BÖLÜM 17: Koku

2.5K 250 261
                                    

Bu bölümü Ragon12'ye ithaf ettim gitti :)

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

"Sonunda vardım."

Çarpık yapılaşmış şehrin sokaklarına karışmadan önce, kendi kendine mırıldanmıştı. Liman şehri, adı üzerine liman boyu kurulmuş, surlara bile sahip olmayan genel olarak ticaretle uğraşan kişilerin geçici uğradığı bir merkezdi. Bu çölllerle kaplı küçük adacıkların, ana kıtaya bağlı olduğu tek nokta bu liman şehirleriydi.

"Bu ana kıtaya, gemilerle kaç günde ulaşabilirim küçük böcekcik?"

Ne kadar küçük periyle husumet yaşasada onun bilgi haznesine güveni sağlamlaşmıştı. Küçük peri, çıkarcı bir gülümseme sergilerken gümüş grisi gözlerinde kurnaz ifadeler vardı.

'Beleş bilgi kotanı doldurdun insan yavrusu. Bu saatten sonra sana zırnık koklatmam.'

Küçük perinin cevabıyla, suratında sadist bir gülümseme beliren Chen sokaklarda ilerlemeye devam ediyordu.

"Bir saat önce bu cevabı verseydin ne olurdu biliyor musun?"

Ani zihinsel baskı, zihin odasını kaplamış ve küçük periyi beyaz duvarlara acımasızca çarpmaya başlamıştı. Cılız çığlığı Chen'in kafasının içinde yankılanıyordu. Zihinsel baskıyı geri çeken Chen gülümsemesini genişletirken devam etti.

"Ama o iki piçi senin sayende trajikomik bir şekilde korkuttum. Bu yüzden keyfim yerinde."

Küçük peri daha yerden doğrulup kalkamadan zihin odasından bir anda Ruh denizine transfer olmuştu. Suya değen bedeni muazzam rahatlamayı tekrar yaşarken, kaşları hâla çatıktı.

'Acımasızsın insan yavrusu. Ama bu seferlik seni affediyorum.'

Suyun içinde nirvanaya ulaşmış gibi bir surat ifadesi vardı.

'Benim gibi bir bayana nasıl davranman gerektiğini öğrenmelisin.'

Suyun içerisinde sırt üstü uzanırken, gözleri kapalı bir şekilde konuşmaya devam ediyordu. Chen ise hafif bir kahkaha savurmuştu.

"Güzelliğine lafım yok küçük böcek. Ama benim boyutlarımda değilsin. Aletimin altında ezilip, telef olmana kalbim dayanmaz."

Espirisine gülerken küçük peri sinirle kaşlarını çatmıştı.

'Benim bir Hükümdar olduğumu unutma.'

Gözlerini kocaman açan Chen, ellerini şaşırmış gibi ağzını kapatmak için kullanmıştı. Onun bu hareketi sokaktaki bir kaç kişinin ona tuhafça bakmasına neden olmuştu.

"Hükümdarmış...pehh..götümün kenarı. Senin Hükümdar olduğundan bile şüpheliyim lan! Kıdemli Isabel'in yanında dururken bile ondan yayılan güç dalgaları, kendini hissettiriyordu. Ama sana bakınca, ezilmeyi bekleyen küçük bir böcekten farkın yok."

Sinirle ağzını açıp Chen'e küfür etmek istiyor veya acıyla işkence ederek özür dilemesini sağlamayı arzuluyordu ancak Ruh denizinden çıkarılmaktan korkuyordu. Sessizce öfkesini içine attı.

"Şimdi beni Nehantis kıtasına götür."

Chen, sahile gelince bir bankın üzerine oturmuş zihninden küçük periye seslenmişti. Küçük peri bu cümleyi duyunca göz devirmişti.

'Seni uçurmamı falan mı bekliyorsun insan yavrusu?'

Chen kafasını sallamıştı.

MhitraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin