Kekre

70. Bölüm

Selamın aleyküm. Kendi çektiğim canım güllerin fotoğrafını ve muaazam şiiri bırakıyorum.

Keyifli okumalar.

🥀

Kimsesiz Gülce 'ye kocaman bir aile veren Allah'a hamdolsun.

🥀

Saçlarımın arasında gezen parmakları ara ara göz altlarıma kadar uzanıyordu. Yanaklarıma bıraktığı buseler içimde birer kurşun oluyordu. Karanlığın göğsünde, yan yana uzanıyorduk yatağımızda. Yaralarımız iyileşmiş, bebeğimiz büyümüş, mevsim bahara vurmuş, ektiği güller açmıştı. Ne ablam gelmişti ne abimden haber vardı. Ne ben dışarı çıkmıştım ne de kimse üzerimde baskı kurmuştu. Ne içimdeki sancı geçmiş ne de dibine kadar acı çekiyordum.

"Saçlarına can veren yıldızlar nerde gülüm

Hangi ferman dokundu bakışlarına senin

Belki sahrada değil, şimdi göklerde gülüm

Taşıyor bulutları gözlerinde, nazenin..."

Gecenin en karanlık vaktinde gündüz göğün büründüğü rengi andırıyordu gözleri. Yine şiire başvurduğuna göre derin bir nefes almam ve kalbimi sakinleştirmem gerekiyordu. Parmak uçları kirpiğimi okşadı.

"Senin her kirpiğinde bir dervişin ahı var

Muhteris aynaların eskidiği yerdesin

Yüzünde en çaresiz devlerin günahı var

Zamanı sonsuzluğa bağlayan mahşerdesin..."

Yutkundum. Kalbim dört nala koşan kızıl bir attı sanki. Göğsümün çitine çarpıp duruyordu.

"Divanı harbe giden yiğitlerin ardında

Kanayan kitaplara gül götüren yağmurum

Hüznü bir tabut gibi buluyorum derdinde

Senin toprağın için çırpınıp ağlıyorum..."

Parmak uçları yanağıma indi ve nazikçe gülünce kıvrımlar oluşan dudak kenarımı okşadı.

"Memnu bir zerrin kadar edalı ve soylusun

Gamzelerinde nazlı kıvılcımlar gizlenir

Bağbozumunda bile yediveren boylusun

Gün olur ki, kalbinde gözlerim filizlenir."

Elim elini buldu. Susmasını istedim fakat sus diyemedim. Öylesine içten, öylesine gözlerimin içine bakarak okuyordu ki Nurullah Genç şiirini dilim varmadı. Hep konuşsun istedim.

"Bu sevda dayanılmaz bir ağıttır zülfünde

Rüzgârın her busesi içimde kurşun olur

Yıldız kayar, ay susar geceye güldüğünde

Dağda çiğdem solarken çölde ceylan vurulur."

Sustuğunda derin bir nefes aldım. Uzanıp şakaklarıma dudaklarını bastırdı. Kızmak istedim beni bu kadar heyecanlandırdığı için. Kızamadım. Kelimeler karanlık gecenin göğsüne yıldız gibi dizilirken, kalbim avuçları arasına erirken kızmam aptallık değil de ne olurdu?

"Kalbin çok hızlı atıyor." Dedi gülerken. Omzuna vurdum.

"Senin yüzünden." Burnunu saç diplerime bastırdığında omzundaki elimle omzunu nazikçe okşadım.