6. Bölüm

4K 268 87
                                    

Selamun aleyküm.

🥀

"...Atalente..."

🥀

Kadının söylediklerinden sonra küçük çaplı bir şok geçirerek utançla kızardım. Kafamı ardıma çevirdiğimde son derece güzel bir kadın bize bakıyordu. Turuncuya çalan saçları özenle maşalanmıştı. Üzerinde biraz abartı bir elbise ve aynı abartıda bir makyajı vardı. Yaşı büyüktü. Yanında otururken farketmemiştim onu.

Gözlerinin Ensarda olduğunu farkedince tüm sinirim tepeme çıktı. Alıcı gözlerle süzüyordu. Dişlerimin arasından hırladım. "Ne?" Dediğimde sırıtarak bana baktı. Nevzat komiserim bana engel olmaya çalıştı.

"Sakin ol Gülce." Kulak ardı ettim dediğini.

"Bak bu kız da seviyor. Değil mi kız Sevda?" Yanında ki kadın omuz silkerek tekrar uykusuna döndü.

Yüzüm alev aldı. Dişlerimi sıktım. Elim parmaklıkları bulduğunda gözleri yüzümde dolaştı. İnceliyordu açıkça. Kaşları yavaşça çatıldı.

"Ne boş yapıyorsun?" Bir şaşkınlık emaresi belirdi gözlerinde. Yakıcı bakışlarıma inat ruhsuz ifademle ona bakıyordum. Yanındaki kadını dürttü.

"Kız Sevda bu Çakal'ın yanında ki küçük kıza benzemiyor mu? Hani şu Atalente diye tanıttığı?" Kadının ilgisini çekmiş olmalı ki doğruldu. Duruşumu bozmamaya çalıştım. Çakal'ın bana taktiği lakabı yıllar sonra duymak canımı sıkmıştı.

"Demin diyecektim kızarsın diye demedim abla. Çok benziyor." Tanınmış olmanın verdiği huzursuzlukla kıpırdandım. Nevzat komiserim araya girerek daha fazla konuşmalarına müsade etmedi.

"Burası kadın gününe döndü. Hadi Gülce! " Kadına öfkeli bir bakış attıktan sonra ardıma döndüm. Dişlerimin ardında homurdanarak onu takip ettim. Geçmişim gölgemdi. Burada da ardıma takılmıştı.

🥀

Gözlerim önümdeki sudaydı. Ne Nevzat komiserim konuşuyordu ne de ben. Bir kaç dakika oyalandım. Ardından elimi oynatarak bardağı aldım. Kapı çalarak açıldığında bilgisayarla ilgilenen Nevzat komiserim onay verdi.

"Gel." Ensar tüm ciddiyetiyle içeri girdi. Nevzat komiserim gözlüğünü çıkardıktan sonra konuştu. Üzerinde koyu bir kot pantolon ve kot bir gömlek vardı. Sırtında çapraz bir siyah band vardı. Silah takılması gereken kısım boştu. Kestane saçları o yürüdükçe sallanıyordu.

"Gel Ensar. Otur." Ensar itiraz etmeyerek çaprazımdaki koltuğa oturdu. Kuruyan boğazımı ıslatmak için birkaç yudum su aldım.

"Konuşabilecek durumda mısın?" Su bardağını bıraktıktan ellerimi önümde bağladım. Nevzat komiserim onay aldığını anlayarak dirseklerini masaya yasladı.

"Atalente lakabını çok duyduk. Az önceki kadınların kafası pek selim değildi diye ciddiye almadım ama sen ciddiye almış gibisin." Sesi sorgular tondaydı. Gerilerek koltuğun kolunu kavradım. Zihnim bulanıktı. Sessizliğimi farklı şeylere yormuş olacakki bana güven vermeye çalıştı.

"Ensar güvenilirdir. Bir süredir Çakal'la o ilgileniyor. Her ayrıntıdan haberdar olması için çağırdım yanımıza." Gerilen bedenimi dikleştirerek o maskeyi taktım. Umursamaz ve boyun eğmeyen.

"Benim buraya neden geldiğimi biliyorsunuz? İfade verdim. Eğer müsaden olursa çıkayım Nevzat komiserim." Kısa bir sessizlikten sonra elindeki kalemi oynattı. Bir gerginlik sezmiştim.

"Sana bir soru sordum Gülce. Cevap vermedin. " Omuz silkerek bardağı aldım. Birkaç yudumdan sonra yerine bıraktım. Benden laf alamazdı. Şu an bunu yapamazdım. Bencilceydi biliyordum. Ama elimi çektiğim o ateşe tekrar sokamazdım. Yanacak gücüm kalmamıştı.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin