Bu bölümü VıpZZ isimli wp grubuna ithaf ediyorum. Katılmak isteyen arkadaşlar A-R-O_ 'ya özelden ulaşabilir. Mütevazi benliğim de grubun bir üyesi :D
İyi seyirler...
♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
"Balık ürünleriniz hakkını veriyor."
Peçeteyle ağzını silen Zhwei, masayı toplayan garsona doğru iltifat ederek konuştu. Hastane yakınlarında bulduğu bu restorantta, hızlı bir şekilde karnını doyurmak istemişti. Daha sonra Raymond'ı da alarak, Chen'in yanına gitmeyi düşünüyordu. Ta ki ayağa kalkmaya hazırlanana kadar.
O esnada muazzam bir patlama sesi yakınlardan duyuldu. Ardından yer titreyerek, sanki küçük çaplı bir depreme neden olmuş gibiydi. Hassas algılara sahip genç kız, şaşkınlıkla patlamanın olduğu kısma doğru baktı. Sokaktaki birçok kişi ise o sırada panikle kaçıyor veya heyecanla tartışıyordu. Patlamanın, hastaneden geldiğini doğrulayan Zhwei ufak bir baş ağrısı geliştirdi.
"İki dakika yalnız bırakmaya gelmiyor."
Masaya doğru rastgele birkaç altın bıraktıktan sonra, hızla restoranttan çıktı ve hastaneye doğru koşmaya başladı. Çatılardan atlayarak, trafiğe takılmadığı için oldukça hızlı şekilde oraya ulaştı. Bir yandan da gökyüzünü kaplayan kara bulutlara baktı. "Lanet olsun! Yıldırım elementine sahip bir büyücü mü?"
Hastanedeki yıkıma ve kükreyen gök yüzüne baktığında, aklına ilk gelen şey oydu. Daha sonra ise şehir muhafızlarının, yarı çıplak birisini götürdüğünü gördü. Bu kişinin Chen olduğunu fark ettiğinde ise endişeli ruh hâli zayıfladı. "Hâla Aydınlanma Aleminin 1. Seviyesinde mi?!"
Chen'in yaydığı auraya bakınca, kaşlarını çatmadan edemedi. Daha önceki savaşları da düşündüğünde kesinlikle Chen'in bu seviyede olmadığına inanıyordu. "Seviyesini saklayan çok güçlü bir tekniğe sahip olmalı."
Chen'in ayrılışını izledikten sonra, hâla çatıda durmaya devam ediyordu. Etraftaki kargaşaya ve yardım isteyen insanlara baktığında, Chen'in başına açtığı ve açmaya devam edeceği olası senaryoları düşünüyordu. Bu esnada yanı başında gergin bir ses yükseldi.
"Kardeş Zhwei?! Daha ayrılalı iki saat bile olmadı."
Yanında beliren Raymond'a bakan Zhwei, yeni bir baş ağrısı edindi. Raymond'a karşı oldukça güvenilmez profil yarattığının farkındaydı. "Chen ölmedi, rahat olabilirsin."
Teselli cümlesini Raymond'a söylediğinde, Raymond'ın çoktan çatıdan aşağı atladığını fark etti. Yıkılmış hastanenin içine girerek, insanlara yardım etmek için inisiyatif almıştı. "Herhalde ben de yardım etsem iyi olur."
Acil yardıma ihtiyacı olan birkaç yaralı insana baktığında ise karnının guruldamasına engel olamadı. "Kendine gel Zhwei! İnsanları kurtarmak için buradasın, yemek için değil."
Suratını ovuşturduktan sonra, en yakın yardıma ihtiyacı olan hastalara doğru sıçradı. Güçlü ekim üslerine sahip birkaç uygulayıcının yardımı sayesinde, birçok insana etkili şekilde yardım etmeyi başardılar. Tabii ki aralarında ölen veya sakat kalan insanlar vardı. Ama bunun için yapacak hiçbir şey yoktu. Ölen insanlar, zayıflıkları için kendilerini suçlamalıydılar. Bu dünyanın demir yasası buydu.
Birkaç saat içinde ortalığı düzene sokan insanlar, yavaş yavaş dağılmaya başladı. Raymond ve Zhwei ise sonunda Chen'in tutuklu olduğu nezarete gitmek için zaman buldular. Yolda olayları Raymond'a anlatan Zhwei, tam olarak ne olduğunu kendisinin de bilmediğinden bahsetti. Bu sırada nezaretin odalarından birinde oturan Chen, kasvetli bir surata sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mhitra
FantasyKronolojik olarak yazılan 2. Kitap olmasına rağmen , Andrea ile ufak göndermeler hariç bağlantısı bulunmayacaktır. Bu yüzden okumaya direkt bu kitaptan başlayabilirsiniz . Ayriyetten kitap ismini kararlaştırmamda bana büyük yardımları dokunan 'kitap...