Selamun aleyküm.
🥀
" Kalbini yokla.. "
🥀
Pazartesi
Otobüsten indiğim gibi sahil yoluna girdim. Beş dakikalık yolun ardından Ensar'la evlilik görüşmesi yaptığımız kafeye girdim. Nevzat komiserim ve tanımadığım bir kadın karşılıklı oturuyordu. Yanlarına yaklaştığımda ayaklandılar.
"Selamun aleyküm." Selamımı aldılar. Nevzat komiserim eliyle kadını gösterdi. "Tanıştırayım. Savcı Elmas Kara." kaşlarımı kaldırarak kadına baktım. Kulak hizasında kestiği küt parlak sarı saçları, küçük birer boncuğa benzeyen soğuk tonlarda ki kahve gözleriyle ve resmi giyimiyle şık ve genç duruyordu. Elimi uzattım.
"Gülce Demirdağ. Memnun oldum." Gülümsedi. Elimi sıktı. "Ben de memnun oldum Gülce hanım. Gerçi sizi daha çok Atalente olarak biliyorum ama olsun." Kafamı salladım. Elimi çekerek Nevzat komiserimin çaprazında ki sandalyeye oturdum.
"Ne içersin?" Bir şey istemedim. Nevzat komiserim gergince ellerini masaya yasladı. "Seninle buluşmaya neden Savcı Hanım'ı getirdiğini elbet merak ediyorsundur." Kafamı sallayarak Savcı Hanım'a baktım. Ciddi bir ifade takınmıştı.
"Evet." dediğimde Nevzat komiserim yanındaki deri, diktörgen çantadan bir dosya çıkarıp önüne koydu.
"Ben az çok ne söyleyeceğini tahmin ediyorum Gülce. Bu dosyada bıçaklanmandan sonra çizilen robot resim ve senin ifaden var. Çok uzun süredir üzerinde düşünüyorum. Bahsettiğin özellikler bana birini hatırlattı." Gözlerimi belerterek yüzüne baktım. Böyle bir feraset daha önce görmemiştim. Oldukça şaşkındım.
"Ali'yi?" dediğimde kafasını salladı. Dosyadan çıkardığı robot resmi önüme bıraktığında tüylerim diken diken oldu.
"Evet. Gri gözler, uzun boy, uzun saçlar, geniş omuzlar, mekanik ses..." bir fotoğraf çıkardı.
"... Bunda Ali'nin beyaz maske takmış hali. Arada hiçbir fark yok." Yutkundum. Söylemek istediğim her şeyi söylemişlerdi işte. Ben iki resim arasında bir fark görmeye çalışırken Savcı Hanım konuştu."Tüm bunlar Ali Bey'e işaret ediyor fakat gözden kaçan iki durum var. İlki dikkat ederseniz Ali Bey'in görme bozukluğu var. Şeffafta olsa lens takıyor. İkincisi Ali Bey solak. Siz ifadenizde sizi bıçaklayan fail hakkında sağ elini kullandığını söylemişsiniz. Lens kullanıp kullanmadığına dair bir ayrıntı vermemişsiniz. Yinede tek başına failin solak olmaması bize yeter." Gözlerimi gözlerine diktim.
"Sağ elini de çok iyi kullanıyor olamaz mı? Hem ben o an canımın derdindeyim. Lens veya gözlük bunu nasıl farkedebilirdim ki?" Gözleri yüzümde gezindi. Kaşları çatıldı.
"Bütün bunları ben de düşündüm. Bu davada içimizde bir köstebek veya hain olduğunu bende düşünüyorum Gülce Hanım fakat bu kişi Ali Bey olamaz. O son derece iyi bir polis, bu davaya çok katkısı oldu. Bunu neden yapsın?" ellerimi kaldırdım.
"Bilmiyorum. İnanın bilmiyorum. Hiçbir insan yokki diyebilesin bunu hayatta yapmaz. İnsanlar her şeyi yapabilirler Savcı Hanım. Her şeyi..." dudaklarımı ıslattım. Savcı Hanım ellerini masanın üzerine yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kekre
ChickLitTAMAMLANDI Geçmiş bir gölge gibi takip ediyordu kadını. Onu büyütenler, kirli eller ve yaptığı tercihler kanatlarını kırmıştı. Gökte asılı kalmış bir güvercin gibi çırpınıyordu. Geçmişten bir adam çıkıp geldi. Gözleri deniz, yüreği kafes, kalbi mem...