House of Cards ❧ V

4.Bölüm

(Ji A)

Giyindiğim açık mavi mom jean ve beyaz balıkçı yaka body ile oldukça sade ve rahat bir görünüm elde ettim. Kahverengi uzun ve düz saçlarımı salık bırakıp, kahküllerimi elimle düzelttim. Metal halka küpelerim ile birlikte birkaç yüzük de kullanarak sade görünümüme biraz ayrıntı ekledim. Yaptığım doğal tonlardaki makyajı yeterli bularak aynanın karşısından ayrıldığımda Ae Cha'nın telaşlı bir şekilde oradan oraya koşturmasına karşılık gülümsedim.

''Ne arıyorsun? Yardım edeyim mi?''

Elini boynunun açıkta bıraktığı kısma götürdü. Bakışları hala her yerde geziniyordu.

''Bordo çiçekli kolyemi arıyorum.''

Üzerindekilere bir göz gezdirdiğimde bordo kadife fitilli mini etek pekala güzeldi fakat üzerindeki siyah v yaka body biraz fazla olmuştu. Siyah ve bordoyu çok yakıştırıyor olmam bile durumu kurtarmıyordu.

Ae Cha'nın dolabına doğru ilerleyip beyaz, kollarının ucu siyah, gri ve bordo çizgili trikoyu çıkardım. Boğazı yarı balıkçıydı.

''Kolye aramana gerek yok bence bu eteğinle daha uyumlu.''

Ae Cha'nın gözleri ışıldarken, yanıma yaklaşıp trikoyu üzerine tuttu.

''Teşekkürler, kardeşim.''

''Bordo bir ruj ve eyeliner kullan. Çok abartma sakın.''

Ae Cha tavsiyeme katıldığını bildirirken içeri giren Namjoon ile duraksadım.

''Bir yere mi gidiyorsunuz?''

Sırayla bakışlarını ikimizin üzerinde gezdirirken, Ae Cha'ya giyinme fırsatı vermek adına Namjoon'u da alıp odadan çıktım.

''Arkadaşlarımızla vakit geçireceğiz bugün.''

Namjoon tek kaşını kaldırıp sorgular vaziyete geçti. 

''Neden bu kadar süslendiniz?''

Namjoon'un sorusu ile birlikte bakışlarımı kendi üzerimde gezdirdim. Saçlarımın salık olması dışında abartılacak hiçbir şey yoktu.

''Her zamanki halim.'' 

Namjoon bakışlarını kısıp, odayı işaret etti.

''Peki ya içerideki?''

Namjoon'un soruları ile baş edemeyeceğimi anlayınca geçiştirmek adına onu bastırmam gerektiğini hissederek tabiri caizse açtım ağzımı yumdum gözümü.

''Aaa ama sen de çok üstümüze geliyorsun. İlk defa arkadaşlarımızla haftasonu buluşalım da bir şeyler yapalım dedik. Ne bu canım sürekli sorguya çekilir gibi hissediyorum kendimi. Pijamalarımızla gidecek halimiz yok ya! Alt tarafı farklı bir gün geçirelim istedik gördüğümüz muameleye bak ya! İnanamıyorum cidden! Cık cık cık!''

Namjoon tam da tahmin ettiğim gibi sus pus bir vaziyet alırken, tek kaşı havalanmış öylece söylediklerimi sindirmeye çalışıyordu. Yanından göz devirerek hızlı adımlarla odaya geri girip, hazır olduğundan emin olduğum Ae Cha'yı montunu da alıp çıkması konusunda uyardım. Ae Cha peşime takılırken aceleyle elime aldığım mont ve çanta ile koridora çıkıp söylenmeye devam ettim.

''Anne! Oğluna söyle dışarı çıkıyoruz. İsterse üzerimize chip falan yerleştirsin bu yaştan sonra. Resmen bize güvenmiyor.''

''Ama ben ne dedim ki şimdi?'' diye başını hafif yana eğen Namjoon'a göz devirdim. Ae Cha'yı da yanıma alıp çıkarken kapıyı da sertçe kapattım.