(Yoongi)
Yoğun ve yorucu geçen bir günün ardından Choon Hee ile buluşabileceğim için bütün yorgunluğumu bir kenara bırakıp onu Namsan'a getirmiştim.
''Kuleye çıkalım mı birlikte?''
Choon Hee başını olumsuzca sallayıp, ellerini belimin iki yanına sabitledi.
''Hayır, çok yorgun olmalısın. Başka bir gün çıkarız.''
Dudaklarımın ucu keyifle yukarı kıvrılırken kızaran burnunun ucunu sıktım. Böyle zamanlarda her şeyden önce beni düşünüyor olması içimi ona karşı sıcacık yapıyordu. Choon Hee benim sığındığım yuvam gibiydi. Her halimden anlıyor, beni olduğum gibi seviyordu.
Karşımda gülümseyen gözleri, içimi ısıtmaya yeterken onun üşüyor olabileceğini düşünüp boynuma sardığım siyah atkımı usulca çıkardım ve Choon Hee bana dikkatle bakmaya devam ederken atkımı boynuna sarıp biraz eğilerek soğuk alnına dudaklarımı bastırdım.
''Yoongi!''
Geri çekildiğim sırada duyduğum ses ile birlikte şanssızlığıma lanet ederek gözlerimi kısa süreliğine kapatıp sese doğru yöneldim.
Taehyung, yanında Ji A ile birlikte birkaç metre uzağımızda duruyorken, kendimi hiç iyi hissetmediğimi fark ettim.
Az önce Taehyung'un gözleri önünde Choon Hee'yi öpmüştüm. Taehyung'un sesini duymasam yalnızca alnından öpmekle de kalmayacaktım.
Bize doğru yaklaşmaya başlayan Taehyung ve Ji A'nın attığı her adım gerginliğimi arttırırken, Choon Hee'ye dönüp ona usulca göz kırptım. Rahat olmasını istiyordum çünkü bu sefer Taehyung'a bu durumu kabul ettirmekten başka çarem olmadığını düşünüyordum.
''Burada sevgili kız kardeşim ve en yakın arkadaşımı görmeyi planlamıyordum.''
Taehyung bakışlarını ikimizin üzerinde gezdirmeye başladığında dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim yine de asla dudaklarımda oluşan kuruluğu gidermeyeceğinin farkındaydım. İçten içe litrelerce su içmek, düğümlenen boğazımı rahatlatmak istiyordum.
''İşim erken bitince, Choon Hee'yi dışarı çıkarmak istedim.''
Taehyung benim gibi dudağını kısa bir süre ıslatıp derin bir nefes aldı.
''Hep beraber bir şeyler yapalım öyleyse. Hem bu konuyu konuşmuş oluruz.''
Şaşkın bir ifadeyle Taehyung'a bakmayı sürdürdüğümde Ji A'nın elinden tutup önden birkaç adım attı ve hala yerinde durmaya devam eden ben ve Choon Hee'ye kısa bir bakış attı.
''Hadi ama!''
Choon Hee ile birlikte birbirimize bakıp, onları takip etmeye koyulduğumuzda adımlarını yavaşlatan Taehyung ve Ji A'ya yetişip yanlarında yürümeye başladık.
''Hep birlikte sinemaya gidelim mi? Ne dersiniz?''
Taehyung bana döndüğünde başımı olumlu anlamda salladım.
''Olur.''
Choon Hee ile yan yana yürüyor olsak da; elini tutamamanın verdiği huzursuzlukla derin bir iç geçirdim. Tek erken çıkabildiğim günü Choon Hee ile doya doya geçirmek istemiştim ama düşününce Taehyung ile bu konuda bir anlaşmaya da varmak istiyordum. Yani bu karşılaşmanın iyi mi kötü mü olduğuna henüz karar verememiştim yine de benim tanıdığım Taehyung'un karşı çıktığı her şeye net bir şekilde tavır koyduğunu da biliyordum. Bu yüzden de nedense Taehyung'un ilişkimiz hakkında olumlu bir karar vereceğini düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfic'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...