Mhitra

BÖLÜM 18: Yapmak İstediğin Şey Ne?

Bu bölümü ChdrEmre 'ye ithaf ediyorum  :)

♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Koku, küçük çocuğun burnunu istila edip dilinde metalik bir tat bırakmıştı. Önünde ki cesede bakınca gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Koku! Tüm hücrelerine nüfûz ediyordu. İlk defa, hedefine bir adım daha yaklaştığına emin olmuştu.

"Onu öldürdün!"

Kız kıç üstü yerde otururken, korkuyla Chen'e bakıyor suçlayıcı bir tonda konuşuyordu. Küçük perinin katil niyetli aurası ortadan tamamen kaybolunca, Chen'in içini pişmanlık kaplamaya başlamıştı.

"Onun yerinde olmak ister miydin?"

Kan donduran sakinlikle beraber, yerde oturan kıza soru yöneltmişti. Kızın gözleri isteksizlikle titrerken soruya cevap vermek istemediği belliydi. Chen'in ruh halini tetikleyip kendi canından olmak istemiyordu.

"Tahmin etmiştim."

Arkasını dönüp, sokaktan çıkmaya başlamıştı. Koku, hâla onu sarmalamış rahat bırakmıyordu. Oysaki etrafa fazla kan bile sıçramamıştı.

"SEN YAPTIN!"

Yüksek sesle bağırırken, küçük periyi ruh denizinden, zihin odasına transfer etmişti. Bazı insanlar Chen'in kendi kendine bağırdığını sanmış tuhafça bakmışlardı. Yüksek zihinsel baskı küçük perinin üzerine binerken, Chen'in göğsü hızla inip kalkmaya elleri titremeye başlamıştı.

'Ne saçmalıyorsun insan yavrusu!?'

'Ağhhh...duur!!'

Acı içinde kıvranmaya devam ederken, mükkemmel desenlerle bezenen kanadından, peri tozu dökülüyordu.

"Zihnimi bulandırdın! Senin yüzünden sadece dövmek istediğim adamı öldürdüm!"

Gözleri dolmaya başlarken harabe bir yapıya girmişti. İnşası tamamlanmayan evin alt katına inerek insanlardan uzak, bodrum benzeri bir bölüme gelmişti. Küçük perinin çığlıkları hâla devam ediyordu.

"SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜRDÜM!"

Yere diz çökmüştü. Göz yaşları birer ikişer zemine damlarken pişmanlık tüm kalbini istilâ ediyordu. Adamı boğazlarken ki görüntüsü, gözlerinin önünden kaybolmuyordu. Yere sertçe yumruk atmıştı. Zemin de çatlaklar oluşurken yeni bir yumruğu zeminle buluştu. Yerde örümcek ağına benzer çatlaklar iyice yayılmıştı.

"SENİ DE ÖLDÜRECEĞİM!"

Zihinsel baskı bir kaç kat artarken küçük perinin tüm bedeni sanki ilmek ilmek kesiliyormuş gibi acıyordu.

'Beni dinle insan yavrusu!'

Cılız sesiyle, çığlıklarının arasında Chen'e seslenmişti. Chen, küçük perinin aciz seslenişi dinlemeden zihinsel baskıyı limitlerine kadar zorluyordu. Bu ona baş ağrısı getirmişti.

"KES SESİNİ!"

Sanki yerde, en azılı düşmanı varmış gibi sertçe yumruk atıyordu. Elleri kana bulansa dahi acısını hissetmiyor, devam ediyordu.

'Yapmak istediğin şey ne? Elini kana bulamadan ölümsüz mü olmaya çalışacaksın?'

Yere yumruk atmayı kesen küçük çocuk, yavaş yavaş zihinsel baskısını küçük perinin üzerinden çekiyordu.

"Bundan zevk almamı sağladın! Küçük böcek. Adamı yavaş yavaş boğazlayıp, tavuk gibi öldürürken bundan zevk aldım. Kendimden tiksiniyorum."