(Taehyung)
Beyaz gül yaprakları ile süslediğim masaya bakıp gülümsedim ve cebimden çıkardığım yüzük kutusunu açıp Ji A'nın parmağını mühürleyecek yüzüğe son kez baktım.
Her şeyin kusursuz olmasını istediğim için işin içine Yoongi, Jimin ve Jungkook'u da karıştırmıştım. Birlikte Han Nehri kıyısındaki parkta romantik bir yemek masası hazırlamıştık ve etrafını süsleyen helyum gazı ile dolu beyaz balonlar ile ortamı evlilik teklifi etmeye hazır bir duruma getirmiştik. Son rütuşları yapmam için beni yalnız bırakan ekibim yanımdan ayrılırken bana bol şans dilemeyi de ihmal etmemişti.
Kravatımı düzeltip derin bir nefes alarak arabama geçtiğimde kalbim hızla atmaya başladı. En azından biraz ileride bir mevkide beklemesini söylediğim Ji A'yı görene kadar böylesine heyecanlanmamalıydım.
Arabayla beş dakika kadar sürecek olan mesafeyi en kısa sürede gitmek adına arabayı çalıştırdığım sırada saatime gelen sinyal ile birlikte duraksadım.
Bakışlarım saatime düşerken Ji A'nın bulunması gereken konumdan hızla uzaklaştığını fark ederek sesli bir küfür savurup direksiyona asıldım. Aradaki mesafe çok fazla olmadığından kolaylıkla yetişeceğimi düşünüyordum.
Bir yandan hız ibresinin sağa doğru hızla yükselişini görmezden gelip bir yandan da torpido gözünden silahımı çıkardım. Arabanın bagajında çelik yeleğim vardı fakat giymek için zamanım yoktu.
Choi Rim öldüğüne göre Ji A'yı kimin kaçırdığı aklımı kurcalıyordu. Bir yandan da hastanede hala son kozunu kullanmadığını söylemesi ile birlikte koskoca çetede geriye kalan birileri olduğunu düşünerek hırsla alt dudağımı dişlerimin arasında sıkıştırdım.
Tek başına peşlerine düşüyor olmamın olumsuz sonuçlar doğuracağını, Ji A'yı tehlikeye atabileceğimi düşünerek telsize uzandım fakat amirimi düşünerek vazgeçtim. Kızına henüz kavuşmuşken böyle bir haber karşısında ne tepki vereceğini bilmiyordum bu yüzden telsiz yerine telefonumu zorlukla ceketimin cebimden çıkardım ve hızlı aramalardan Jungkook'u aradım.
"Hyung? Eksik bir şeyler mi var?"
"Jungkook, Ji A kaçırıldı. Hemen hazırlanıp beni takibe alın. Saatimin navigasyonu aktif."
Jungkook'un bir şey söylemesine müsaade etmeden telefonu kapattım ve oldukça sakin olduğu bilinen çift şeritli yola girdim. Bu yolun sonunun eski sanayi bölgesine çıktığını biliyordum. Muhtemelen Ji A'yı bir depoya falan götürmeye çalışıyorlardı.
Gaza yüklenip önümdeki siyah araca yetişmeye çalışırken aradaki mesafenin hızla kapandığını fark ettim. Aradığım arabayı bulmuştum fakat onların da beni fark etmelerine de sebep olmuştum. Camdan birinin bana doğru ateş etmesiyle birlikte arabayı çevik bir hareketle biraz sola doğru kırdım ve art arda ateş edilmesiyle birlikte yolda neredeyse zikzaklar çizerek ilerlemeye devam ettim.
Aramızdaki mesafe iyice kapanırken kurşunların bittiğini düşündüğüm anda yeniden harekete geçen arabanın içinde Ji A olduğundan karşılık veremiyordum fakat iyi nişancı olma özelliğimi kullanarak arka lastiklerden birine bir el isabet ettirdim. Onlar benim dalgalanmalarıma karşın tekeri patlatmayı başaramadığından arabalar yanyana gelecek şekilde hemen yan tarafa hıza aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...