4. Bölüm

4.4K 311 124
                                    

Selamun aleyküm.

🥀

"Acıdan başka..."

🥀

Ağır adımlarla merdivenleri çıktım. Koridor karanlıktı. Birkaç adımda çelik kapıya ulaştım. Anahtarı deliğe soktuktan sonra çevirdim. Açıldı. Ayakkabılarımı çıkararak içeri girdim. Güneş batıyordu. Işığı açtım. İçeriden tıkırtılar geliyordu. Amine gelmiş olmalıydı. Anahtarım vardı onda.

"Selamün aleyküm." Kafasını mutfağın kapısından uzatıp gülümsedi. "Aleykum selam. Hoş geldin." Gülümsedim. Feracemi ve şalımı çıkardım. Saçlarımı açarken derin bir soluk aldım. Elimle dağıtarak mutfağa geçtim.

Tezgâhın önünde dikilmiş patates doğruyordu. Mavi saçlarını bir kalemle toparlamıştı. Üzerinde bir kapri ve askılı bir badi vardı.

"İş bulabildin mi?" Sandalyeye çökerken cevapladım. "Yok. Bulamadım." Önüme bir bardak su bıraktı. "Ben de bakarım çevreme. Bulursam haber ederim sana."

Bardağı kavrayarak birkaç yudum içtim. "Sen onu bırak da şu adamdan bahset." Su boğazımda kalırken öksürerek bardağı masaya bıraktım. Anında bana döndü. Yüzüm kızarmış olmalıydı. Sırtıma vurdu.

"Helal helal." Elini ittirdim. Derin bir soluk alarak doğruldum.

"Hangi adam?" Sırıttı. "Bence çoktan anladın. Şu bakışlarını alamadığın. Cengiz'in abisi..." alt dudağımı ısırdım.

"Ben açım. Ne zaman hazır olur yemek? Yardım edeyim mi?" Tezgâha geri dönerken alayla konuştu.

"Kaç sen kaç. Nasıl olsa anlatacaksın!"

🥀

Odam karanlıktı. İçeriyi aydınlatan güzel bir ay ışığı vardı. Uykum yoktu. Kafamdakilerin ağırlığıyla eziliyordum.

Gözlerimi kapattım. Önüme bir çift safir gibi parlayan mavi göz geldi. Gözlerimi açarak yatağımda döndüm. Amine ofladı. Ardından doğrularak bağdaş kurdu yatağında. Eliyle saçlarını dağıttı.

Amine benden yaşça büyüktü. Üniversite dördüncü sınıf öğrencisiydi. Musa ile yaşıtlardı. Bu olgunluk ve tecrübe bir şey olduğunu anlamasında etkiliydi.

"Anlat." Dedi sadece. Derin bir soluk aldım. Ellerimi yatağa yaslayarak doğruldum. Ördüğü saçımı karıştırarak kısa kuyruğu çekiştirdim. Ellerimi dizlerime yasladım ve derin bir nefes aldım

"Meriç'le nasıl karşılaştığımı anlatmıştım sana. Ondan birkaç gün sonra kafeden çıktım. Cengiz abi mecbur kaldığından kardeşini ve onun nişanlısını göndermişti yanıma. Kız kısa bir açıklama yaptı. Bende gittim. Güvendim tereddüt etmeden. Meriç'in karnını doyurdum. Uyuttuktan sonra odasından çıktım. Merdivenleri inerken o girdi eve. " Utançla kızardım. Ses çıkarmadan ilgili bakışlarıyla dinliyordu beni.

"Göz göze gelince garip hissettim işte. Bu duyguyu daha önce hissetmedim ki ben. Önce tartıştık. Sinirli ve kaba bir adam gibi geldi. Sonra ben eve gitmek için çıktığımda tek gitmeme müsaade etmeyince kaba bir adam olmadığını anladım. Üstelik beni eve bırakana kadar rahatsız edecek tek bir kelime etmedi. " Anlımı kaşıdıktan sonra devam ettim. Bundan bahsetmek garip geliyordu.

"Birkaç gün sonra sahilden eve dönüyordum. Canım sıkkındı. Ağlamıştım. Kapının önünde bekliyordu beni. Beni almaya geldiğini söyledi. Ağladığımı ve canımın yandığını görünce anlayışla karşıladı. Diretmedi." Gülümsedi Amine. Yüzüne baktım. Devam etmemi istiyordu.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin