(Ji A)
Zil sesini duyar duymaz aynanın karşısında kendimi izlemeyi bırakıp odamdan çıktım ve merdivenleri ikişer üçer inerek kapıya yönelen Bayan So'yu durdurdum.
''Mi Rae gelmiştir. Ben bakarım.''
Hızlı adımlarla kapıya neredeyse koştum ve sevgili başına bin bir türlü dert açan arkadaşıma kollarımı açtım.
Mi Rae anında bana sımsıkı sarılıp ''özledim seni aptal kız'' diye sitem ettiğinde buruk bir gülümseyiş sundum. Henüz atlatamadığım onca şeyin üzerine ne Mi Rae ile ne de Namjoon ve Ae Cha ile doğru dürüst görüşememiştim.
Bugün Mi Rae ile birlikte kahvaltı yapıp biraz vakit geçirmeyi düşünüyordum. Birkaç saat sonra Jungkook gelip ikimizi de evden alacak, Mi Rae'yi teyzesinin kafesine beni de merkeze götürecekti. O birkaç saat belki anlatacaklarım için yeterli bir süre değildi fakat görüşmemizi sürekli ertelemek de doğru değildi.
Bayan Kim, Namjoon ve Ae Cha ise bu akşam bize yemeğe geleceklerdi. Bir bakıma, gerçek ailem ve beni sahiplenen ailem arasında bir tür teşekkür yemeği olacaktı. Bay ve Bayan So, onlara olan minnettarlıklarına karşın bir şeyler yapmak istiyorlardı.
''Çok zayıflamışsın, kendine hiç bakmıyor musun?''
Mi Rae abartılı bir şekilde çenemden tutup yüzümü incelemeye koyulduğunda bakışlarımı devirip güldüm.
''Abartma Mi Rae, gayet iyiyim.''
Tamam, son zamanlarda iştahımın olmadığını kabul ediyordum fakat bundan sonra iyi olacağımdan emindim.
Hem Taehyung dün gece bana karşı oldukça sıcaktı.
Düşününce çığlık atıp evin dört köşesinde koşma isteğim uyanıyordu.
Ona, benden rahatsızlık duyması durumu söz konusu ise merkeze gelmeyeceğimi söylememe karşın net bir şekilde ''yarın merkezde ol'' demişti. Üstelik beni omzunda uyutmuş, kollarında taşımıştı.
Kalbimde çiçekler açıyordu!
''Gel seni Bayan So ile tanıştırayım.''
Mi Rae'yi ardımdan sürüklediğimde Bayan So'nun buruk bir şekilde tebessüm ettiği dikkatimden kaçmadı yine de Mi Rae'yi çok hoş bir şekilde karşılayıp hazırladığı masaya davet ettiğinde ben de gülümsemeye çalışarak masaya geçtim.
''Amir So yok mu?''
Merakla bakışlarımı Bayan So'ya yönelttiğimde ''gelir herhalde birazdan'' demesine karşılık usulca başımı salladım.
''Ji A senden bahsetti. En yakın arkadaşı olmalısın.''
Mi Rae kocaman gülümseyerek başını abartılı bir şekilde salladı.
''Evet, iki yıldır tanışıyor olmamıza rağmen o çok iyi bir arkadaş. Her zaman yanımda oldu. Sorunlarıma hep bir çözüm bulmaya çalıştı. Anlatmadığı şeyler yüzünden şimdi ona dert yandığım için üzülüyorum. Halbuki içinde neler yaşıyormuş.''
''Özür dilerim, anlatmak istemediğimden değ...''
Mi Rae elimden tutup cümlemi tamamlamama izin vermedi.
''Önemi yok, her şeyin çözüme kavuştuğunu bilmek çok güzel.''
Mi Rae bazen küçücük bir kız çocuğu bazen yüce gönüllü bir dost olabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfic'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...
