15 |Part I |un peu d'l'amour.

3.3K 418 218
                                    

İyi okumalar 🌙
-

Sauvage bugün durgundu. Etrafta hafif caz esintileri vardı ve insanlar genelde içeceklerini aldıktan sonra oturup sohbet etme eğilimindeydi.

Sangirenne ve Rhua'ların olduğu bir grup köşede besleniyordu. Bunu artık apaçık görüyordum. Diğer Rhualar ise kendi aralarında sanglarını tokuştururken mutlu mutlu sohbet ediyordu ve o anda gözüme çarpan,keskin kokusuyla boynundan akan kanı silmeye bile yeltenmeyen bir adamı Taehyung'a göstermek için kolunu dürttüm.

"Taehyung, şuradaki adamın boynundan kan akıyor."

Deri koltukların üzerinde boynundan akan kanın üzerindeki gömleğe bulaşmasını önemsemeyen adama bakıyordum bir süredir. Benim için bile rahatsız edici olan kan kokusunu Taehyung'u ve hemen önümüzde oturan Jungkook'u nasıl etkilediğini tahmin edemiyordum.

"Farkındayım." dedi kaşlarını kaldırarak. Rahatsız olmuşa benziyordu.

"Jungkook?" dedi soru sorar bir şekilde.

"İdare ediyorum." dedi Jungkook da, önündeki bardağa bakarken. Bardağın boş olduğunu biliyorduk ve o fazlaca odaklanmış duruyordu.

"Jungkook henüz küçük olduğundan," dedi Taehyung sakince eğilip başına bir öpücük kondurdu.

"Bazen kendisini kontrol etmek aşırı zor oluyor." diye devam etti.

"Küçük derken?"

"Henüz iki yüzlü yaşlarımdayım. Söylemek istemiyorum ama yeni yetme bir Rhua'yım."

"Ya da bebek Rhua!" dedi Taehyung gülerek.

"Hani öyle demeyecektik anlaşmıştık!"

Ben onların bu haline gülerken aklıma düşen Yoongi'yle midem kasılmıştı bir anda.

"Yine Yoongi'yi mi düşünüyorsun sen?" dedi Jungkook.

"Yo, ne düşüneceğim onu be?" dedim ben de.

"Hadi hadi yalan söyleme. Vücudun öyle kokmuyor ama."

Çaktırmadan kendimi kokladım,gayet güzel kokuyordum.

"Fiziksel bir koku değil bu. Vücudun hormon yayıyor etrafa onların kokusunu alıyorum." Jungkook iğrenmiş gibi söylediğinde ben de yanıt vermekten çekinmedim.

"Köpek gibisin aferin."

"O salağın boynu hala kanıyor. Anlamadı sanırım Sangrienne'e ihtiyacı olan yok?"

Önümüzde oturan adam ki adını bilmiyordum keskin bir şekilde söylediğinde Taehyung başını olumlu anlamda salladı.

"O Hoseok'un Sangrienne'iydi,kendini pazarlıyor bu yolla."

"Hoseok kim?" dedim ben de bilmeyerek.

"Lord." dedi Jungkook. "Ve az önce ona içecek verdin."

Bunu öyle normal bir şeymiş gibi söylemişti ki,bir anda tüylerim diken diken olmuştu.

"Ne demek Lord!" Neredeyse çığlık atacaktım.

R Å E H | m y g × p j mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin