Mhitra

BÖLÜM 47: Gizemli Meridyenler

"Küçük Che!..."

Revirdeki odada uzanan Chen, iğrenç bir dejavu hissi yaşıyordu. Öğretmen Zhu'nun 'endişeli' sesi, başucunda yankılanmıştı. Az sonra, kadının yüzü tam kafasının üzerindeydi. Chen'e şaşkın bir bakışla bakan öğretmen Zhu, ciddi bir ifade takınıyordu.

"Öğretmen Zhu, verdiğiniz hap oldukça yararlıydı. Son 10 yıldır yediğim her şeyi çıkarmamı sağladı."

Bıkkın bir ses tonuyla, onu inceleyen kadına söyledi. Öğretmen Zhu ise Chen'in elini kavrayarak, nabzına ellerini bastırdı.

"Bu hapın hiçbir yan etkiye sahip olmaması gerekiyordu. Buna yemin edebilirim. Hatta Başlangıç Alemindekiler bile kullanabilir. Sadece pek bir etkisi olmaz o kadar. Ama, sana neden böyle geri tepti ki?"

Chen'i, manevi algılarıyla taradıktan sonra herhangi bir anormalliği tespit edemedi. Geriye, şüphelendiği tek bir nokta kalıyordu. İlacı aldığı simya dükkanı. Ancak bu dükkandan da şüphelenmesi saçmaydı, bunun nedeni kendine bağlı bir dükkandan özel olarak sipariş etmesiydi. Kendi patronlarını aldatacak kadar gerizekalı çalışanları olduğuna da inanmıyordu.

"Küçük Che, gerçekten bu sefer senden özür dilerim. Aramızdaki buzları eritmek için verdiğim ilacın, bu soruna neden olmasını beklemiyordum."

Chen, bu anın görüntüsünü kaydedip odasının duvarına asmak isterdi. Kadın, gerçekten samimi gibi hissettiriyordu.

"Küçükken, meridyenlerinde oluşan herhangi bir hastalık var mıydı?"

Kadın, bu sefer ilgi odağını Chen'in bedenine yönlendirdi. Geriye şüpheleneceği tek nokta, doğal olarak onun meridyenleriydi.

"Meridyen denen organların varlığını, akademiye girmeden önce bilmiyordum."

Ögretmen Zhu:"..."

Chen'in geçmişini düşünen öğretmen Zhu, aptal sorusunun yersiz olduğunu düşündü. Ama derinden hâla endişeli hissediyordu. Bu hapın neden ona zarar verdiğini anlayamamıştı.

"Beni dinle küçük Che, bir kaç eski arkadaşımla konuşmak için geri döneceğim. Ardından, sana bunun neden olduğunu öğrenmeye çalışacağım. Benden haber bekle."

Küçük çocuğun alnına bir öpücük kondurduktan sonra odadan ayrılmak için insiyatif aldı. Chen ise bu durumdan oldukça hoşnutsuzdu.

"Şu yılışık hareketlerini keser misin?!"

Eliyle, alnındaki öpücüğün ıslaklığını siliyordu. Bir yandan da öfkeyle öğretmen Zhu'ya seslendi. Kadın ise kıkırdayarak odadan ayrıldı. Odanın kapısını kapatınca, yüzündeki şakacı ifade 180 derece dönüşe uğradı.

"Umarım bir sorun arz etmiyordur."

Odada tek başına kalan Chen ise meditasyon yapmak için gözlerini kapattı. Enerjiyi dantianına çekmek için insiyatif alırken, bağırsaklarından sert bir ses çıktı.

Ğğğğhuurrrr........

"Sanırım ishal oldun Chen..."

Chen:"..."

Öğretmen Zhu, elindeki mektuba hızlı bir şekilde cevap yazarken yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı. Chen'in vücudundaki garipliğin sebebini öğrenmek için bir kaç eski dostuyla iletişime geçmişti. Ancak, tutarlı bir cevap veren olmadı. Az sonra yeni bir çekirdek kuyruk tılsımı odaya girdi.

"Bakalım bundan bir şey çıkacak mı?"

Mektubu açarken, yüzünde memnun bir ifade belirdi. Sonunda aradığını bulmuştu. Ancak aklında yeni bir soru belirdi.