İyi okumalar🌙
-
Her zamanki müşterilerdi. Ve yine her zamanki siyahlık Sauvage'ın çehresine yayılmıştı. O güzel insanlar üstümüzdeki kristalleriyle parlayan o büyük avizenin yarattığı ışık oyunlarıyla beraber ahenkle dans ediyor,köşede iki kişi birbirinin boynunu gerçek anlamda emiyor ve ben o kızın sabah annesine o boynundaki morluğu nasıl açıklayacağını düşünüyordum.
Bambam tam karşımdaki sandalyede üzerindeki transparan gömleği,deri ve hatlarını belli eden pantolonuyla oturuyordu. Bugün yüzünde altın renklerinde bir makyaj vardı ve hemen boynunda aşağıya doğru siyah bir kalemle "Öp Beni." yazılmıştı, latin harfleriyle.
"Komik çocuk." dedim yanımda özel içeceklerden birisini hazırlayan Taehyung'a. Ona bu lakabı vermiştim.
"Nohut kafa?" dedi o da gülümseyerek.
"Bu gece sanki biraz kasvetli ortalık." dedim ben de yavaşça az önce önüme oturan normalin üzerinde yakışıklı olan beyefendiye ne içeceğini sormak için.
"Hoş geldiniz,ne alırdınız?"
Tahmin etmişsinizdir burası öyle kolay kolay içeri girilebilen ve hovardalık yapılan bir bar değildi. Burası gerçekten yüksek sınıf insanların girdiği bir yerdi ve onlara verdiğiniz hizmet size ekstra para kazandırabiliyordu.
"Bir tane lumiere alayım." dedi bana. Özel içecekleri Taehyung hazırlıyordu genelde o yüzden müşterimi onayladıktan sonra Taehyung'a söylemek için dönmüştüm ki, karşısındaki müşteriye gözlerini ardına kadar açmış bir şekilde bakarken buldum onu. Ağzı da gözleri kadar açıktı ve elindeki bardağın titrediğini görebiliyordum.
"Tae?" dedim yavaşça omzuna dokunup. Bir anda dikkati bana doğru çevrildi ve elindeki bardağı sertçe masaya vurdu. Gürültülü ortamda fark edilmemişti bile bu yaptığı ama ben gözlerinin gerçekten koyulaşmış rengine bakarken,öfkesinin farkındaydım.
"Lumiere geldi bir tane, yapabilir misin?" dedim elindeki bardağı almaya çalışırken.
"Benim ufak bir işim var. " dedi tek nefeste. "Jaebum'a söyle hemen geleceğim." Ardından yönünü önünde oturan çocuğa doğru çevirdi.
"Takip et beni."
Taehyung ve bir süre benim yüzüme baktıktan sonra peşinden giden çocuğun ardından,kafamın hiçbir şeye basmayışından dolayı bir salak gibi Jaebum'un olduğu kısma ilerledim. Başı bir hayli kalabalıktı ki benim geldiğimi bile fark etmemişti.
"Jaebum?" diye seslendim ona. Kafasını yaptığı içecekten kaldırıp bana baktı.
"Jimin?"
"Taehyung'un işi var ve ben lumiere nasıl yapılır bilmiyorum."
Kısa bir beklemenin ardından ki lafımı bitirir bitirmez gitmişti,geri geldi. Elime mat siyah renginde büyük ağır bir şişe verdi.
"Bundan bir bardağın yarısını dolduracak şekilde koy,içine birazcık ballı viski koy. Bir de buz ekle iki tane. Sakın tadına bakma ama."
Ardından beni tezgahıma göndermiş ve beni uzaktan izlediğini adım gibi bildiğim,lumierei sipariş eden adamın gözetimi altında dediklerini yapmam gerekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R Å E H | m y g × p j m
FanfictionYüzyıllardır doğan ve yeniden ölen Ruh Konağı, her doğuşunda bedenini Mühürlerle süsleyen eş, Lort Rhua Yoon Gi'nin en değerlisi; Raeh yeniden doğdu. Funsåesser ve Ruensåesser'in hikayesi. min yoon gi × park ji min.