40. Bölüm

2K 150 20
                                    

Selamun aleykum.

Bölüm şarkısı;
Fikret Kızılok/Gönül

🥀

"... deniz gözlü adamım..."

🥀

"Biri benim evime benden izinsiz giriyor üstelik saçma sapan tehditler barındıran bir not bırakıyor ve sen bana sakin olmamı söylüyorsun Amirim? Öyle mi?"

Notu bulmamızın ardından Ensar delirmişti. Haklıydı da. Evimize kadar biri girmiş, birde tehdit içerikli not bırakmıştı. Ensar kulağına yaslamış olduğu telefonla bir sağa bir sola gidip gelirken ben ellerimi birbirine bağlamış yatağın köşesinde oturuyordum.

Ensar bir süre daha telefonla konuştu. Ardından kapatarak telefonu yatağın üzerine attı. Saçlarını çekiştirdiğinde ona seslendim.

"Ensar.." Kafasını bana çevirdiğinde yanımdaki boşluğa vurdum. Gözleri kararmış, derin bir öfkeyle etrafına bakıyordu. "Gel otur." Bir süre yüzüme baktı. Ardından yavaş adımlarla bana yanaşarak yanıma oturdu.

Ona doğru dönerek ellerini kavradım. "Sakin ol. Lütfen. Onunda istediği bu. Kızman ve düşünmeden hareket etmen." parmaklarını parmaklarıma doladı.

"Şerefsizin biri evime kadar girmiş, yetmemiş birde korkacağımı düşünerek not bırakmış. Ya siz evde olsaydınız Gülce. Ya yine yetişemeseydim?"Kafamı sağa sola salladım. Teskin etmeye çabaladım.

"Ama olmadı öyle bir şey. Bu ihtimalleri düşünürsen kafayı sıyırırsın. Şimdi oturup ne yapacağımızı düşünmemiz gerekiyor."Baş parmakları ellerimi okşadı.

"Güvenliğinizi artırmam gerekiyor. Bundan sonra daha dikkatli olacaksın. Tamam mı? "Kafamı salladım. Derin bir nefes aldı.

"Bunları bir kenara bırakalım. Sabah nasıl olsa akbaba gibi tepemize üşüşecekler. Uyuyalım."

Üzerimi değiştirip pikenin altına girdim. Birkaç dakika sonra pikeyi kaldırarak yanıma uzandı. Kolunu açtığında kayarak kafamı göğsüne yasladım. Elimi kalbinin üzerine bastırarak gözlerimi kapattım.

Her şey yeni başlıyordu. Bunu bilmek beni tedirgin etsede asıl beni tedirgin eden Ensar'dan saklamak zorunda olduklarımdı.

🥀

Gözlerimi hissettiğim ürpermeyle araladım. Sırtım Ensar'ın göğsüne yaşlanmış, kollarını üzerime atarak kafasını enseme gömmüş uzanıyorduk. Kolları arasında döndüğümde kıpırdandı. Beni kollarının arasına çekerek kafasını boynuma gömdüğünde derin bir nefes alarak ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım. Uzayıp sağ tarafına dökülen perçemleri ittirsemde tekrar anlına döküldü.

Uykusuzluktan yanan gözlerimi yüzüne çevirdim. Avuç içimi sakallarının kapladığı yanağına bastırdığımda gözleri aralandı.

Uyku mahmurluğuyla yüzüme baktığında kirpiklerimi kırpıştırdım. "Ne oldu?" Dedi kısık ve boğuk bir sesle. Yanağımı anlına bastırdım.

"Bir şey olmadı." Dirsekleri üzerinde doğrulup komidindeki telefonu aldı. Güç tuşuna basarak açtı.

"Ezan okunur birazdan." Telefonunu komidine bırakarak eski konumuna döndü. Kafasını boynuma bastırdığında kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Boğuk bir sesle güldüğünde ellerimi saçlarına atarak çektim.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin