R Å E H | m y g × p j m

17|svalie.

-
İyi okumalar 🌙

-

Sarı saçlarımın verdiği hisle barda kendimde daha önce hissetmediğim bir özgüvenle duruyordum. Günüm güzel geçiyordu. Sabah büyükbabamla kavga etmemiştik, evden kahvaltı yaparak çıkmıştım, Jeonggu daha ölmemişti ve Iseul teyzenin duvarları hala yerindeydi.

İnsanlar yanıma gelip saçlarımın ne kadar güzel olduğunu ve bana ne kadar çok yakıştığının söylüyordu,gülümsemeden edemiyordum.

Öte yandan Jungkook kaşları çatık bir şekilde sürekli gözlerini Taehyung'un üzerinde tutuyordu. Taehyung da onu kıskandığı için aşırı keyifliydi.

Bizim bölümümüze ilgi bu sefer ciddi anlamda yoğundu. Yeni eskortlar gelmişti, bu arada eskortların birer Sangrienne olduğunu öğrenmiştim ama bu kez bir Rhua'ya bağlı değiller de daha çok açık büfe Sangrienne'i gibi bir şeydiler. Taehyung güzel bir açıklama yapmıştı ama anca bu kadarı aklımda kalmıştı.

Zevk için bu işi yapıyorlar demişti sanırım. Neyse,ne diyordum, mutluyum. Hem de bu sefer cidden mutluyum.

Vanilya'yı henüz görmemiştim. Onu düşündüğümü biliyor muydu emin değildim ama bundan sonra onu kendi adıyla düşünmediğime göre kim olduğunu da bilmeyecekti değil mi? En azından bir süre,zihnimi okuduğunda bazı şeyleri anlamayacaktı.

Çeneme dayadığım yumruklarımla izliyordum dans eden kalabalığı. Beslenenlerin vücutları farklı bir şekilde kıpırdanıyordu,bazıları aynı zamanda sevişiyordu da. Evet garipti ama biliyor musunuz, artık garipsemiyordum, her zaman gördüğünüz ama kanıksadığınız bir görüntü gibiydi benim için artık. İnsanlar ağır ağır hareket ediyordu,müziğin etkisinde beslenenler,sevişenler ve kendi hallerinde dans edenler,sohbetlerinin koyuluğuna kadeh kaldıranlar vardı.

Jaebum yakışıklı suratıyla yanındaki yakışıklı Jackson'a kocaman kahkahalar atarak bir şeyler anlatıyordu. Bambam kırmızı saçlarıyla önünde duran Rhua'nın ondan beslenmesine izin veriyordu ve gözlerinin saniye saniye geriye kayışını görüyordum ben de. Zevk aldığı belli oluyordu,bunu inleyişinden anlayabiliyordum.

"İçimde garip gir his var." Diye mırıldandı Jungkook önüne bakarken.

"Sanki birisi bizi dikizliyormuş gibi değil mi?" Dedi Taehyung.

"Baskın mı?" Jungkook büyüyen gözleri ile Taehyung'a bakarken Taehyung bir şey demeden önüne baktı.

"Yoongi de hissetmiş." Dedi sonra.

"Nereden biliyorsun ki?"dedim ben de yüzümdeki gülümseme silinirken.

"Zihnime fısıldayabiliyor."dedi Taehyung.

Vay canına,zihnine fısıldayabiliyordu demek...Bu ne demekti şimdi.

"Svalie'ler geliyor." Dedi Jungkook bir anda ve Taehyung hızla beni omuzlarımdan yakaladı.

Ortamın gerildiğini hissediyordum. Herkes sessizleşmişti. Müzik durmuştu,beslenenler beslenmeyi bırakmıştı ve Jaebum, önünde duran Bambam'i gidip saklanması için uyarmıştı.

Taehyung'un eli omzumu sıkı sıkı tutuyordu aniden beni kendine çevirip,büyük gözlerini gözlerime sabitledi. Yüzü gergindi ve kaşları çatılmıştı,ters giden bir şeyler vardı ki Jungkook kırmızı gözleri ve sivri dişleri ile bir elini Taehyung'un eline uzanmak istermiş gibi tezgaha koymuştu,etrafı izleyen gözleriyle tedirgin duruyordu o da.

"Yoongi'nin yanına git!"

Beni bardan ittirerek çıkarmaya çalıştığında,ortamın nasılda sustuğunu ve sakinleştiğini insanların kenara çekildiğini gördüm.