Selamun aleyküm.
Sabır ve selametle bekleyen her okuyucuma teşekkür ederim.
Keyifli Okumalar.🥀
"...Kalbin istediği için olsun bu... "
🥀
Flashback
Sahil kenarında eski bankalardan birinin üzerine uzanmış güneşin pelte haline getirdiği bedenimi dinlendiriyordum. Ağustosun son günündeydik ve ben on ikiden sonra resmi olarak özgür biri olacaktım.
Reşit olacaktım.
Uzatmak bilmediğim kısa saçlarımı iki yandan tel tokalarla tutturmuş, Amine'ye ait dizlerimde biten kot eteği çekiştirip daha rahat uzanmaya çalışıyordum.
Amine tepemde bir o yana bir bu yana gidiyor hem konuşuyor hem de elindeki çikolatayı yiyordu. "Çok özledim Gülce." dedi yürümeye devam ederek. Gözlerimi devirdim. Başımı biraz daha geriye ittirdiğimde dünyaya ters bakıyordum.
"Musa alt üstü bir haftalığına babaannesi gitti Amine. Biraz abartıyor musun sanki?" Durdu. Başını eğerek yüzüme baktı. "Çok kötüsün. Bir hafta az mı?" doğrularak saçlarımı düzelttim. Yanıma çöktü.
"Az tabi." Burnunu çekti. Gözleri denize daldı. "Az değil işte. Sen anlamazsın. Derler ki ölüm ile ayrılığı tartmışlar elli gram fazla gelmiş ayrılık." Kısık sesli bir kahkaha atarak yüzüne baktım.
"Bu sefer cidden abarttın Amine. Üç gün oldu. Sayılı gün çabuk geçer." Elinde açılmamış paketi bana uzattı. "Sen birini sev. Seni göreceğim ben." Omuz silkip çikolata paketini aldım.
"Ben birini sevmeyeceğim!" Dilini çıkarıp başını salladı. Sanki 21 yaşında genç kız değil 2 yaşında küçük bir kız çocuğuydu. "Göreceğiz." Kısa bir süre sonra kalktık. Yan yana kafeye yürüdük. Öğle molası olunca serinlemek için kendimizi dışarı atmıştık.
"Amine..." Gözlerini bana çevirdi. Maviye boyatıp durduğu saçları insanların ona uzaylı görmüş gibi bakmasına neden olsada o umursamıyordu.
"Birini sevince böyle mi oluyor? Ben ailemi özlüyorum ama onlar benim ailem. Musa senin hiç bir şeyin değil." Mavisini sevdiğim gözleri yüzümde gezindi.
"Birini sevince o ailen oluyor Şurimşine. Musa benim ailem. Onunla çok kavga etsemde onu seviyorum. Onu birkaç gün görmeyince içim acıyor." Gözlerini kaçırıp yola bakmaya devam etti.
"Garip." dedim dudaklarımı bükerek. Ardından koluna girerek kafamı omzuna yasladım. Beraber kafeye girdiğimizde Amine'nin kolundan çıktım.
Kafede slow bir parça çalıyordu. Zafer abi bizi görünce ayaklandı. Yanımıza yaklaştığında ela gözleri, gözlerimle çakıştı.
"Kafe kalabalık olmaya başladı. Biriniz mutfağa geçin. Biriniz servis yapmaya başlayın. Hallederiz kısa zamanda." Amine mutfağa geçerken ben önlüğü takıp elime not defteri aldım. Servis için hazırlanırken Zafer abi yanaştı yanıma.
"Gülce." Kaşlarımı kaldırdım. "Efendim Zafer abi?" Gözleriyle mutfağı işaret etti. "Servise başlamadan önce sana göstermem gereken bir şey var." Kaşlarım merakla kalktı. Dudaklarını ıslatarak elini omzuma koydu.
"Gel bakalım." Beni yönlendirmesine izin verdim. Yavaş adımlarla mutfağa girdik. Kimse yoktu. Kaşlarım çatılırken arka bahçe kapısına yönlendik. Elleri bir an gözlerime kapanınca irkildim.
![](https://img.wattpad.com/cover/178866260-288-k148203.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kekre
ChickLitTAMAMLANDI Geçmiş bir gölge gibi takip ediyordu kadını. Onu büyütenler, kirli eller ve yaptığı tercihler kanatlarını kırmıştı. Gökte asılı kalmış bir güvercin gibi çırpınıyordu. Geçmişten bir adam çıkıp geldi. Gözleri deniz, yüreği kafes, kalbi mem...