26| senin ruhun benim yeminim, benim ruhum senin evindir.

2.6K 271 93
                                    


İyi okumalar🌙

-

Her yerimdeydi.

Eğer nasıl olduğunu tarif edecek bir cümle kurmam gerekseydi ; her yerimde derdim onun için. Kasıklarımda, parmak uçlarımda, saç diplerimde, dudaklarımda, dilimde... Hissedebildiğim tüm kaslarımdaydı. Beni bir evren gibi avuçları içine almıştı, o benim evrenim, ben onun minik dünyası oluvermiştim. Elleri kalçamda, sırtımda, bazen dudaklarımdaydı.

Parmak uçları saç diplerimdeydi. Tanrım, saçlarımla oynuyor ve beni öpüyordu. Kalçalarımda gezinen elleri, vücuduma birer şiir yazıyordu. Yoongi şair ben en bakir şiirlerinden birisi oluyordum, henüz tamamlanmamış, henüz kimse tarafından okunmamıştım.

Kasık çizgime bıraktığı öpücükleriyle gözlerim kapanırken ve yüzüme yayılan gülümseme ile başım geriye düşerken kıkırdaması kulaklarıma dünyanın en güzel melodisiymiş gibi geliyordu. Parmak uçları kasıklarımdan göbeğime tırmandı ve ben gıdıklanarak yana devrildim.

"Demek gıdıklanıyorsun!" dedi gülerek.

"Hayır!" dedim ben de kollarımı karnıma sarıp bir cenin gibi kapanırken.

"Benden kaçışın yok!" Yatakta ağır ağır yukarı tırmanırken ben de kıkırdadım.

"Teslim olmayacağım!"

Yoongi beni hafifçe çevirip sırt üstüne gelmemi sağladı. Onun için elbette kolaydı, ben tüm gücümle karnımı tutmuştum oysaki. Bir hamlede karnımdaki ellerimi kaldırdı ve tek eliyle, iki elimi de başımın üzerinde sabitleyip bana,gözlerimin içine kırmızı gözleri ve dudaklarından taşmış olan dişleriyle gülümsedi. Manzara karşısında yutkundum, belli olmasa da kaslı bir vücudu vardı. İnce ve küçük görünüyordu ama kaslıydı ve güçlüydü. Saçları siyaha boyanmış, başının üzerinde dağılmış, beyaz teni ve üzerindeki mühürlerimiz ile Yoongi gerçekten enfes görünüyordu.

Ellerimi çekmek için kıpırdansam da o güldü bana. Ağır ağır eğildi, önce kasıklarıma, ardından göbeğime derin bir öpücük kondurdu. Ardından göbek deliğimden, kalbime kadar diliyle bir çizgi çekip ellerimdeki elini kaldırmadan yeninden göbeğimin üzerine oturdu ve beni izlemeye başladı.

"Ne kıymetlisin benim için." dedi ve eğildi, dudaklarıma bir öpücük, kalbime bir sızı bıraktı.

"Ne çok bekledim, her doğumunu ve ne çok ağladım her ölümünden sonra."

Öleceğimi biliyordum ama öldüğümü bilmek inanın bana korku veriyordu.

"Tüm acıların benimdir." dedim ona.

"Tüm acıların benimdir." diye yineledim. Ardından ellerimi onun elinden kurtarıp Yoongi'yi yavaşça yatağa yatırdım.

Bir elimle saçlarını alnından çekip, önce burnuna, yanaklarına, alnına ve göz kapaklarına öpücükler kondurdum. Boynuna ve iki köprücük kemiğinin ortasındaki boşluğa bir buse bıraktım.

İkimiz de sarhoştuk aşktan, besbelliydi ikimizden başka kimseyi görmeyişimiz. Dudaklarımı onunkilerle birleştirdim, dişlerinin uzunluğu benim için bir yenilikti ama o benim dudaklarımı daha önce de tatmıştı bu yüzden inledi ve beni bir bebekmişim gibi kucakladı. Elleri kalçalarımı tuttu ve kendisini birazcık bastırdı bana.

R Å E H | m y g × p j mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin