(Taehyung)
Ji A'nın dudaklarını anlık dudaklarıma bastırıp geri çekilmesiyle birlikte zaman kavramının bir süreliğine anlamını yitirmesine tanık oldum.
Haftalardır içimde bastırmaya çalıştığım hislerim beni tek bir öpücükle alaşağı ederken tuttuğum nefesimi dışarıya verip gözlerimi birkaç saniyeliğine kapattım.
Bulunduğumuz ortamda yüksek sesli müziğin yerine kulaklarımı uğuldatan kalp atışlarımı dinledim.
Bekleyişlerimin beni getirdiği noktada duygularıma yenik düşmeme ramak kalmış gibi hissediyordum.
Gözlerimi yavaşça açtığımda benden birkaç adım uzaklaşmış ve tereddütle bana bakan Ji A ile göz göze geldim.
Onu burada öpersem operasyonun gidişatının pek iyi olacağını sanmıyordum.
Ji A'nın öpücüğü ile birlikte kavrulan dudağımın üzerinde dilimi gezdirip bakışlarımı Ji A'nın üzerinden çektim.
İçimden "operasyondasın kendine gel" diye defalarca tekrarladıktan sonra derin bir nefes aldım.
Ji A'nın ellerinin masanın üzerinde kenetlenmiş bir şekilde durduğunu fark edince kendini kötü hissedebileceği gerçeği aklıma geldiğinden belini kavrayıp sırtı göğsüme yaşlanacak şekilde onu kendime doğru çektim ve ellerimi arkadan karnına doğru sardım. Bakışlarına kapılmamak adına yüzünü göremeyeceğim bir şekilde duruyordum fakat bu kez de kokusunu net soluyordum.
"Kızdın mı bana?"
"Hayır."
Alt dudağımı bu kez dişlerimin arasında sıkıştırıp kemirmeye başladım. Bir öpücüğün beni neden bu kadar etkilediğini bilmiyordum.
Onu bu kadar çok mu özlemiştim?
Bir öpücüğü ile delirecek kadar!
Zihnimde dönüp durmaya devam eden sahnenin sonlanmasına izin vermeyen kokuya karşı burnumu tıkamak istedim. Bu leş gibi alkol kokan ortamda sadece Ji A'nın kokusunu soluyordum sanki.
Bakışlarım içeri giren bir grup genç adama odaklandığında kendimi toparlamak adına birkaç kez derin derin nefesler aldım. Bu sırad bakışlarımı da adamların üzerinden ayırmıyordum.
Birkaç ayrı masaya geçen adamların her biri masadakilerle muhabbet etmeye başladığında aradığım kişilerin geldiğini düşünüyordum.
"Yeşil tişörtlü adamı izle."
Ji A'nın kulağına usulca fısıldadığımda başını olumlu bir şekilde salladı.
Benim izlediğim kırmızı gömlekli iri yarı adam sağ elini masanın altına indirip yanında duran adamın cebine bir şeyler sıkıştırınca çarpık bir şekilde gülümsedim.
"Yeşilli ne yapıyor?" diye sordum. Ji A'nın dikkatini ölçmeye çalışıyordum.
"Hicbir şey. Arkadaşına sigara paketini verdi."
"Ji A, onlar arkadaş değil. Verdiği paket de sigara paketi değil."
"Waoww! Sigara paketine mi saklamış yani?"
"Bingo!"
Bana gerek kalmadan Ji A kol saatimdeki sinyale bastığında gülümsedim.
"Şimdi miden bulanıyormuş gibi davran ve ben seni lavaboya götüreyim."
Ji A anında öğürür gibi yaptığında koluna girerek onu lavaboya doğru ilerlettim. Yürümekte zorluk çekiyormuş gibi arada bie sağa sola sendeleyip biraz da sarhoş takliti yapması gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmama sebep olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/172458410-288-k669775.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...