22|kaç defa öldün kollarımda,haberin var mı?

3.1K 324 169
                                    

İyi okumalar 🌙-

Yatağımda öylece yatıyordum,işten döneli çok uzun olmamıştı ama zerre uykum yoktu  dehşet gibi yorgun olmama rağmen. Boynumdaki kolyelerle oynuyordum dökülmeye başlayan rutubetli tavanıma bakarken. Yoongi'den istemiş olsaydım çoktan para elimde olurdu ve belkide borcumuzu ödedikten sonra buradan taşınmak için de borç isteyebilirdim.

Derince bir nefes aldım,borç falan isteyemezdim başımda böyle bir büyük baba varken de kimse bizi hoş karşılamazdı. Küfürbazdı,huysuz ve barışçıl değildi. Ayrıca yıllardır buradaydı,onu buradan söküp başka bir habitata götüremezdim.

Yoongi'ye mi söyleseydim? Fikir aklımda dönüp duruyor,zihnimin duvarlarına çarpıp gözlerimin önüne geliyordu. Söylemeli miydim?

Yarın bu parayı adama vermiş olmam gerekiyordu ve büyük babamın elinden de hiçbir şey gelmiyordu,aldığım maaş da anca bize yetiyordu şuan için...

Gözlerimi kapattım ağır ağır,arka evlerdeki horozların öttüğünü duyuyordum değişik bir mahalleydi ama çok samimi ve eskiydi,bu sokakta düşe kalka öğrenmiştim her şeyi.  İlk dayağımı da bu sokakta yemiştim,bu evin bahçesinde oynamıştım...

Kalbime değen kolyenin titrediğini hissettim,biraz ısınmıştı. Tişörtümün içinden çıkarıp avuç içime aldım.

Ssassėr taşım,Yoongi'nin ruhuna bağlı olan taş, artık soluk lila renginde değildi. Soluk bir kırmızıya bürünmüştü ve soğuk değil,ılıktı. Yoongi bir şeye mi kızmıştı? Ya da şu an öfkeli miydi?

Telefonum olmadığından ondan haber alabilmek için boynumdan zihnimi okumasını engelleyecek olan taşı çıkardım. Şuanda ona seslenirsem beni duyabilir miydi?

Derin bir nefes aldım yeniden. Yapacağım şeyin saçmalığı beni güldürse de, Rhua'larla yaşadığımızı öğrendikten sonra hiçbir şeyin imkansız olduğunu düşünmüyordum artık.

"Yoongi?"diye mırıldandım gözlerimle merak içinde tavanımı izlerken.

"Ohvnë'yi ne zaman çıkaracaksın diye bekliyordum."

Zihnimde sesi yankılanırken elimde olmadan kıkırdadım.  Yatağımda sola,cama doğru döndüm. Tülümün arkasından doğan günün ışıkları odayı aydınlatmaya hazırlanıyordu.

"Taşın rengi değişti,endişelendim." Diye mırıldandım elimde olmadan,sadece düşünsem de beni anlayacaktı ama onun sesini duymak istiyordum keşke burada olsaydı.

"Benim yüzümden değil küçüğüm,senin yüzünden değişti taş."

Taşın soluk kırmızısının kayboluşunu izliyordum ağır ağır. Ardından gözlerimi kapadım,yanımda olsaydı ve göğsünde yaslasaydım başımı,çok mu şey istemiş olurdum?
Farkında olmadan ben gözlerimden inen yaşların,elimde tuttuğum  Ssassėr'in ısısının artmıştı ve şimdi avcumda kırmızı damarlarıyla taşım ve kalbimdeki acıyla yatağımda ben öylece duruyordum. Jjeonggu kendi halinde havlamaya başlamıştı,günü selamlıyordu herhalde.

"Düşüncelerin ve endişelerin beni de endişelendirdi." Diye mırıldandı zihnimde Yoongi ardından sesini kulaklarımla duydum.

" Ve ben de yanında olmak istiyorum o yüzden camını açabilir misin?"

Şok olmuş gözlerimle cama bakarken,Yoongi'nin siyah saçlarının rüzgarla dans edişini ve aymaya başlayan günün gri ve kasvetli havasının ona ne kadar yakıştığını düşündüm. Kalbim ağzımda atıyordu,göz yaşlarımı henüz silecek vaktim bile olmamıştı.

R Å E H | m y g × p j mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin