Selamun aleykum.
🥀
"...Sen böyle susunca bana açıklama yapacak kadar bile değer vermediğini düşünüyorum."
🥀
El eleydik. Sıcak avcu, avuç içime kenetlenmişti. Büyük bir sahiplenmeyle beni yanına çekmiş, omzunu omzuma sabitlemişti.
Bir şeylerin bittiği fakat aynı zamanda yeni olaylara gebe kaldığı o anları yaşıyorduk. Yıllar olmuştu. Yılan çetesi pıyasaya çıkıp etrafı darma duman etmeye, zehir saçmaya, kadın pazarlamaya, kaçakçılık yapmaya başlayalı yıllar olmuştu.
Takriben 8 yıl önce bir anda piyasaya çıkmışlardı. Ensar ilk andan beri onlarla savaştığı halde daha bugün o savaşın ilk meyvesini almıştı. Artık anlıyorum. Ali olmasa bile başka bir köstebek, hain vardı.
Başka türlü olamazdı. Şehrin en iyi narkotik ekibini yıllardır başka türlü oyalayamazlardı.
Bir saat kadar önce teslim almıştık İnfazcı'yı. İkimizde sessiz ve ifadesizdik Polis merkezine girerken. Asansöre yürüdük. Ensar tuşa ardı ardına bastı. Gergindi. Gerginliği yüzünden okunuyordu. Sonunda asansör zemin kata indi. Kapıları kayarak açıldı. İçeri girdiğimizde ineceğimiz katın tuşuna bastı
Asansör kapandığında kafamı ona çevirdim."Çok gerginsin." dedim kısık bir sesle. "Biraz sakin ol. Ali'den önce teslim aldık onu. Konuşturacaksın. Dolaylı yoldan kurtulacağız Çakal'dan. Bu önemli bir gelişme." Bana dönmeden konuştu.
"Bu kadar erken sevinme. Çakal'ın leşini görmeden sevinmeyeceğim çünkü." Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Onları si**ir et." Ağzından fırlayan küfürle yüzünü buruşturdu. Çok sevmezdi küfür etmeyi. İnsanlık hali ya öfkelenince kaçıyordu ağzından birer birer.
"Sen niye bana soğuksun?" Gözleri gözlerime değince kırgınlığımı hatırladım. Gözlerimi kaçırıp umursamazca omuz silktim. "Eve dönmediğim içinse sebebini biliyorsun. O sebep ortadan kalktı. Bu gece evde olacağım." İçimde kaynamaya başlayan heyecanı susturdum.
"Sen bilirsin. Alıştın sonuçta orda burda kalmaya." Konuşacaktı ki asansör durdu. Sessizliğe gömüldük içimizde birikip kalan kelimelerle.
"Toplantı odasına geçeceğiz." Kafa salladım. Koridoru dönüp toplantı odasına yürüdük. Kapının önüne gelince Ensar kapıyı çaldı. Onay alınca kapıyı açtı.
Ali, Yeliz, Ozan ve Nevzat amca buradaydı. İçeri girdik. Ensar kapıyı kaparken Yeliz'in yanına oturdum. Ali hemen onun yanımdaydı.
"Siz oturun. Bir dosya alıp geleceğim." dedi Nevzat amca. O odadan çıkarken Ensar yanıma kuruldu. "Dün niye gelmedin?" Dedi Ali bana bakarken.
"Aslında geldim." dedim birden bire. Ensar kafasını hızla bana çevirirken ben ona bakmadım. "Kapıyı çaldım da açan olmadı." Ali olduğu yerde dikeldi.
"Dolansaydın."
"Dolandım." Ellerimi masanın üzerinde birleştirdim. "Neden içeri gelmedin?" dedi Ensar bana bakarken.
"Davet edilmediğimkutlamalara gitmem." Gözleri şaşkınlıkla gözlerime kenetlendi. "Sanırım büyük bir yanlış anlaşılma var." dedi Ali heyecanlı bir sesle. Omzumu silktim.
"Neyse ne. Bunu konuşmak için burda değiliz." Kırgınlığım açıkça seriliydi ses tonumda. Ardımızdaki kapı açılınca odada bir an soğuk bir sessizlik oldu. Ensar avına odaklanmış atmaca gibi bakıyordu arkama. Kafamı çevirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/178866260-288-k148203.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kekre
ChickLitTAMAMLANDI Geçmiş bir gölge gibi takip ediyordu kadını. Onu büyütenler, kirli eller ve yaptığı tercihler kanatlarını kırmıştı. Gökte asılı kalmış bir güvercin gibi çırpınıyordu. Geçmişten bir adam çıkıp geldi. Gözleri deniz, yüreği kafes, kalbi mem...