"Bugün büyük gün ha? Dükkanları kapattım. Elli'de kliniği kapattı. Hepimiz seçmelere gidiyoruz."
Kahvaltı masasında otururken Arnold konuşmuştu. Chen ise oldukça heyecanlıydı. Adam ve kadın küçük çocuğun gözündeki beklenti dolu ifadeyi gülerek seyrediyorlardı. Normalde sabah 10 gibi kahvaltı yapmalarına rağmen bu gün sabah 5 de kahvaltı yapıyorlardı. Bunun sebebi seçmelerin saat 7 de başlayacak olmasındandı. Daha gün ağarmamış ama şehirde telaşlı bir hareketlik gözle görülür raddeye ulaşmıştı.
"Aslında sizin gelmenize gerek yoktu. Bugün her zamankinden daha fazla iş yapabilirdiniz. Benle Ellie abla giderdik."
Chen, Arnold'a öneride bulunmuştu. Adam önemsiz bir şeymiş gibi elini salladı.
"Hadi ama ufaklık, hayatımda ilk kez birine seçmelere kadar eşlik edip o beklenti heyecanını tadacağım."
Chen, bu cevaba gülmekle yetinmişti. Yarım aydır bu ikili, küçük çocuğa oldukça bağlanmıştı. Yemeklerini yiyince Arnold, boyutsal yüzüğünden bir kutu çıkardı. Kutuyu Chen'in önüne itti.
"Bu bizden sana son armağan evlat. Umarım bunu kullandıkça bizi hatırlarsın."
Chen, kutuyu açınca gözleri şaşkınlıkla genişlemişti. Kutuda bulunan beyaz boyutsal yüzük, küçük çocuğa resmen kur yapıyordu.
"Been bunu kabul edemem."
Chen, kutuyu kapatırken adam ve kadın aynı anda yüzlerini asmıştı. Ellie söze girmek için derin bir nefes aldı.
"Chen, bu yüzük sana oldukça pahalı geliyor olabilir. Ama ileride bizim gibi hatta bizden kat be kat daha iyi durumlarda olacaksın ve bu yüzüklerin değeri senin gözünde bir toz zerresi boyutunda olacak. Bu yüzden bunu şimdilik kabul et. İleride ablanı dinleyip güçlü bir simyacı olursan eğer bana istediğim bir şeyi alacaksın."
Sözlerinin sonunu şakaya vurarak gülmüştü.
"Hem bak benle Arnold'a."
Ellie'nin parmağındaki gri yüzük ve Arnold'ın parmağındaki siyah yüzük oldukça göz kamaştırıcıydı. Bunların aksine Chen'in yüzüğü soluk beyaz renkteydi. Ne kadar en alt kalite yüzük bile olsa değeri 10 altın gibi absürt bir rakamdı. Ellie'nin yüzüğü olan gri yüzük ise 100, Arnold'ın ki 1000 altındı. Chen, bunları göz önünde bulundurarak sonunda hediyeyi kabul etti.
"Peki."
Yüzüğü çıkarıp avuç içinde incelemeye başladı. Yüzüğün kesiti fazla olduğu için parmağına bol gelecek cinstendi. Ama büyülü eşyaların, sahibine göre boyut değiştirebildiğini biliyordu.
"Kanını damlatman gerekecek."
Chen, masadaki bir yemek bıçağını alarak kolayca avucunda bir kesik açıp kanını damlatmıştı. Bu görüntü ikiliyi artık şaşırtmıyordu. Sonuçta Chen'in canavarların arasındaki bir ejderha olduğunu kısa süre önce bir kere daha anlamışlardı. Bir süre önce karnına ağrı giren küçük çocuk, acıyla yere düşmüştü. Bundan endişelenen Ellie, hemen çocuğu yerden kaldırmak için eğilmiş ve kucaklamıştı ama o an Chen'den yayılan auranın değiştiğini hissetmişti. Artık Başlangıç Aleminin 2. Seviyesine adım atan küçük çocuk yeni bir şok dalgasının ikiliyi sarmalamasına izin vermişti.
"Artık hareketlerin bizi şaşırtmaz oldu. Ha ha haa..."
Arnold, çocuğun soğukkanlı ve seri bir biçimde elini kesmesini espiriyle karışık taktir etmişti. Her anlamda yaşıtlarından üstün ve olgundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mhitra
FantasyKronolojik olarak yazılan 2. Kitap olmasına rağmen , Andrea ile ufak göndermeler hariç bağlantısı bulunmayacaktır. Bu yüzden okumaya direkt bu kitaptan başlayabilirsiniz . Ayriyetten kitap ismini kararlaştırmamda bana büyük yardımları dokunan 'kitap...