BÖLÜM 26: Ke Enteves

2.6K 255 222
                                    

Biraz kafa ütülemek gibi oldu ama (cagricesur), fena olmayacağını düşündüm  ;)

♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Tak...

Tak...

Tak...

Kapı açılmış ve Chen'in silüeti belli olmuştu. Morgan istemsizce bir iki adım geri atmıştı.

"Ben, yaralarından dolayı uyanamayacağını düşünmüştüm."

Chen, çocuğun omzuna vurarak teşekkür etmişti.

"Düşündüğün için teşekkürler Morgan, çoktan uyanmıştım."

Uyanıp duş almış, dolaptaki kıyafetlerden birini giymişti. Akademi kıyafet konusunda bonkör davranarak bir çok renkteki, standart savaşçı kıyafetlerini odalardaki dolaplara yerleştirmişti. Chen, siyah bir takımı giyerek odadan ayrılmıştı. Elbiselerin kalitesi oldukça iyiydi. Tüm vücudu örtmesine rağmen ne sıcak, ne soğuk bir hava yayıyordu. Uzayan saçlarını eliyle arkaya atarken zemin kata inmişti.

"Yiyecek bir şeyler var mı?"

Morgan, onun ardından aşşağı inerken sırıtmıştı.

"Yani birazcık vardı ama...o yemiş."

'O' derken, zemin kattaki odayı işaret etmişti. Chen hışımla yüzünü buruşturdu.

"İnsan biraz ayırır değil mi!?"

Burnundan solusa da yapacak bir şey yoktu. Zaten günde tek öğün ya yerdi ya yemezdi.

"Yanii ucundan bende birazcık yemiş olabilirim."

Chen, Morgan'a gözlerini devirirken konutun kapısını açmıştı. Dersin başlamasına yarım saatten az vardı.

"Önemli değil, ama senin beni sırtımdan bıçaklayacağını düşünmezdim."

Morgan, kıkırdayarak Chen'in peşinden konuttan ayrılmıştı.

"Tamam! Sana kahvaltı sözüm olsun. Belki bir gün öderim."

Chen, yine gözlerini devirirken Morgan'la beraber yürümeye başlamıştı. Morgan, Chen'i süzerken durumunun gayet iyi olduğunu fark etmişti.

"Dayak yemeye alışık falan mısın? Daha dün kan kusarak topallıyordun."

Chen, sırıtmaktan başka bir cevap vermemişti. Fiziksel olarak Baslangıç Aleminin zirvesine çıkınca, iyileşme hızının çok daha artacağı kesindi.

"Şu zindan meselesine ilgi duyuyor musun Morgan?"

Zindan olarak bahsettikleri yer akademinin her yerinden görülebilecek büyüklükteki uzun bir kuleydi. Tamı tamına 100 katlı olan bu kırmızı kule, Zindan olarak biliniyordu.

"Oraya giriş çok pahalı, hem şuanki seviyelerimizle en fazla bir kaç kat ilerleyebiliriz. Bu, paramızı çöpe atmakla eş değer bir şey."

Morgan'ın açıklamasını dinleyen Chen, sadece sırıtmıştı.

~~~~~~~~~

"Bize ne gördüğünü anlat?"

Kırmızı saçlara sahip bir adam, önünde yarım eğilmiş vaziyette, konuşmayı bekleyen Kahine sormuştu. Kahin, doğrulurken gözlerinde deliliğin parıltıları vardı.

"Be...nn cehe...nneme tanık oldum! Buna yemin edebilirim."

Kırmızı saçlı adamın kaşları, ilgiyle havalanmıştı. Kahin, devam etti.

MhitraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin