımı usulca sallayıp anlatmasını bekledim.
"Ae Cha'nın bir de bizim yaşlarımızda bir abisi var adı Namjoon ve ben onu gerçekten çok seviyorum. Bu zamana kadar Namjoon'un da bana karşı kardeşce yaklaştığını sanıyordum fakat elinde olmadan benden hoşlanmaya başlamış ya da en başından beri böyleydi bilmiyorum. Bunu daha yeni öğrendim ve Namjoon'la yüzleşmek istemediğimden evden ayrıldım. Tanıdığım birkaç kişi dışında kimsem yok benim. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim bu yüzden senin yanına geldim."
Ji A'nın gözyaşları yanağında bir yol çizerken ona olabildiğince yaklaştım ve başını göğsüme yasladım.
Bu anlattıkları bir miktar kızmama sebep olmuştu ve bundan sonra Ji A'nın o eve gitmemesini istiyordum fakat hepsinden çok kimsesinin olmadığını söylemesi içimi acıtmıştı. Evlat da edinildiğine göre ailesini kaybetmiş olmalıydı. Ya da ailesi hiç olmamıştı.
Bunları sormak istesem de göğsüme damlayan yaşlar beni engelledi ve o an sadece ona sarılıp dertlerini dindirmeyi düşündüm.
"Senin her şeyin olmaya hazırım. Biliyorsun degil mi?"
Ji A bir şey söylemeyip kolunu belime sardığında onu mümkünmüş gibi biraz daha kendime çektim.
"Sarılıp uyuyalım mı? İster misin?"
Ji A usulca başını salladığında ellerimden birini bel boşluğuna diğerini saçlarına görürdüm.
"Ne zaman istersen o zaman soracağım. Anlatmak istemesen de sorun değil. Sadece ne olursa olsun yanında kalmak istediğimi unutma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...