27| az önce ikimiz de öldük.

2.5K 300 161
                                    

İyi okumalar 🌙
-

"Peki bu hangi dönemden ?"

İşaret parmağım eski bir vazoyu gösteriyordu, maviydi ve turuncu çiçek motifleri vardı üzerinde.

"İngiltere'de doğduğun zaman almıştım onu." dedi Yoongi, üzerinde yalnızca iç çamaşırı vardı.

"Güzel zamanlar olmalı." diye mırıldandım.

Yoongi oturduğu koltukta kucağında bir şişe sang ile beni izliyordu. Bense üzerimde iç çamaşırım ve koltuktan aldığım örtüye sarınmış bir halde evdeki eşyaları inceliyordum.

"Doğumun çok güzeldi." diye kıkırdadı Yoongi.

"Doğduğun zaman neredeyse hiç ağlamamıştın o yüzden seni doğurtturan ebe korkmuştu. "

Kıkırdadım.

"Benim hakkımda bildiğin bunca şeye rağmen ben seni neredeyse hiç bilmiyorum." dedim üzülerek.

"Olur mu öyle, her yerim sensin, bak." dedi ve ardından mühürlerini gösterdi. Boştu benim bedenim.

"Merak ettiğim şey, eğer ikimiz mühürlendiysek ben nasıl öldüm? Her seferinde üstelik..."

Yoongi şişesini başına dikti ve derin bir nefes almış gibi ciğerlerini şişirdi.

"Yanımda olmana ihtiyacım var, bana gelir misin?"

Ondan uzakta hala vazonun önündeydim, ağır adımlarla ona doğru ilerledim,Yoongi koltukta daha rahat bir pozisyona geçti. Onun yanına vardığımda gülümseyerek beni kendine çekti ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Bedeninin gücü ruhundan gelir." dedi beni bir bebek gibi kollarının arasına alırken.Küçük burnuna bakıyordum onu dinlerken. O kadar güzeldi ki Yoongi, tüm bu acıların ardından güzelliğini hiç kaybetmemişti.

"O kadar güç kaybedersin ki bir Rhua ile beraberken, ruhun yavaş yavaş ölür ve sonunda delirmeye kadar gider bu durum."

Gözlerimi ardına kadar açıp ona şok olmuş ifademle bakarken Yoongi hiçbir mimik göstermeden bana baktı.

"Her defasında ölüm nedenin bendim." diye mırıldandı ardından.

"Seni tüketiyorum."

Ellerimi onun yanaklarına çıkardım, uzanıp avuç içimi öptü.

"Bu doğru değil."

Hiçbir şey demedi ama bana bakmaya devam etti.

"Bir keresinde, bana aşık olduğunu anladığında öylesine korkmuştun ki, beş yaşam önceydi sanırım yine İngilterenin bir kasabasında yaşıyordun, benden kaçmak için tüm yolları denemiştin. Komik bir detay, ben çalıştığın köşkün sahibiydim ve sen de benim uşağımdın. Anlatabiliyor muyum?"

Ellerimi yüzüme kapattım.

"Bu konuya sonra geleceğiz ama ben başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum. Ölecek miyim?"

R Å E H | m y g × p j mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin